Robot Düşleri - Beyazperde.com eleştirisi : Hiçbir Kalp Tenekeden Değildir

Robot Düşleri (Robot Dreams) animasyon dünyası, sevimli karakterleri ve nahif bir mizah anlayışıyla yalnızlığın kırgınlığını ve dostluğun neşesini hatırlatmak için bu hafta vizyonda. Geçtiğimiz yıl Cannes Film Festivali’nde prömiyerini yapan film, 2024 Oscar Ödülleri’nde En İyi Animasyon Film adaylarındandı. Robot Düşleri, 1984 New York’unda bir köpek ve robotun dostluğunu anlatırken döneminin canlı şehir yaşamını da kutluyor.

Manhattan’da tek başına yaşayan Dog yalnızlığının çaresini, reklamlarda görüp sipariş verdiği bir robotta bulur. Birbirleriyle hemen bağ kuran Dog ve Robot şehrin güzelliğini birlikte tadarlar. Robot’un yepyeni hayatını keşfetme arzusu ve Dog’un yeni arkadaşıyla New York’u farklı bir gözle görmesi önce mutlu anlara sahne olur. Yazın son günü ikili Coney Island plajına gider ve keyifli bir günün sonunda Robot sudan etkilenerek hareketsiz kalır. Kapanan plajda kalan Robot’u, Dog ancak 1 Haziran’da kurtarabilecektir. Mevsimler geçer, rüyalar gerçekliğin soğukluğuyla karışır, zaman kendi akışında olaylarıyla akar gider. Onca vakitten ve ayrılıktan sonra bu ilişki devam edebilecek midir?

.

Son günlerde vizyona giren Kung Fu Panda 4 filmindeki gibi yalnızca hayvanların yaşadığı ve insani özellikler kazandırıldığı antropomorfik karakterler evreninde geçen bu trajikomik animasyon, Sara Varon’un grafik romanına dayanıyor. Blancanieves'in yönetmeni Pablo Berger, melankoli hissini de farklı duygulanımlarla yaratıyor.

Diyalogsuz film döneme uygun müzikler, disko beat’ler ve şehrin sesleriyle atmosferini güçlendiriyor. Bu bağımsız film 2D ve yine dönemin ruhunu yansıtabilecek animasyon çizgisiyle, yakın tarihlerde izlediğimiz filmlerden de ayrılıyor.

BoJack Horseman’i ve Tenten’in Maceraları’nın çizgi roman estetiğini anımsatan filmin çocuklardan çok yetişkinlere hitap ettiğini söyleyebiliriz. Mutlu sonun beklenilen karşılığı olmayan filmde; yaşamayı öğrenen robotun birini taklit ederek orta parmağını göstermesi, robotun bacağının kesilmesi gibi sahneler mevcut. New York sokaklarını birlikte gezeceğimiz, şehrin canlılığını keşfedeceğimiz Robot Düşleri, 80’ler popüler kültürüne de göndermelerle dolu. Yine de çocuklara arkadaşlık kavramı, birleşip ayrılmaları anlatmak için güzel bir yaklaşım sunuyor.

Zamanın ruhumuza ve kişiliğimize kattıklarıyla sevdiklerimizden yollarımızı ayırabileceğini anlatan bu yapım içimizi ısıtıyor, kalbimizi kırıyor ve yeni potansiyellere açık bir yaşamda mutsuzluklara rağmen umut da veriyor, inancımızı diri tutuyor. En nihayetinde tatlı-acı anlarla dolu bir varoluşta yalnızlık bir ömür boyu sürmez, değil mi?

Funda Sularöz