The Old Ways eleştirileri

Senaryosunu, Marcos Gabriel'in yazdığı "The Old Ways", yönetmen koltuğunda Christopher Alender'ın oturduğu fantastik bir korku filmi olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, düşük bütçe dezavantajının; protez makyaj, karanlık sahnelerde kullanılan ışık geçişleri ve yaylıların ağırlıkta olduğu kurguya eşlik eden, korku sinemasının önemli bestecilerinden Ben Lovett'ın müzikleri aracılığı ile elimine edilmeye çalışıldığı filmimize biraz daha yakından bakalım...

Film Veracruz, Meksika'da yaşayan bir kadından şeytan çıkartma ayininin yapıldığı görüntüler ile başlar...

Daha sonra öğreniyoruz ki, acılar içinde kıvranan o kadın; Amerikalı koruyucu bir aileye evlatlık olarak verilen küçük Cristina'nın (Elizabeth Phoenix Caro) annesidir (Michelle Jubilee Gonzalez)...

Derken...

Aradan geçen yirmi yılın ardından şimdi de:

Söz konusu aynı yerel hikayeyi araştırmak üzere; ilk "exorcism" olayının yaşandığı Catemaco'daki La Boca harabelerini ziyaret ettiğini söyleyen, ayaklarından zincire vurulmuş vaziyet de, içinde bir horozun da bulunduğu karanlık bir oda da tutsak alınmış olan Amerikalı gazeteci Cristina Lopez (Brigitte Kali Canales) ile beraberiz...

Zira bölgede, uzun yıllardır geleneksel yöntemlerle şeytan çıkartma işini üstlenmiş olan hayattaki en son "bruja" (bir çeşit yerel şaman) Luz (Julia Vera) ve onun oğlu Javi (Sal Lopez), Cristina'nın La Boca'daki mağarada şeytan tarafından ele geçirildiğine inanmaktadırlar...

O nedenle de, ana oğulun günlük rutin icraatları, Cristina'ya sürekli keçi sütü içirmek olur...

Ki, bu durumu kendisine, kuzeni Miranda (Andrea Cortés) açıklar...

Ertesi sabah da, Cristina'nın içindeki şeytanı çıkarma ayini başlar...

Başlar başlamasına da, Cristina'yı elleri ayakları bağlı ve sırt üstü yere uzanmış bir biçimde tek başına bırakarak Luz, Javi ve Miranda mekanı terk ederler...

Çünkü Cristinan'nın kendisini ele geçiren şeytan ile tek başına yüzleşmesi gerekmektedir...

Bu arada Javi'ye çaktırmadan sırt çantasındaki eroin zulasını araklayan Cristina geceleri kendi kendine, gerçekler ile hayallerin birbirine karışacağı, damardan uçuş alemleri düzenlemektedir...

Meksika da doğmasına karşın Los Angeles'ta Amerikan kültürü ile büyütüldüğü için yaşananların tamamını saçma bulan Cristina'ya Miranda, içinde kendisini ele geçiren Postehki (Weston Meredith) adlı şeytanın resminin bulunduğu kırmızı kaplı bir kitap bırakır...

Sonrasında, ameliyat benzeri oldukça kanlı ve bir o kadar da ilgi çekici bir şeytan çıkartma seansı daha gerçekleştirilir...

Ancak ne yapılırsa yapılsın, bütün bunlar; bırakın Latin Amerika coğrafyası içinde Katolik Hristiyanlık ile bütünleşmiş olan yerel adetleri, ana dili İspanyolcayı dahi tamamen unutmuş olan Christina'nın düşüncelerini değiştirmeye bir türlü yetmez...

Ta ki, 45. dakika da gerçekleşenlere kadar...

Geride, sürprizlerle dolu bir 45 dakika daha mevcut...

Öyle ki, türün meraklılarını yeterince tatmin edeceğinden emin olduğumuz bu filmi, gönül rahatlığı ile önerebiliyoruz...

Keyifli seyirler,

kötü oyuncularla meksikada geçen yöresel adetlerle şeytan kaçmalı falan 3. sınıf körku filmi.. Bence tamamen vakit kaybı