Hesabım
    Queen Bees
    Ortalama puan
    2,9
    1 Puanlama
    Queen Bees hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    25 Ocak 2024 tarihinde eklendi
    Harrison Powell'ın hikayesinden uyarlamak suretiyle...

    "The Best Exotic Marigold Hotel"i (2011) anımsatan senaryosunu, Donald Martin'in kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Michael Lembeck'in oturmakta olduğu "Queen Bees"; sıkılmadan izlenilebilen, bir "rom com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, Ellen Burstyn, Ann-Margret, Christopher Lloyd ve James Caan gibi; Hollywood sinemasının, anılarımıza kazınmış kimi filmlerinden fırlayıp gelen usta isimlerinin yer aldığı...

    Ve...

    5 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilerek, brüt 2.3 milyon dolarlık hasılat rakamıyla da gişeye çakılmış olan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Evinin kapısına bırakılmış postayı kontrol eden Helen Wilson (Ellen Burstyn), gelenler arasında yine...

    Yaşlılar topluluğu Pine Grow'a ait broşürü görür görmez, telefonuna sarılarak kendilerini arar ve artık bunları kendisine göndermemeleri hususunu...

    Son bir kez daha rica eder...

    ***

    Zira Helen...

    Zaten hem kendileriyle yaşamayı düşünmemektedir...

    Hem de böylelikle...

    Gereksiz...

    Kağıt israfı ile posta masrafının da önüne geçilmiş olacaktır...

    ***

    Bu arada...

    Her ne kadar bunun ancak...

    Kendisi öldükten sonra mümkün olabileceğini söylese de...

    Satması halinde...

    Yan kapı komşusunun (Bob Amaral) kız kardeşinin; Helen'in tek başına yaşamakta olduğu koskocaman evi, satın almaya hazır olduğunu da belirtmiş olalım...

    ***

    Hazır yeri gelmişken...

    Evdeki çöp poşetlerini, çöp konteynırına atmak üzere dışarıya çıktığında...

    Kapıyı aralık bırakmayı yahut da anahtarı yanına almayı unuttuğu için, sıklıkla evinin ana giriş kapısı önünde mahsur kalan Helen'in en hoşlandığı şeylerden birinin...

    Torunu Peter (Matthew Barnes) ile birlikte...

    Edebiyat sanatının ünlülerinden yaptıkları, "veciz" alıntıları eklemeyi de ihmal etmeden...

    Sohbetin belini kırdıkları, çay saatlerinin tadını çıkartmak olduğunu da vurgulayalım...

    ***

    İşte yine...

    Ocakta pişirmekte olduğu yemek tenceresini kontrol ederken...

    Dalgınlıkla çarparak yere düşürdüğü, mutfak tezgahının üstündeki şişenin kırıklarını toparlayarak içine doldurduğu poşeti atmak amacıyla çıktığında...

    Bu sefer de kapının önünde kalmış...

    ***

    Ama daha da kötüsü...

    En az...

    Bir ay sürelik bir tadilat sürecini gerektirecek bir biçimde...

    Mutfakta bir yangın başlamıştır...

    ***

    Bu durumda Helen...

    Emlakçı kızı Laura (Elizabeth Mitchell)...

    Veya...

    Geçen haftaki konuşmalarında kendisine, bir uzay gemisi gördüğünü ve onu kaçırmaya çalıştıklarını ama çok kilolu olduğu için kapıya sığmadığını söyleyen kız kardeşi Teresa ile...

    Yahut da kendisine...

    Tadilat biter bitmez eve geri dönme garantisinin verilmesi koşuluyla...

    Pine Grove'da kalabilecektir...

    ***

    Ki...

    En başından beri...

    Helen'in aksine Laura'nın tercihi...

    Annesinin rahat edebileceğini düşündüğü Pine Grove'dan yanadır...

    Ve...

    Öyle de olur...

    ***

    Kızı Laura ile torunu Peter, Helen'i Pine Growe'a götürdüklerinde...

    Bir başka araçtan inen öteki yeni konuk Arthur Lane'de (Christopher Lloyd) giriş yapmaktayken kendilerini...

    Tesisin müdürü Ken DeNardo (French Stewart) karşılarken...

    Ayrıca yoga ve tai chi'de öğreten, sertifikalı masaj terapisti Lito Santos'ta (Alec Mapa) çıkıp gelir...

    ***

    Derken sıra...

    Helen'in...

    Janet Poindexter (Jane Curtin), Margot Clark (Ann-Margret) ve Sally Hanson (Loretta Devine) adlı üç "kraliçe arı" ile tanışacağı öğlen yemeğindedir...

    ***

    Ertesi sabah...

    Düdük sesiyle uyanan Helen...

    Nasılsa, en fazla bir ay sonra evine döneceği düşüncesiyle; kimseyle muhatap olmaz ve hiçbir aktiviteye katılmayı denemezken...

    Kendisini telefonla arayan torunu Peter, aktivitelerden birine katılarak hoşça vakit geçirme önerisinde bulunur...

    ***

    Torununu kırmayan Helen, briç oyuncuları arasına katılmaya karar verdiğinde ise...

    Yolu bir kez daha...

    Pine Growe'un diğer konuklarına, nazik davranmak bir yana...

    Onlara, kendi kurallarını da dayatan üç kraliçe arıdan özellikle de Janet ile kesişir...

    ***

    Öyle ki...

    Pek de hoş sonuçlanmayan bu kesişme sebebiyle...

    Emlak işinin kurtlarından olan kızı Laura devreye girip de, tesisin müdürü Ken'i ikna etmese ...

    Helen'in tesisten atılması, neredeyse an meselesidir...

    ***

    Neyse...

    O sorun çözülür çözülmez...

    Sonraki günün sabahında, elinde bir kahvaltı tepsisiyle odasının kapısına dayanan kraliçe arılardan Sally Helen'i...

    Bir gece önce...

    Kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiş olan Anne Rothstein'ın (Marianne Muellerleile) yerine...

    Briç partneri olarak davet eder...

    ***

    Böylelikle de Helen...

    Kraliçe arıların masasının...

    Sally ile beraber Janet'in kıçına tekmeyi basabileceği...

    Olmadı onu hizaya sokabileceği...

    Doğal misafiri...

    Bilemedin dördüncü üyesi haline gelebilecektir...

    ***

    Tabii eğer...

    Pine Growe'da sadece bir ay kalacağı, ardından da evine döneceği fikrinden vazgeçip...

    Gerideki sürenin tadını çıkartmaya karar verebilirse...

    ***

    Üstelik bir de...

    Kendisine kur yapmakta olan, Dan Simpson (James Caan) adındaki yaşlı bir çapkın...

    Adeta ışığın etrafında dönen bir pervane misali...

    Etrafında turlamaya başlamışken...

    Dakika 30...

    ***

    Pembe TV filmlerindeki, zamanla uçup giden lezzetin çok da ötesine geçemeyen filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Helen'ın, gerek kraliçe arılar ve gerekse de Dan Simpson ile olan ilişkilerinin şekillendirilme sürecinin damgasını vuracağı...

    70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top