Farklı geçmişlerden gelen Karl ve Albert, küçük kasaba hayatından kaçmak ve daha mutlu bir hayat arayışıyla Barselona'ya taşınmak arzusunu paylaşıyorlar. Ortak mizah anlayışları ve kışkırtıcı fikirleriyle, tutkularını herkesin önünde paylaşma hayalleriyle gençlik maceralarını belgelemeye karar verirler. Yerleştikçe ve hayatın sanıldığı kadar kolay olmadığını anlayınca, kendilerini normale karşı direnişlerinin içinde bulurlar ve kendi yollarına giderler. Albert, Karl tarafından fark edilmeden kişisel sorunlarıyla mücadele etmeye başlar, ancak gururu ve sırlarını ifşa etme korkusu onu kenara iter. Başlangıçta zararsız bir fikir olarak tasarlanan şey, Albert kendi trajik ifşasını belgelediğinde kendi kendini yok etmenin bir aracı haline gelir.