Senaryosunu da kaleme alan, "Los lunes al sol" (2002) dan da anımsadığımız başarılı İspanyol sinemacı Fernando León de Aranoa'nın yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "El buen patrón / The Good Boss"; "kara mizah (dark comedy)" tarzda kurgulanılmış, son derece sıra dışı bir "dramedy (drama comedy)" olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, değişik uluslararası sinema festivallerinde aday gösterildiği 48 kategorideki ödülden; 34'ünü birden kazanma becerisini gösterebilmiş olan bu İspanyol filmine biraz daha yakından bakalım...
***
Terazi üreten İspanyol firması Basculas Blanco'nun patronu Julio Blanco (Javier Bardem), kendilerine hitaben yaptığı konuşmada...
"Kutlayacak çok şeyimiz var... Hepiniz sayesinde bu yıl büyüdük...
Pazarlama, lojistik ve Ar-Ge ekibimiz olsun... Ancak üretim hattındaki çalışanlarımız olmasaydı, bugün olduğumuz yere gelemezdik...
Miralles! (Manolo Solo)
Gerçekten teşekkürler, üretimin yönetiminde olduğun için...
Kutlama yapmalıyız ama işi de savsaklamadan... Çünkü sayenizde, bölgesel hükümet tarafından; iş mükemmeliyeti ödülüne finalist aday gösterildik...
'Mükemmeliyet...'
Bu kelime, sizin de kulağınıza hoş gelmiyor mu?
Üç aday var...
Ve Basculas Blanco, bunlardan biri...
Önümüzdeki günlerde, ödül komitesi tarafından ziyaret edileceğiz... Her an gelebilirler, yani tetikte olmalıyız...
Sizlere, 'Basculas Blanco'da çalışmak nasıl?' gibi sorular yöneltecek olurlarsa...
'Harika...' diyerek gerçeği söylersiniz...
Bay Blanco'da bizim için baba gibidir, ona tapıyoruz...
Biliyorsunuz benim çocuğum yok, ama ihtiyacım da yok... Zira hepiniz, evladımsınız... Siz iyiyseniz, ben de iyiyimdir..."
Şeklinde seslenerek çalışanlarına, ücretsiz motivasyon gazlarından birini daha verirken...
***
İşten çıkartılmış olan Muhasebe Departmanı görevlisi José (Óscar de la Fuente)...
Ellerinden tuttuğu iki küçük çocuğu (Nourdin Batan, Mouad Ghazouan) ile beraber...
Öfkeyle kükreyip bağırıp çağırarak, İnsan Kaynakları'nın yolunu tutar...
Ve...
Ardından koşturarak yanına gelen İnsan Kaynakları Direktörü Rubio'da (Rafa Castejón), kendisini sakin olmaya davet ederken...
***
O gün için...
İşini koruyabilmiş olan diğer çalışanlar...
İkram edilen şarap ve atıştırmalıklar eşliğinde...
Aralarından Victoria (Eva Rubio) gibi bazılarına, hediyeler de verecek olan Bay Blanco ile birlikte...
Kutlama faslına geçmişlerdir bile...
***
- Pazar -
Elindeki, şirketiyle ilgili bir haberi de ihtiva eden gazeteyi okuyan Julio...
Moda butiği işletmecisi karısı Adela (Sonia Almarcha) ile beraber...
Evdeki yardımcı kadın Alina'nın (Rosa Alatrista), itinayla servis ettiği sabah kahvaltısına yumulmaktayken...
***
Açık yüzme havuzunun su filtresini tamir etmekte olan emektar çalışanlarından Fortuna (Celso Bugallo) kendisinden...
Parkta, Arap sığınmacılara saldırdığı gerekçesiyle tutuklanarak gözaltına alınan ve geceyi adliye binasındaki koğuşlardan birinde geçiren...
Serseriliği ile salaklığı, suratından akan oğlu Salva'yı (Martín Páez) kurtarmasını ister...
***
Ki...
Adel'in butiğinden alışveriş yapan bir kadın müşterinin, milletvekili kocasını devreye sokan Julio...
Hafta tatili olmasına rağmen...
Fortuna'nın bu talebini, anında yerine getirecek...
Üstelik yetmeyecek...
Fortuna ile içerden çıkarttığı oğlunu...
Otomobiliyle, evlerine kadar bırakacaktır da...
***
- Pazartesi -
İşyerine...
Kendi kullandığı otomobiliyle gelen Julio'yu odasının önünde karşılayan sekreteri Inés (Yaël Belicha)...
Sabahın bu saatine kadar, en az on kez telefonla arayan José'nin kendisine ulaşmaya çalıştığını söylerken...
Asıl kötü haberi...
Üretim Müdürü ve çocukluk arkadaşı Miralles'in yanlış işlemciler sipariş ettiğini belirtecek olan Rubio verecektir...
***
Zira...
Böyle olduğu için...
Müşteriye taahhüt edilen teslim tarihi kaçırılmış olacaktır...
***
Bu arada Pazarlama Departmanı'ndan Albert (Nao Albet)...
"Kart zampara" Julio'nun, aralarındaki boylu poslu Liliana Urbina'yı (Almudena Amor) gözüne kestirdiği genç stajyer kızlara...
Fabrika alanında...
Tanıtım turu attırmaktadır...
***
Fakat...
Yine de aklı müşteri teslimatında kalan Julio...
Karısı Aurora (Mara Guil) ile evliliğinde, ciddi problemler yaşamakta olan Miralles'in vukuatlarının...
Sırf yanlış sipariş ile sınırlı olmadığının farkına vardığı anda...
Onu akşama, bir restorana götürüp konuşmaya karar vermekte de gecikmeyecektir...
***
- Salı -
Fabrika girişindeki yolda aracıyla ilerlerken...
Julio göz ucuyla, kendisine ara pası atarcasına...
Kıvırta kıvırta yürümekte olan stajyer Liliana'yı süzerken...
Ana kapıdaki...
Güvenlik görevlisi Román'ın (Fernando Albizu) nöbet tutmakta olduğu, güvenlik kulübesinin karşısındaki sahipsiz araziye çocuklarıyla beraber gelip...
Julio'yu, "Hırsız Blanco" ve "Cehennemde yanacaksın" biçiminde protesto eden pankartlar asıp "Beni öldürdün..." diye bağıran José; işini, ısrarla geri istemektedir...
***
Julio'ya göre...
Komite üyeleri geldiklerinde...
Kendisini, hırsızlıkla itham eden José'nin pankartlarını görürlerse...
"Mükemmeliyet" ödülünü kazanmaları...
Neredeyse tamamen güme gidecek gibi durmaktadır...
Dakika 30...
***
İşte tam da böyle...
Günler, ardı ardına öteki günleri kovalarken...
Fas Arabı asıllı Lojistik Müdürü Khaled Ga'nın da (Tarik Rmili) ana rollerden birisini çalacağı, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; kuzu postuna bürünmüş "bukalemun tavırlı" kurt iş insanı Julio'nun, firmasının kazanmasını ziyadesiyle arzuladığı "Mükemmeliyet Ödülü"nün önündeki...
José, Liliana ve Miralles sorunlarının üstesinden gelerek nasıl aşılacağının anlatıldığı, 90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,