Hesabım
    Reptile
    Ortalama puan
    2,9
    5 Puanlama
    Reptile hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    12 Ekim 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Benjamin Brewer ile beraber yazdıkları hikayeden uyarlayarak yine aynı Benjamin Brewer ve başrol karakterlerinden Tom Nichols'ı canlandıran Benicio Del Toro ile birlikte kaleme alan Grant Singer'ın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Reptile"; gizemini sonuna kadar koruyan, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, 7 Eylül 2023 tarihindeki dünya prömiyeri; Toronto Uluslararası Film Festivali'nde yapılan ve oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Tanınmış emlakçılardan Will Grady (Justin Timberlake), konuşmacısı olduğu etkinliğe...

    Katılmasını hatırlatmak amacıyla kız arkadaşı Summer Elswick'i (Matilda Anna Ingrid Lutz) telefonla aradığında, kendisine ulaşamaz...

    ***

    Böyle olunca da...

    Toplantı sonrası verilen kokteylde de...

    Gözleri hep Summer'ı arayan Will; eve döndüğünde kendisinden, "Üzgünüm... Uyuya kalmışım..." tarzdaki...

    Hiç de gerçekçi olmayan bir bahaneyi içeren yanıtı duyduğu anda da...

    Yatak odasından aldığı bir yastık ve battaniye ile salondaki koltuklardan birinin üzerine taşınır...

    ***

    Ertesi sabah...

    Emlak piyasasında bulabildiği ipotekli tüm evleri satın alıp...

    Ardından da...

    Tutturabildiği fiyatlarla pazarlayan Will, yine onlardan birisiyle meşgul olurken...

    Evde temizlik yapan Summer'ın, önceden randevulaştığı...

    Yani tanıdığı birisini beklemekte olduğunu fark ediyoruz...

    ***

    Zira...

    Hem evin arka kapısını açık bırakmış...

    Hem de 1990 model Chrysler Imperial marka otomobilinden inerek eve yönelmiş olan konuğuna...

    Kendisi de aslında bir emlakçı olan Summer...

    "Merhaba, mutfaktayım..." diye seslenerek...

    Bulunduğu noktayı bildirmektedir...

    ***

    Yoğun ve kazançlı geçen, bir iş gününü daha tamamlayan Will...

    Yolda, telefonla aradığında Summer'a...

    Bu kez de ulaşamaz...

    ***

    Vardığında da...

    Gecenin karanlığında, eve giren Will...

    Bıçaklanarak öldürülmüş Summer'ın cansız bedeniyle karşılaşır...

    ***

    Derken...

    Dedektif Tom Nichols ve karısı Judy Nichols (Alicia Silverstone)...

    Tom'un patronu, Judy'nin de amcası olan Yüzbaşı Robert Allen'ın (Eric Bogosian) davetlisi olarak...

    Aralarında...

    Dedektif Wally (Domenick Lombardozzi), Dedektif Victor (Michael Beasley) ve diğer dostların da hazır bulundukları yakın bir arkadaş grubuyla...

    Oldukça hoş bir Fransız restoranındadırlar...

    ***

    Yemek siparişlerinin verildiği sırada...

    Yüzbaşı Allen'a, muhakkak bakarak ilgilenmesi gereken bir telefon gelir...

    ***

    Sonrasında da...

    Bir hafta önce MS hastası olduğunu öğrenen Allen ile Nichols, Summer'ın öldürülmüş olduğu yere doğru yola koyuluverirler...

    ***

    Basın mensuplarıyla Olay Yeri İncele ekiplerinin doldurmuş oldukları cinayet mahalline...

    Ulaştıklarında da...

    Kendilerini, Nichols'ın ortağı da olan Dedektif Dan Cleary (Ato Essandoh) karşılar...

    ***

    Bu ana üçlüden bizzat Nichols...

    Yandaki evde bakıcı olarak çalışan...

    Ve...

    "Park eden bir arabanın sesini duydum... Ön kapıya giden bir adam gördüm..." diyen tanık Brenda'nın (Dianna Catterton) ifadesini almaktadır...

    ***

    Ki...

    Eve giren o adam...

    Brenda'nın, daha önce hiç görmediği birisidir ve topalladığını zannettiği, tuhaf yürüyüş şekli de dikkatinden kaçmamıştır...

    ***

    Neyse...

    Scarborough Cinayet Masası dedektiflerinden Nichols'ın şimdi sorgulayacağı isim ise, Will'dir...

    Ama...

    Bu görüşmeden...

    Teknik olarak Sam Gifford (Karl Glusman) ile halen evli olan Summer ve Will'in yaklaşık bir buçuk yıldır birlikte oldukları bilgisi dışında...

    İşe yarayacak bir başka bulguya ulaşılamaz...

    ***

    Çok geçmez...

    Karakol amiri Marty Graeber (Mike Pniewski) ile yardımcısı Yüzbaşı Allen, bir basın toplantısı düzenleyerek...

    Cinayet soruşturmasına ilişkin gelişmelerden söz ederler...

    ***

    Bu arada...

    Adli tıp uzmanının (Tom Nowicki) verilerine göre...

    Kendisine karşı, zor kullanılmadan cinsel ilişkiye girdiği anlaşılan Summer'ın cesedinde...

    Otuz üç buçuk adet bıçak yarası tespit edilmiş olup, kalçasına saplı vaziyetteki bıçak da...

    Ancak...

    Kalça kemiği kesilerek çıkartılabilmiş ve herhangi bir parmak izine de rastlanılamamıştır...

    Yalnız evde...

    Kurbana ait olmayan bir miktar "sarı saç" ile kurbanın sol avucunun kenarında "kırmızı kalsimin primer boya" lekesine rastlanılmıştır...

    ***

    O ana kadar...

    Elle tutulur bir şeylere erişemeyen Nichols ile ortağı Clearly...

    Şanslarını bir de...

    Summer'ın eski kocası Sam Gifford ile denemeye karar verirler...

    ***

    Fakat...

    Kendilerini pek hoş karşılamayan Sam'de de, bir şey bulamayan...

    Nichols ile Clearly...

    Bir kısmından komisyon da almamış olan Summer'ın sattığı emlaklara yönelirlerken...

    Bir de mevzuya...

    Kendi babasının ölümünden, Will ile babası Bill'i sorumlu tutması sebebiyle...

    Annesi Camille Grady'nin (Frances Fisher) evine, mütecaviz bir biçimde girmeye çalışan Eli Phillips'in (Michael Pitt) adı da eklemleniverir...

    Dakika 44...

    ***

    Böylesi bir film için 134 dakikalık süresini, ziyadesiyle abartılı ve gereksiz bulduğumuz filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik derecedeki ters köşe sürprizler ile şaşırtıcı bir finali de bünyesinde barındıran, 90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...


    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top