bu film bir başyapıttır.Hatta sadece izlenmekle kalmayıp, okunması gereken bir şaheserdir.Trier'in kamerası, Tanrı'dan korkan fakat kendi eylemlerinin ahlakiliği konusunda herhangi bir sorumluluk almayan iki yüzlü dindarlığın, doğanın dışkıları olup da iktidarı ele geçirerek vahşileşen nasibi kıtların(bu Nietzsche'nin ifadesi), özelde de Amerikan faşizminin tepesinde Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor bu filmde.İyi-kötü,güç ve merhamet kavramları Trier'in elinde iktidar sahibi zayıflara karşı bir silaha dönüşür.Bu film bir intikam öyküsü değil; soyluluk ayinidir...