Hesabım
    Şeytan Oyunu
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Şeytan Oyunu hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    22 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Bir Michael Kraetzer ve Nicolás Onetti projesi olan "The 100 Candles Game", bir ana tema içinde birbirlerine ustalıkla eklemlendirilmiş sekiz farklı kısa hikayeden oluşan başarılı bir "korku antolojisi" olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz lokasyon olarak, Almanya ve Estonya'da oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filmimize biraz daha yakından bakalım...

    Bunun için de filmin anlatıcısı (narrator) Erica'ya (Magui Bravi) kulak verelim ve öğrenelim, neymiş şu "100 Mum Oyunu"nun aslı astarı...

    Evet, hazırsanız başlıyoruz...

    Erica'nın elindeki kitaba göre elimizdeki "temel aygıtlar", 100 adet mum, 100 adet hayalet hikayesi ve ruhları çağırmak için kullanılanacak olan karanlıktaki bir ayna...

    Prosedür de oldukça basit ama bir o kadar da korkutucu ve tehlikeli...

    Şöyle ki, 100 mumdan oluşan bir dairenin içinde diğer oyuncularla beraber yan yana otururken bir mum alıyor ve bir korku hikayesi anlatıyorsunuz...

    Sonra da mumla beraber yandaki odaya geçiyor ve orada aynayla baş başa kalıyorsunuz...

    Mumu üflediğinizde eğer şanslıysanız, önünüzde yalnızca yoğun bir karanlık görüyorsunuz...

    Yok değilseniz bunlar aklınızın, "deliliğin karanlık labirentinde" yitip gitmeden önce imgeleyebildiği derindeki son noktalar olabiliyor...

    Gerçekten de "çok sert" değil mi?...

    Neyse...

    Yine Erica'nın elindeki kitaba göre:

    Hikaye anlatılırken ve mumlar üflenirken, aynada bir portal açılmaya başlayacak...

    Ardından etrafınızda gölgelerde gizlenen garip varlıklar hissedeceksiniz...

    Ancak oyunu asla bırakmamalısınız...

    Yoksa korkunç bir lanet üzerinize çökecek...

    Efsaneye göre aslen Japonya kökenli olan bu oyun, zamanla kıtaları aşarak Avrupa ve Amerika topraklarına kadar ulaşabilmiş...

    Nasıl mı?

    Yüz yıllar öncesindeki feodal dönemin yaşlı samuray savaşçıları, kişisel cesaretlerini kanıtlamak amacıyla birbirlerine korkunç hikayeler anlatırlarmış...

    Böylelikle oyuna dair her aşamayı en ince ayrıntısına kadar kendisinden teker teker öğrendiğimiz Erica; açık ve net bir örnek olsun diye bir gece o samuraylardan birinin, karısı ve çocuklarıyla, saatler sonra 100 numaralı hikayeye ulaştıkları bu oyunu oynadıkları bilgisini ilave etmeyi de unutmaz...

    Zira oyunun bitiminde o samurayın karısı, "o meşhur" aynanın önünde bir cam parçasıyla boğazını keserek intihar eder...

    Yetmez, acılar içinde çaresiz kalan samuray da, öbür dünyadaki karısına katılmak üzere aynısını yapar...

    Şimdi de bu oyunu Erica, Alex (Agustin Olcese), Kristy (Clara Kovacic) ve James'ten (James Wright) oluşan dört kafadar, "çok farklı kara kıtalarındaki" bizler için birlikte oynayacaklardır...

    Ormandaki küçük bir kız hakkındaki ilk korku hikayesini ("A Little Taste / Biraz Lezzet") Alex anlatırken bir baba oğulunki ("When Demons Die / İblisler Öldüğünde") ile de Kristy sırasını savacaktır...

    Elbette ardından siyah gözlü çocuklar hikayesi ("Blacked Eyed Child / Kara Gözlü Çocuk") ile James, sahnedeki yerini alacak...

    Farkındaysanız hikayelerin adlarını vermekle yetinip, ayrıntıları ile bu hikayeleri anlatan karakterlerin yan odada yaşadıklarının tamamını sizlere bıraktık...

    Bitti mi?

    Olur mu hiç...

    Oyun, kurallar gereği hiç durmadan, yeni hikaye anlatımlarıyla devam etmek zorunda...

    Dakika 41...

    Yönetmenlerden Guillermo Lockhart ana tema olan "The 100 Candles Game / 100 Mum Oyunu"nu çekerken Victor Català "A Little Taste / Biraz Lezzet", Daniel Rübesam "When Demons Die / İblisler Öldüğünde", Tony Morales "Blacked Eyed Child / Kara Gözlü Çocuk", Nicholas Peterson "The Visitant / Ziyaretçi", Oliver Lee Garland "Buried Alive / Diri Diri Gömülü", Brian Deane "Blight / Yanık" ve Christopher West'de "Drip / Damla" isimli hikayelere imzalarını atmışlar...

    Elbette sekiz hikayenin sekizinde de, oyuncu kadrosu ile senaristler dahil teknik ekipler de değişik sinema emekçilerinden oluşuyor...

    Zaten kısa bir tanıtım girişinin dışında biz neredeyse tüm hususları sizlere bıraktık...

    Dolayısıyla 100 dakikanın tamamının tadını, rahatlıkla çıkartabileceksiniz...

    Carlos Goitia'nın editoryal başarısının yanı sıra görsel efekt ve makyajları ile atmosfere uygun müziklerinin de yeterince doyurucu olduğunu düşündüğümüz bu filmin, korku - gerilim kategorisi hayranlarının ilgisini çekeceğini tahmin ediyoruz...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top