Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
Emin Alper’in bu film üzerinden en büyük başarısıysa bence bize ait karanlık dehlizlerde dolaşan bu sosyo-politik öyküyü ustaca dokunuşlarla, gerilim dozu çok yüksek bir polisiye çizgisine taşıması. Film katman katman açılıyor, kapanıyor, geriyor, sarsıyor ve sinemamız adına son yılların en iyi yapıtı unvanını hak ediyor.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Şen
Filmde kendinizi tüm kodları ile bugünü anımsatan siyasi bir çatışmanın içinde buluyorsunuz. Özgürlük ve bireyselliğin tadını çıkarırken savcı Emre’ye yapılan “Burada yüzmeyin, altındaki zemin bataklık gibidir” uyarısı ile filmin olay örgüleri sürekli gerilimini arttırarak devam ediyor. Bir yandan Emre ve Murat’ın gizemli bırakılan ama dikkatli seyircinin tüm imaları rahatlıkla çıkarabileceği çekici alan ise filmin senaryosunda başlı başına ayrı bütünlüklü bir hikâyeyi de barındırıyor. Kasabanın rahatsızlık verici karakterleriyle yükselen tansiyon da tüm bu dediklerime eşlik ediyor. Türkiye’nin bugününde ülke nüfusunun yarısı bu filmdeki kâbusları ya yaşıyor ya bilinçaltında taşıyor.
Eleştirinin tamamı için: Birgün
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Alper, özellikle karakterlerin aralarındaki çatışmaları psikolojik açıdan derinlikli kılıyor ve önceki filmlerinde olduğu gibi oyuncularından başarılı performanslar alıyor. Savcı Emre rolünde Selahattin Paşalı, Antalya ve Ankara’da aldığı en iyi erkek oyuncu ödüllerini hak eden bir performans çıkarıyor. Ekin Koç, Erol Babalı, Erdem Şenocak ve Selin Yeninci de filmin oyunculuk kalitesini yükselten isimler.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Emin Alper bu kez nedense oldukça karmaşık, flu ve çok yönlü bir anlatım seçmiş. Birçok sahnenin gerçek mi, yoksa bir düş mü olduğu tam anlaşılamıyor. Filmde estetik bir anlatım seçilmiş: tüm o rakı sofraları, doğa veya kalabalık taşra sahneleri sinema açısından çok başarılı. Ama keşke biraz da akılcı ve açıklayıcı bir anlatıma yer verilebilseymiş...
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
Emin Alper’in bu film üzerinden en büyük başarısıysa bence bize ait karanlık dehlizlerde dolaşan bu sosyo-politik öyküyü ustaca dokunuşlarla, gerilim dozu çok yüksek bir polisiye çizgisine taşıması. Film katman katman açılıyor, kapanıyor, geriyor, sarsıyor ve sinemamız adına son yılların en iyi yapıtı unvanını hak ediyor.
Birgün
Filmde kendinizi tüm kodları ile bugünü anımsatan siyasi bir çatışmanın içinde buluyorsunuz. Özgürlük ve bireyselliğin tadını çıkarırken savcı Emre’ye yapılan “Burada yüzmeyin, altındaki zemin bataklık gibidir” uyarısı ile filmin olay örgüleri sürekli gerilimini arttırarak devam ediyor. Bir yandan Emre ve Murat’ın gizemli bırakılan ama dikkatli seyircinin tüm imaları rahatlıkla çıkarabileceği çekici alan ise filmin senaryosunda başlı başına ayrı bütünlüklü bir hikâyeyi de barındırıyor. Kasabanın rahatsızlık verici karakterleriyle yükselen tansiyon da tüm bu dediklerime eşlik ediyor. Türkiye’nin bugününde ülke nüfusunun yarısı bu filmdeki kâbusları ya yaşıyor ya bilinçaltında taşıyor.
Habertürk
Alper, özellikle karakterlerin aralarındaki çatışmaları psikolojik açıdan derinlikli kılıyor ve önceki filmlerinde olduğu gibi oyuncularından başarılı performanslar alıyor. Savcı Emre rolünde Selahattin Paşalı, Antalya ve Ankara’da aldığı en iyi erkek oyuncu ödüllerini hak eden bir performans çıkarıyor. Ekin Koç, Erol Babalı, Erdem Şenocak ve Selin Yeninci de filmin oyunculuk kalitesini yükselten isimler.
T24
Emin Alper bu kez nedense oldukça karmaşık, flu ve çok yönlü bir anlatım seçmiş. Birçok sahnenin gerçek mi, yoksa bir düş mü olduğu tam anlaşılamıyor. Filmde estetik bir anlatım seçilmiş: tüm o rakı sofraları, doğa veya kalabalık taşra sahneleri sinema açısından çok başarılı. Ama keşke biraz da akılcı ve açıklayıcı bir anlatıma yer verilebilseymiş...