Hesabım
    Shirley Chisholm: Beyaz Saray'a Aday
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Shirley Chisholm: Beyaz Saray'a Aday hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.048 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    2 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu kaleme alan Academy ödüllü John Ridley'in, yönetmen koltuğunda da oturmakta olduğu "Shirley"; biyografik bir siyasi drama olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz...

    Regina King'in, başroldeki Shirley Chisholm karakterini canlandırırken sergilediği sıra dışı performans nedeniyle; 2025 yılında dağıtılacak olan "En İyi Kadın Oyuncu" kategorisindeki Academy Ödülü'ne aday gösterilecek isimlerden biri olabileceğine kesin gözüyle baktığımızı, hiç tereddüt etmeksizin belirtebileceğimiz bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Film...


    "ABD Kongresi Temsilciler Meclisi'nde, 1968 yılında 435 seçilmiş Temsici vardı... Bu Temsici'lerden 11'i kadındı... 5'i de siyahiydi... Bu siyahilerin hiçbiri de kadın değildi...

    New York 12. Kongre seçim bölgesinden, Shirley "Bayan C" Chisholm isminde bir öğretmen Kongre Üyesi seçildi..."


    Şeklindeki, tarihi bir bilgilendirmeyle başlar...

    ***

    Çok geçmez...

    Kongre'nin yeni döneminin başlangıcında, özellikle de yeni Üyelerin komite atamaları yapılmakta olup...

    Shirley'in atamasının da, Tarım Komitesi'ne yapılacağı haberini kendisine...

    Partidaşı Temsilcilerden Ron Dellums (Dorian Missick) tarafından verildiğinde...

    ***

    Shirley'in ilk tepkisi...

    "Tarım Komitesi'nde Brooklynliler için ne yapabilirim? Gazi İşleri'ni istiyordum..." olduğunda...

    Ron'un...

    "Ben de ilk senemde aynısını yaşadım... Atandığın komitede görev yaparsın..." biçimindeki yanıtı gecikmese...

    ***

    Ve...

    Her ne kadar...

    Yakaladığı ilk fırsat da...

    Ayak üstü yaptıkları konuşmada Temsilciler Meclisi Sözcüsü/Başkanı John W. McCormack (Ken Strunk)...

    Konuyu daha fazla uzatması halinde Shirley'i...

    Kariyerini bitirmekle tehdit edip...

    Yapılan atamayı sineye çekmeye zorlasa da...

    ***

    Shirley'in, bu oldu bittiyi kabullenmeye...

    Hiç de niyetli olmadığı, apaçık ortada olduğu gibi...

    En kısa sürede...

    Söz konusu atamaları yapan McCormack'ı ikna etmek de son derece kararlıdır...

    ***

    Fakat ne yazık ki...

    Kocası Conrad Chisholm'e (Michael Cherrie) göre de bu mecburi bir gelenektir...

    Ve...

    Daha etkili komitelere de ancak, kıdem kazandıkça girebilecektir...

    Şu an için yapması en uygun olan husus ise, siyasete ve Meclis'e uyum sağlamayı öğrenmesidir...

    ***

    - Aralık 1971 -

    Demokrat Parti politikacısı Wesley McDonald 'Mac' Holder (Lance Reddick) ve Robert F. Kennedy ile başsavcı olarak çalışmış olan hukukçu iş insanı Arthur Hardwick Jr. (Terrence Howard)...

    Başkan adaylığı konusundaki nabzını tutmak ve eğer mümkünse de...

    Bu niyetinden vazgeçirmek gayesiyle...

    Shirley ile kocası Conrad'ın ziyaretine gelmişler...

    ***

    Ama...

    Shirley'i, kazanmasını imkansız buldukları...

    Partisinin Başkan adaylığı yarışmasına katılmama hususuna razı edememişlerdir...

    ***

    Derken Shirley...

    Yanında staj yapmış olan yirmi bir yaşındaki Robert Gottlieb'ı (Lucas Hedges)...

    Adaylık yarışması süreci boyunca...

    Kendisinin "ulusal öğrenci koordinatörlüğünü" üstlenmesi için Washington'a davet etmiştir...

    ***

    Robert'ın üstleneceği yegane görev de...

    Shirley'in aday gösterildiği tüm eyaletlerdeki üniversite kampüslerinde mitingler düzenleyerek...

    İlk kez oy kullanacak, on sekiz yaşındaki gençlerin sandığa gitmelerini sağlamak olacaktır...

    ***

    Ki...

    Aynı günlerde...

    Basından Stanley Townsend'te (Brian Stokes Mitchell) Shirley'in kampanya ekibine katılacaktır...

    ***

    - 25 Ocak 1972 -

    Kendini...


    "Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı'na, Demokrat Parti'den aday olmak için aday adayı olarak karşınızdayım...

    Siyahi Amerika'nın adayı değilim ama siyahiyim ve bundan gurur duyuyorum... Ülkedeki kadın hareketinin adayı değilim ama kadın olmaktan da eşit derecede mutluluk duyuyorum... Herhangi bir siyasi figürün, kodamanın veya lobi grubunun adayı değilim...

    Tanınmış siyasetçi ve ünlülerden destek almamış halimle karşınızdayım... Çok uzunca bir süredir, siyasi hayatın bir parçası olarak kabul gören; parıltılı ama içi boş, klişeler sunmayacağım size..."


    Biçiminde tanıtan Shirley...

    Onlarca kabarık perukası, gözlükleri ve herbiri özenle seçilmiş desenli kıyafetleriyle...

    Artık Amerikan halkının karşısındadır...

    Dakika 25...

    ***

    Amerika'daki siyaseti daha yakından tanımak isteyenlerin ufkunu, ziyadesiyle açacağını düşündüğümüz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; tüm söylenenlerin aksine, 2009-2017 yılları arasındaki Barrack Obama dönemi dışında...

    Irkçılık ve cinsiyet eşitsizliği bağlamında, aslında hiçbir şeyin değişmdiğini anlayacakları...

    92 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top