Hesabım
    Jockey
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Jockey hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.068 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    2 Ağustos 2024 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Greg Kwedar ile birlikte kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini de çeken Clint Bentley'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Jockey"; "Capote"tan da (2005) tanıdığımız Clifton Collins Jr.'ın, performansıyla göz kamaştırdığı...

    Bir spor draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 31 Ocak 2021 tarihindeki dünya prömiyeri, Sundance Film Festivali'nde yapılan ve Clifton Collins Jr.'a; "En İyi Erkek Oyuncu" kategorisindeki Jüri Özel Ödülü'nü kazandıran, bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Şafak vaktinde...

    Phoenix, Arizona'daki bir yarış pistinin bir köşesinde...

    Pist demirlerine yaslanarak oturmuş, eğitim sürecindeki yeni gelen atlar ile onları sabahın kör karanlığında koşturarak eğitenleri izleyen jokeylerden Jackson Silva (Clifton Collins Jr.) ile bir eski mahkum da olan Leo Brock (Logan Cormier)...

    Bir yandan da sohbet etmekte...

    ***

    Ve...

    Jackson Leo'ya...

    Jerry Meyer'in (Daniel Adams) ahırında, hem temizlik hem de antrenman yapan yeni jokey...

    Genç Gabriel Boullait'i (Moises Arias) görüp görmediğini sormakta...

    ***

    Ardından da...

    Henüz yeni yaktığı son sigarasını...

    Ahıra girdiğinde karşılaştığı, ahırın işletmecisi Ruth Wilkes'a (Molly Parker) verip...

    Dublin isimli atı çalıştırmaya başlarken...

    ***

    Bedeninde bir rahatsızlık hisseder etmez uğradığı...

    Tesisin veterineri Ronnie Langford (Vincent Francia), omurgasında zedelenme tespit ettiği Jackson'ı...

    Tanıdığı bir doktora uğraması için yönlendirmeye çalışmakta olup...

    ***

    Zaten...

    Omurgasında üç kez kırılma yaşayan Jackson...

    Şimdi de vücudunun sağ tarafının kasılarak uyuşmasına neden olan nöbetlerle uğraşmaktadır...

    ***

    Ancak yine de o...

    Ronnie'nin önerisini dikkate almak yerine...

    Kahvaltı için restorandaki masalardan birinde oturmakta olan...

    Kökenini merak ettiği yeni çocuk Gabriel'in yanına gitmeyi tercih etmekte...

    ***

    Ve...

    Yaptıkları antrenör, menajer vs. gibi sohbetin arasında Gabriel, lafı hiç de uzatmadan Jackson'a...

    "Sen benim babamsın..." diyecek...

    Ve önce bunu, Leo'nun bir şakası olarak değerlendiren Jackson'a...

    Son derece büyük bir şaşkınlık yaşatacaktır...

    ***

    Ama...

    Hemencecik toparlayan ve Gabriel'in annesi Ana Boullait'i (Colleen Hartnett) tanıdığını da belirten Jackson...

    Kesinlikle akraba olamayacaklarını söylemeyi de ihmal etmeksizin...

    Gabriel'in bu iddiasını, anında reddedip...

    Restorandan çıkıp gidecektir...

    ***

    Neyse...

    Bu arada yıllardır ahırında, diğer at sahiplerinin atlarını koşturan deneyimli jokey Jackson'a Ruth...

    Kendi adına satın aldığı atı Dido's Lament ile tanıştırıp...

    Koşu testine tabi tutmasını da isteyecektir...

    ***

    Zira Ruth...

    Her ne kadar artık iyice yaşlanmış olsa da...

    Jokeyliğini, deneyimine güvendiği Jackson'ın yapmasını uygun bulduğu bu atın...

    Yarışlar kazanmasını isterken...

    Jackson'ın da...

    Fazla kilolarından kurtulması gerekecektir...

    ***

    Bu arada...

    Sanki izlediğimiz "Jockey" filmi...

    Bir kurgu değil de belgeselmişçesine...

    Aralarında Jackson ile Leo'nun da yer aldığı bir grup jokey (Ryan Barber, Martin Bourdieu, Aki Kato, Richard Lull, Scott Stevens, Carl "The Truth" Williams, Michael Ybarra)...

    Bir odada toplanmış ve geçirdikleri sakatlıklar ile sosyal güvencesiz oluş hallerinden söz etmektedirler...

    ***

    Ki...

    Jokeylerle alakalı...

    Farklı mevzulara değinilen benzeri sahnelere...

    İlerleyen kısımlarda da sıklıkla rastlıyoruz...

    ***

    Derken...

    O toplantıdan ayrılan Jackson...

    Bir gün önceki sabah karşısında hırçınlaştığı Gabriel'e rastladığında...

    Onu, birlikte spor yapmaya davet edecek...

    ***

    Böylelikle...

    Bir yandan gönlünü alırken...

    Diğer yandan jokeylik eğitimi de verecektir kendisine...

    ***

    Aynı esnada...

    Katıldığı bir yarışta...

    Altında kalacağı atıyla beraber ziyadesiyle önemli bir düşüş yaşayan Leo'nun leğen kemiği ile kalçası paramparça olmuş...

    Ve Leo'nun görünürdeki tek endişesi de...

    Bundan böyle ata binemeyecek olması olarak durmaktadır...

    ***

    Neyse...

    Leo'ya yaptığı hastane ziyaretini tamamlayan Jackson...

    Bir başına yaşamakta olduğu karavana döner dönmez...

    Willie Buchanan'a (Willie Whitehouse) hitaben...


    "Merhaba... Bu mesaj Willie için... Willie, ben Jackson Silva... Numaranı Leo'dan aldım... Bir yaşında, güzel atların varmış diye duydum... Fırsatın olunca lütfen beni ara... Onlara bir bakmak isterim... Umarım günün iyi geçiyordur..."


    Şeklindeki sesli bir mesajı gönderir...

    ***

    Çünkü...

    Kendisi de aynen...

    İyisi ve kötüsüyle neredeyse bir ömür boyunca, ahırında çalıştığı Ruth gibi özel bir ata sahip olmayı arzulamaktadır...

    ***

    Çok geçmez...

    Jackson'ın Ruth ile tanıştırdığı Gabriel'de...

    Jerry'nin yanından ayrılıp...

    Onlarla aynı ahırda işbaşı yapar...

    Dakika 40...

    ***

    Vaziyetinin gittikçe kötüleşmesi sebebiyle, veteriner Ronnie Langford'ın önerisine kulak vermek mecburiyetinde kalarak Dr. Stacey Carter'a (Stacey Nottingham) muayene olan...

    Ve...

    ALS benzeri, tedavisi imkansız dejeneratif bir hastalığa yakalandığını öğrenen Jackson ile Ruth ve Gabriel'in ilişkilerinin yeniden şekilleneceği filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; jokeylik, at yarışları, at sahipliği, ahır işletmeciliği ve yarış pistleri hakkında detaylı bilgilerin de verildiği, 54 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top