Senaryosunu, hikayesi Hollanda'da geçen Mary Mapes Dodge'un "Hans Brinker, or The Silver Skates" (1865) isimli romanından uyarlayarak Roman Kantor'un yazdığı “Serebryanye konki / Silver Skates / Gümüş Patenler”, yönetmen koltuğunda oturan Michael Lockshin'ın ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi...
Yaklaşık 6 - 7 milyon dolarlık bir bütçe ile 19. yüzyılın mazi olup 20. yüzyılın kapılarının aralanacağı 1899 yılından 1900'a geçiş yapılacağı günlerin Rusya'sındaki sınıfsal ve siyasi atmosferinin de yansıtılmaya çalışıldığı filmde; Marksizmin özüne aykırı bir biçimde neredeyse her konuda bencil ve pragmatik davranışlar sergilemesinin yanı sıra özellikle de Matvey'e (Fedor Fedotov) sürekli olarak, "yerini bil" şeklindeki eziklik dolu önerilerde bulunan Alexey "Alex" Tarasov (Yuriy Borisov) adındaki bir küçük çarşı - pazar yankesicisinden bir Marxist profili çıkartma çabası hiç olmamış...
Muhtemelen bu tanıma, genç nesil Ruslar ile devlet mülkiyetindeki halkın mallarına çökerek zengin olan oligarklar bile bayağı bir gülmüşlerdir...
O yüzden de buna sadece, "Bilimsel sosyalizm öğretisinden tamamen bihaber eğitimsiz kitleler inanabilir" diyerek bu faslı noktalayalım istiyoruz...
Kısa ama oldukça önemli gördüğümüz ve vereceğimiz puana da fazlasıyla yansıyacak olan bu itirazımızı belirtmenin ardından, gelin isterseniz filmimize biraz daha yakından bakalım...
Bir pastanede adrese teslim kuryesi olarak çalışan 18 yaşındaki Matvey, St. Petersburg'un buzlarla kaplı sokaklarında ayaklarındaki patenleriyle 20 dakikada yetiştirilecek bir pasta siparişi ile yola koyulur...
Ancak Çar'ın bakanlarından Nikolai Nikolaevitch Vyazemsky'in (Aleksey Guskov) aracının geçişi için yol trafiğe kapatılmıştır...
Yani bu da demektir ki, teslimat tam vaktinde gerçekleştirilemeyecektir...
Böyle olunca da Matvey, haliyle kovularak işsiz kalır...
Diğer yandan Nikolai Nikolaevitch'in kadın haklarına inanan ve o yüzden de babası ile sıklıkla ters düşmekte olan kızı Alisa (Sonya Priss), karısı Severina Genrikhovna (Severija Janusauskaite) ve Alice'in İngiliz eğitmeni Bayan Jackson (Cathy Belton) ile de tanışırız...
Bu arada iki şey daha öğreniriz:
Alisa aynı zamanda bilime de meraklıdır...
Bu bir...
Matvey'in ilerlemiş derecede verem hastalığı bulunan babası Pyotr (Timofey Tribuntsev), geceleri gazlı sokak lambalarını yakarak para kazanmaktadır...
Bu da iki olsun...
Neyse...
Gece yarısı Alex'in lideri olduğu; aralarında Graf (Mikhail Shelomentsev), Mukha (Vasiliy Kopeikin) ve Yakut Türklerinden Chingiz'in de (Bato Shoinjonov) bulunduğu patenli yankesicilik çetesi ile buluşan ve çaresiz olan Matvey, mecburen onlara katılır...
Aristokratları, burjuvaları ve Çar'ın üst düzey bürokratlarını çarpmayı kendilerine iş edindiklerini söyleyen beşlinin ilk icraatları da, Matvey'in kovulmasına neden olan Nikolai Nikolaevitch'in sarayına giderek balkondaki aile armasını boyamaktır...
Fakat balkondaki Matvey, Alisa'ya yakalanır...
Derken...
Nikolai Nikolaevitch'in kızı Alisa'ya evlenmek üzere talip olan Kont Arkadiy Trubetskoy'da (Kirill Zaytsev) filmin kadrosuna dahil olur...
Ki bu evlenme fikrine, Alisa'nın üvey annesi Severina'da sıcak bakacak ve hatta destekleyecektir de...
Yalnız sırada, çok daha önemli bir faaliyet olan Kraliyet Buz Pateni Balosu var...
Ve bizimkiler birinin cebinden, cüzdanı ile beraber iki adet davetiye de çarpmışlardır...
Düşünebiliyor musunuz?
Sadece zenginlerin katılabileceği bir etkinliğe ait iki davetiye...
Aynen büyük ikramiyelerin vurma olasılığının çok yüksek olduğu iki piyango bileti gibi...
E tabii çete elemanlarından eli yüzü en düzgün olan Alex ile Matvey kaçırmazlar bu yağlı fırsatı...
Öyle ki; bir ara herkes, tek başına buz pateni yapan Arkadiy'in gösterisine odaklanmışken, Alex ile Matvey'de boşaltmadık cep bırakmazlar ortamda...
Ama balodaki en önemli husus, Arkadiy'in daha bir dakika önce ilanı aşk ettiği Alisa'nın, pist de düşmekteyken imdadına yetişen Matvey ile balkondan sonra bir kez daha karşılaşması ve onun balodaki yankesicilerden biri olduğunu fark ederek ertesi güne bir buluşma randevusu vermesidir...
Zira Alisa'nın da hayallerine ilişkin kendi planları bulunmaktadır...
Dakika 50...
Bitti mi?
Ne gezer...
Emin olun daha da hızlanacak, pek çok sürprize gebe olan ve Alisa'nın Matvey ile Arkadiy arasında gidip gidip geleceği mevzu...
Hikayenin en güzel kısmı da, "Gümüş Patenlerin" hangi işe yaradığını anladığınız sahne olacak...
Başta da belirttiğimiz gibi Marksizm hakkında yapılan yanlış bilgilendirme ve normalde en fazla 90, hadi bilemedin 100 dakika da tamamlanabilecek olan filmin süresinin, lastik gibi sündürülerek 130 dakikaya uzatılması nedeniyle puanımız 2 olacak...
Tahammül göstererek izleyebileceklere keyifli seyirler,