COVID-19 gerçekleriyle örtüşmeyen senaryosunu Matthew Rogers kaleme alırken, yönetmen koltuğunda da Jon Keeyes'in oturmakta olduğu "The Survivalist"; Jonathan Rhys Meyers ve John Malkovich'in varlıkları suyu yüzü hürmetine izlenebilen, bir aksiyon gerilim olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Film...
Bölgedeki, nadide radyo operatörlerinden birisi olan Jessica'nın (seslendiren Lori Petty)...
"Günaydın canlarım... Ben Alfa 1-9...
Yalanları ortaya çıkarmak, yanlış bilgiyi yok etmek ve Tanrı'nın izniyle de bir damlacık umut verebilmek için her gün buradayım...
COVID-19 Delta salgının üzerinden 592 gün geçti...
Şu an, Kıyamet Günü'nü dinliyorsunuz...
Bu üzgün ama henüz yenilmemiş ülkede yayın yapan, korkusuz radyo amatörlerinden oluşan küçük bir grubun parçasıyım... Aslında yenildiğimizi düşünüyorum ancak halen buradayız...
Şimdi haberler...
Yönetimdeki insanların, sağlıklı kişileri toplayıp kamplara koymanın; iyi bir fikir olduğuna karar verdikleri o toplantıda, doğrusu ben de olmak isterdim... Ne de olsa, insanları kamplara yerleştirmek; geçmişte pek de güzel işe yaramıştı, değil mi?
Yayınlanan raporlar, Pennsylvania'daki Bastion izolasyon kampına; enfekte kişi veya kişilerin girdiğini doğrulayan haberleri engellemeye çalışıyor olsa da... 20 bin kişinin, neredeyse tamamı ölmüştür...
Söylentiye göre, birileri bölgeye bir Napalm atmış... Kimlerin böyle bir şeye erişimi olduğunu, bilmeyi hakikaten çok arzularım..."
Şeklindeki, gündeme ilişkin bilgilendirmesiyle başlarken...
***
Aaron'un (John Malkovich) liderlik ettiği, söz konusu Bastion kampından kaçan...
Sarah Hodges (Ruby Modine) adındaki genç bir kadın ile erkek kardeşi Guy Hodges (Tom Pecinka)...
Aç, susuz ve uykusuz bir vaziyette...
***
Bir şeyler stoklamaya ve arazisinin etrafını korumaya almak suretiyle, bir hayatta kalma uzmanına dönüşen...
Ve vakti zamanında...
FBI ajanlarına harita eğitmenliği yapmış olan Ben Grant'in (Jonathan Rhys Meyers) çiftliğine ulaşmaya çalışmaktadırlar...
***
Ki...
Peşindekilerin asıl hedefindeki kişi de...
COVID virüsünün, kendisine henüz bulaşmadığını...
O sebeple de, sağlıklı olduğunu düşündükleri Sarah'dır...
***
Ve sırf o yüzden de...
Kara korsanına dönüşen o delilerin eline, kullanacakları bir damızlık kobay misali düşmemesi amacıyla...
Kardeşinin kaçıp kurtulmasına yardım ederken Guy...
Üzerlerine ateş açan Marley (Jenna Leigh Green), Owen Hanley (Jon Orsini), Matthew Ramirez (Thaddeus Street), Jackson Everett (Rob Dubar) ve John Larsson (Obi Abili) tarafından delik deşik edilerek öldürülür...
***
Bu arada...
Bizim amatör radyocu Jessica yayınını...
"Biliyor musunuz, Bastion kampının yöneticileri için üzülüyorum... COVID Prime'ın, bunu şimdi uydurdum... Mutasyon geçirip, gitgide daha da güçlenmesi; yeteri kadar kötü değilmiş gibi kendilerini, medeniyetin son kalesi zannediyorlardı...
Sağlıklı işçilerin kalmaması, ilk nükleer reaktör erimesine yol açana kadar; işler henüz tam olarak çığırından çıkmış sayılmazdı...
Sonra yiyecek kalmadı, erzak kalmadı ve bu da; kara korsanlarını ortaya çıkardı... Tecavüzcü ve yağmacı çapulcular ve karmaşaya sürüklenen şehirler... Kötünün hayatta kalması...
Size bir soru...
Kara korsanları, şehirlerdeki her şeyi yağmaladıktan sonra ne yaptı?
Tabii ki de...
Stoklanmış malzemesi olan insanların bulunduğu kırsala gittiler...
Bunun, ne anlama geldiğini hepimiz biliyoruz, değil mi?
Vahşi batıya geri döndük..."
Biçiminde sürdürmekteyken...
***
Uykusundan uyanıp, silahını beline geçiren ve babası Heath'in (Julian Sands) ölümünün ardından...
Çiftlikteki yaşamını tek başına sürdüren Ben...
Radyoda...
Sarah'nın kamptan kaçışına dair haberi dinlerken...
Şöminesi için odun kesmekte...
***
Sonrasında da...
Düşüp bayılma derecesindeki yorgunluktan yığılıp...
Öylesine yerde kalmış olan, davetsiz misafir Sarah'yı ahırda bulmakta...
Ve onu kaldırıp...
İçeriye taşımaktadır...
***
Çok geçmez...
Sarah ile yeni erzak kaynaklarının peşinde olan Aaron ile adamlarını taşıyan bir kamyon da...
Ben'in çiftliğinin önünde duruverir...
***
Yalan olduğu, ayan beyan ortada olan ifadelerine göre bu uğursuz çete üyelerinin...
İstedikleri tek şey...
Eğer yersen...
Hem Sarah hem de yarısına el koyacakları erzak için...
Çiftliğe bir göz atmak...
Sonrasında da sessizce çekip gitmektir...
Dakika 21...
***
Ben sıklıkla, flashbackler aracılığıyla geçmişine dönüp...
Ailesini felaketlere sürükleyen kumarbaz babası Heath ile sohbet edip kendisiyle bir güzel yüzleşirken...
Sağlıklı olduğuna inandığı Sarah'dan çocuk sahibi olmayı kafasına koymuş olan Aaron ve onu sonuna kadar desteklemek mecburiyetinde kalan ekibi sayesinde, adeta can pazarına dönen çiftlikte yaşanacakların gözler önüne serileceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; Ben ile Sarah'nın verecekleri zorlu mücadeleye tanıklık edecekleri, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,