Hesabım
    Çıkış Yok
    Ortalama puan
    3,1
    8 Puanlama
    Çıkış Yok hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    2 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    24 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu Jinder Ho'nun yazdığı ve yönetmen koltuğunda da, ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çeken Sophia Banks'in oturduğu “Black Site”; türün meraklılarını, yeterince memnun edeceğini umduğumuz bir aksiyon gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 15 milyon dolarlık bir bütçe ile yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde; koordinatörlüklerini Ric Anderson, Keir Beck ve Kenny Low'un üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak kurgulanan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Filmin açılışı:

    "Bugün İstanbul'daki bir patlama, büyük bir hastaneyi tahrip etti... Ölenler arasında bir cerrah ve kızı da dahil olmak üzere on Amerikalının bulunduğu söyleniyor... Yüzden fazla ölüyle beraber yetmiş dokuz yaralı da mevcuttur ve ölü sayısının artmasından da endişe duyulmaktadır... Patlama esnasında, son derece kalabalık olacağı önceden bilinen bu yerleşkeye yapılan saldırının sorumluluğunu; şu ana kadar, herhangi bir örgüt üstlenmedi..."

    "Flaş terör saldırısı" haberiyle yapılır...

    ***

    Bu patlamada ölen Amerikalı cerrah Ryan (seslendiren Andrew Buchanan), Abigail "Abby" Trent'in (Michelle Monaghan) kocası; küçük Audrey'de (seslendiren Molly Belle Wright), Trent çiftinin kızlarıydı ve onların ölümünden Abby, kendini sorumlu tutmaktaydı...

    Zira bir CIA çalışanı olan Abby, görevli gönderildiği ülkelere; onları da, peşinden sürüklemekteydi...

    ***

    Abby'nin yeni görev yeri, Ürdün çölündeki; kod adı Citadel olan, gizli bir tesistir...

    Gözlerden ırak tutulan bu Citadel'in amacı da, İngilizce konuşulan ve "Beş Gözün İttifakı" olarak da bilinen; ABD, Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi beş demokratik ülke arasındaki istihbarat paylaşımıdır...

    Elbette tesisin coğrafi konumu nedeniyle, İsrail istihbarat topluluğu Mossad'ın bir temsilcisini de bünyesinde barındırmaktadır...

    ***

    Bu tesis, bilgisayar sunucu (server) dizilerini korumanın yanı sıra; dünyanın dört bir yanından getirilen şüpheli teröristleri, kapatıldıkları hücrelerinde tutmak ve sorgulamak için de kullanılmaktadır...

    ***

    - 10 Ay Sonra -

    ABD Langley'deki CIA ajanı Silas Allen'ın da (Jordan Murphy) desteğiyle bir terör analisti olan Abby, İstanbul bombacısı olduğundan kuşkulanılan Farhan Barakat (Simon Elrahi) soruşturmasını yürütmektedir...

    Abby, Farhan ile yaptığı dokuzuncu görüşme neticesinde; Farhan'ın bu fiil de, tek başına olmadığı kanısına varırken...

    Diğer yandan Farhan ise, tüm suçlamaları reddederek; ailesinin geçimini sağlamak için uğraşan, sıradan bir işadamı olduğunu iddia etmektedir...

    Yani Farhan; İstanbul, Ankara, Kazakistan ve Hatchet Meyers (Jason Clarke) ile arasında kurulmaya çalışılan bağlantıyı kesinlikle kabul etmemektedir...

    ***

    Neyse...

    Bu arada Farhan'a yönelik fiziki taciz uygulaması sayesinde, Raymond Miller (Jai Courtney) ile Landon Briggs'in (Lincoln Lewis); tesisin sert Amerikalı çocukları olduğunu da öğreniveriyoruz...

    Ancak daha da önemlisi, Abby'nin; Hatchet'ın, bundan sonraki eylem alanının Ankara olacağını tahmin etmesi...

    Ve...

    Bu tahminini, Langley Virginia'daki CIA Karargahı ile de paylaşmasıdır...

    ***

    - Ankara -

    Pek çok insanın cesedinin yerlerde yatmakta olduğu, Kyzaghan Enterprises Binası'nın üst katında; gerçekleştirilen bir operasyonla göz altına alınarak paketlenen Hatchet, Yüzbaşı David Palau (Uli Latukefu) ve Tessa Harijan (Pallavi Sharda) komutasındaki askeri Delta helikopteri ile Rashid Nassar'ın (Fayssal Bazzi) yönetmekte olduğu Citadel'a postalanır...

    ***

    Bu tehlikeli manyağın tesislerine doğru geliyor olması, yukarıda "sert" olarak vurguladığımız Miller'ı dahi endişelendirirken; Farhan'da Abby'e, "Umarım helikopterdeki Hatchet değildir" demektedir...

    Ki Miller'ın endişelerini, vakti zamanında Hatchet'ın izini; İran, Libya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde de sürmüş olan Mossad ajanı Uri Wasserman'da (Phoenix Raei) paylaşırken...

    Chaplain (Logan Huffman) duyduklarını, hayalet hikayelerine benzetmektedir...

    ***

    Çok geçmez...

    Helikopterin tesise inişi gerçekleşir...

    Yalnız ortalıkta Rashid'in de anlamlandıramadığı bir gariplik bulunmaktadır...

    Çünkü Yüzbaşı Palau; tutuklu ile 45 dakikalığına tek başına görüşmek ve üstelik de Langley'deki karargah merkezinden getirdiği bir yazılı talimatla, bu görüşmenin kayıt altına alınmamasını da istemektedir...

    Yani bütün bu görüşme süresi boyunca, sorgu odasındaki kameralar kapalı tutulacaktır...

    ***

    Derken...

    Kısa bir sürenin geçmesinin ardından; Hatchet'ın elleri ve ayaklarından bir iskemleye kelepçelerle bağlanarak sorgulandığı odadan, silah sesleri gelmeye başlar...

    Söz konusu odayla tesisin görüntü izleme ve kayıt merkezi arasında Mia'ya (Lucy Barrett) yeniden kamera bağlantısı kurduramayınca da Rashid, tesiste "kırmızı alarm" ilan ettirirken; kapı açılıp da odaya girildiğinde, içeride resmen oldukça kanlı bir terör estirmiş olan tutuklunun, kaçarak gitmiş olduğu "zannedilir"...

    Halbuki aslında Hachet, sadece kılık değiştirmek suretiyle gerçek kimliğini, odaya dalan güvenlik ekibinden gizlemiş olup; dillere destan marifetlerini, bundan böyle hayat da kalmayı becerebilmiş olan herkese karşı sergileyecektir....

    Dakika 35...

    Geride, özellikle de aksiyon gerilim kategorisinden hoşlanan sinemaseverleri mutlu edeceğini tahmin ettiğimiz; kapalı tek mekan çekimlerinin hız kesmeden sürdürüldüğü 58 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.356 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    21 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    İstanbul'un yerini bilmeden -belki de kasıtlı olarak- çekilen bir film. Tek mekanda geçiyor ve çok tahmin edilebilir bir şekilde ilerliyor. Ortalamanın altında, izlenilmesini tavsiye etmiyorum.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top