Maskeli balonun gerçek yüzleri!
Yazar: Banu BozdemirMascarade / Maskeli Balo 2019 yılında La Belle Epoque / Yeni Baştan filmiyle karşımıza çıkıp içimize güzel bir sıcaklık salan Nicolas Bedos’un son filmi. Mascarade Fransız Rivierası’nın entrikacıları ile bir yandan da hayalperestleri arasında mekik dokuyor. Yeni Baştan’ın romantik, tutkulu atmosferi burada daha karanlık bir yere taşınıyor ve hikayenin kayganlığıyla iki buçuk saat boyunca sürükleniyorsunuz.
W. Somerset Maugham'ın "Fransız Rivierası gölgeli insanlar için güneşli bir yerdir" dizesiyle açılan film, yıldız oyuncu kadrosuyla göz doldursa da, seçkinler ve onları dize getirmeye çalışanlar arasında bol açıklamalı bir zamana hapsoluyor. Hapsolmanın ötesinde filmin eski Hollywood filmlerinden ilham alan yanına da tanıklık etmemiz mümkün. Sunset Bulvarı, Charade ve Bir Hırsızı Yakalamak İçin filmlerinin tesiri altında film, bu benzerlikleri bir sakınca olarak görmüyor. Aksine Fransız Rivierasının tadını eski usül bir sinema algısıyla sunmaya çalışıyor.
Filmin fragmanını izlerken büyük bir karmaşanın hakim olduğunu seziyoruz, öyle ki film Adrien ve Margot’un kılık değiştirdikleri ve bir planın son hamlesini tamamladıkları bir şekilde karşımıza çıkıyor ve öfkeli Simon’un Margot’ya ateş etmesiyle asıl yoluna giriyor. Geri dönüşlere açık, açıklamalara yatkın ve çıkarların doğasına izin veren bir yapısı var ki bu da Bedos’un yayınlanmamış romanına ve bazı kişisel deneyimlerine kadar uzanıyor. Aslında biz Adrien ve Margot’un beraber yaptıkları bir planın parçasını izliyoruz ve bu planın bir parçası haline gelen diğerlerini! Filmin planı eski film yıldızı Martha’yı gençliğiyle etkileyen eski dansçı Adrien’in kaderine razı olmayışıyla başlayan bir sürüklenme, yaşlı ve paralı adamlardan yeterince sevgi ve sadakat görmeyen Margot’un Adrien’i onlara karşı iyi bir partner olarak seçmesinin ürünü olarak işlemeye başlıyor.
Dünya prömiyerini Yarışma Dışı gösterildiği Cannes Film Festivali’nde yapan komedi öğelerinin yanında, entrikası bol, aşk dozu yüksek ve biraz da suç öğeleri barındıran tempolu bir hikaye. Filmin sonunu tahmin etmek güç olsa da gidişat konusunda seyirciye uzun açıklamalar ve yol göstericilik yapmaktan yılmıyor, belki de yönetmen Riviera’nın kendince son derece öznel portresini anlatırken bunu da yapmak istiyor. Detaylar öylesine baş döndürücü ki… Riviera’nın içine biraz daha sızmak iyi olabilirdi.
Bu arada filmin enteresan handikapı da gözden kaçmıyor. La Belle Époque'da Fanny Ardant için gayet karizmatik bir rol yazmıştı Bedos, burada aynı şeyi Isabelle Adjani için yapmaktan kaçınmış. Onu canlandırdığı karakter açısından aşağılarken bir nevi Norma Desmond olarak karşımıza çıkarıyor. Adjani elbette çok iyi, ama özellikle genç sevgilisinin ondan aldığı son intikam bir hayli ağır kaçmış. Genç ve güzel oyuncu Marine Vacth güzelliğin yarattığı girdabı, sonunda lehine çevirmeyi başaran Margot rolünde gerçekten iyi. Film Fransız Rivierası’ndaki seçkinlere had bildirme savaşını filmin sonunda sadece Margot üzerinden yapar hale geliyor ki, Bedos’un kadınlar için hafif kayırmacı tavrıyla karşılaştığımızı söyleyebiliriz.
twitter.com/banubozdemir