Eğitimli bi savcı bu duruma düşmez çömez birisini de böyle bi yere vermezler ayrıca günümüzde değil savcı halkın en alt tabakası bile böyle kaosun arasında kalmaz Filmin finali de bomboş
Filmde polislerimizi, savcilarimizi , jandarmlarimizi küçük düsürmüşler. Böyke birşey söz konusu olamaz. Yetersiz kalma gibi bir durumları olamaz. Ortada hiç biri yok zaten. Saçma sapan Lgbt şeyleri girmiş filme ne yapmaya çalışıyorsunuz özendirmeye mi ? Sonu zaten saçmalık pardon yaa son yoktu degil mi ? Yarım kalmış film. Olmamış sıfır. Ve asla polisimize, jandarmamıza yetersiz diyemezsiniz çok şükür her yerde yanimizdalar. Bir telefona bakar hepsi anında dakikasında yığılirlar olay yerine. Bir kere silahli iki kişi kapinin önünde tartisiyorlar diye aradim aninda her sokaktan birer ekip geldi. Yine sinirlendim. Yapmayın kardeşim film. Vakit kaybiydi.
arkadaşlar bu film ne ya sakın izlemeyinn sonu bomboş tam bir hayal kırıklığı hiçbir olay sonuçlanmadı film sonunda mala döndüm mümkünse ilk sahnede bırakın fragmanı izlemekle yetinin yazar kimse emeğine sağlık bir daha yazmasın teşekkürler saygılar
Bok yiyenin yerine sonunu yazamadığınız filmleri çekmeyin hayatım böyle saçma bişey izlemedim o kadar saçmaki acaba bende mi sorun diye düşünüyor insan ..Bu nedir yaaa
Film ülkenin mevcut durumunu yansıtma konusunda çok başarılı. Kurguyu, kullanılan metaforları, müzikleri ve karakter açılımlarını sevdim. Bir savcının bu şekilde anlatılmasının yanlış olduğu söylenmiş. Filmler özellikle sanat filmleri ''ideal'' in peşine düşüp, ideali anlatmaya kalkarsa beyazperdede gerçekler yerine yapay kurguları izlemek zorunda kalırız. Filmde her şeyin bir şekilde kabul görüp, ''eşcinsel yakınlaşmanın'' eleştiri alması üzdü. Neden bu tip var olan durumları cımbızlamak yerine, bütüne odaklanılmıyor? Hayat her şeyi ile bir bütündür ve her unsuru gerçektir. Gerçeklerden kopuk bir sinema yerine var olanı izlemek çok daha organik geliyor. Onaylarsınız, onaylamazsınız ama bunlar gerçek. Şahsiyet dizisinin aroması vardı bir şekilde esinlenilmiş olunabileceğini düşündüm (kasaba, kasabanın adının vurgulanması, tecavüz, intikam, sürü psikolojisi, gerilimin şekli ve dozu ve müzikler bana bunu düşündürdü) Emin Alper'i, emeği geçen tüm set ekibini ve oyuncuları alkışlıyorum. Türk sinemasının bu tip kült yapıtlara, bu kafalar ve bu cesarete ihtiyacı var!
Oyuncu kadrosundan etkilenerek izledim ancak senaryo beni pişman etti. Bir savcı genc dahi olsa pes pese bu kadar hata yapmaz. Kendine güvenen kararlı bir savcı imajı içinde hatalar zinciri hiç de inandırıcı gelmiyor. Bir yerde diyorum aha şimdi savcı kanunların gücünü kullanıp olayı çevirecek derken durum sarpa sarıyor. Yani şu mu millet iradesi kanunların da ötesinde mıdır? Bu mu anlatılmak istenmiş ya da elestirilmek istenmiş? Eğer ağır bir eleştiri ve ironi yapılmak istenmiş ise coook fazla sacmalanmis. Son sahnelerin birinde savcı telefonda komsere "jandarmadan destek istediniz mi?" diye soruyor. Komser istedik ama onlar da müdahale edemiyor cevabını alıyor. Polis jandarma bir araya gelecek ve olayları durduramayacak öyle mi yani millet iradesi kolluk güçlerinden de mi ustun çıktı? Ne anlattın senarist sen bu filmde bize de anlat anlayalım. Filmin sonuna hiç deyinmeyecegim kaçan bir savcı ile gazeteci (gazeteci olması da tabiki imali) ve belediye seçimlerini kazanmış bir taraf olan güruhun insan avı (guc gosterisi)
film sonuna kadar çok iyi ilerliyor heyecanlı. Sonunu bize bırakmalarını anlarım ama neredeyse her şeyi bize bırakmışlar hiçbir şey çözüme kavuşmuyor doğru düzgün yine de oyuncular çok iyiydi konusu da güzel
Maalesef savcıya, avukata, hakime kısaca adaletin üç ayağına hakaret etmişler, üstelik saçma sapan bir son ile uzay da bitiyor resmen, zaman kaybı, izlemesem sinirim bozulmazdı
Filmin yönetmeni de yorumlara dahil olursa seyirciyi aydınlatırsa iyi olur. Böyle saçma sapan filmin 2. Si gelirmi o da muamma gelirde tutar mı sanmıyorum dizi gibi film olmuş ama giriş gelişme sonuç hepsi alakasız
Filmin sonu berbat ötesi olmuş. Bir çocuk bile daha güzel son yazardı. Film saçma sapan aşırı kopuk ilerliyor. Filmden çıkarılacak tek şey: Alkol bütün kötülüklerin anasıdır. 😅
Çok sürükleyici mükemmel giden bir filme bu denli berbat bir son yakışmamış. Filmin sonu rezalet ötesi berbat. İzleyicinin aklında filmin sonuyla ilgili en ufak bir fikir bile oluşturmayacal şekilde bitirmişler. Çok berbat finali olan filmler gördüm, ama inanın bu kadarını kimse yapamaz. Yani şimdiye kadar gördüğüm en berbat finale 100 üzerinden 30 vermişsem, bu finale - 200 dersem herhalde ne denli saçma bi final olduğu anlaşılır. Oyuncuların emeĝine yazık gerçekten. En çok da Ekin Koç gibi günümüzün mükemmel performanslı oyuncusuna yazık olmuş.
Yanıklar kasabasına tayini çıkan Savcı Emre, başta kasabadaki sorunları, usulsüzlükleri çözebileceğine inanmaktadır. Fakat yozlaşmış bu şehirde adaleti yerine getirmek oldukça zordur. Bu günümüz toplumlarını da gözler önüne sermektedir. Savcı Emre ile Belediye Başkanı Selim’in oğlu arasındaki gerginlik ilk andan itibaren başlayıp filmin sonunda da bir kaosa dönmüştür. Bir yandan da gazeteci Murat, Emre'yi Selim’e karşı doldurmaktadır.
Film sonunda yönetmen, aklımızdaki soruları cevaplamak yerine bizi büyük bir boşluğa itiyor. Kim haklı, kim kurban karmaşık bir hale gelmiştir. Ama emin olduğumuz bir şey varsa o da savcı Emre’nin mantığı ve vicdanıyla hareket etmeye çalışıyor olmasıdır. Her ne kadar bunda bocalasa da kendince doğrularını uygulamaya çalışıyor.
Emre, her ne kadar Murat’a karşı önyargılı olsa ve temkinli davransa da (hatta bir ara gölde kavga etseler de) filmin sonunda savcıya sadece Murat’ın destek olduğunu görmekteyiz. Murat, masum olduğu için mi yoksa tek başına kaldığı ve bir çıkarı olduğu için mi savcının yanında durmuştur bundan da tam olarak emin olamıyoruz. Filmdeki LGBT ögeleri az da olsa karşımıza çıkmaktadır. Açık bir şekilde ifade edilmezse de izleyici bunu kavrayabiliyor.
Filmin sonunda Emre ile Murat’ın bir anda karşı tarafa ışınlanması bizi düşünmeye itiyor. İkili o kalabalıktan gerçekten kaçabiliyor mu, yoksa Yanıklar kasabasının kurbanı mı oluyorlar? Yönetmen, filmin sonunu bir nevi bize bırakıyor.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.