En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
Turgay Buğdacigil
Takipçi
2.066 değerlendirmeler
Takip Et!
3,5
3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
Hikâyesi ile senaryosu, Borat karakterini canlandıran Sacha Baron Cohen’in başını çektiği oldukça kalabalık bir ekip tarafından yazılan “Borat Subsequent Moviefilm: Delivery of Prodigious Bribe to American Regime for Make Benefit Once Glorious Nation of Kazakhstan”, yönetmen koltuğunda oturan Jason Woliner’ın ilk uzun metrajlı sinema filmi…
Ancak başlamadan hemen söyleyelim:
Eğer Başkan seçildiği günden bu yana Trump’ın izlediği “ırkçı” ve “liberal demokrasiye aykırı” siyasi çizgisinden haberdar değilseniz yahut da “totalitarizme” meylederek “herkese parmak sallamayı” alışkanlık haline getirmiş olan bu türden siyasilerden rahatsız olanlar arasında yer almıyorsanız bu film sizi kesinlikle sarmayacak hatta fazlasıyla sıkacaktır da…
Zira “Borat Subsequent Moviefilm”, filmin yapımcılarından biri de olan İngiliz aktör ve sinemacı Baron Cohen tarafından, Amerikan halkına “Last Exit / Son Çıkış” uyarısı biçiminde çekilerek 3 Kasım 2020 Başkanlık seçimleri öncesinde Amazon Prime platformunda vizyona sokulmuş…
Bu arada, 2016 seçimleri sonrasında Trump’ın Savunma İnovasyonu Danışma Kurulu'na davet edilen dünyanın en zengin insanlarından Amazon’un patronu Jeff Bezos’un, bu teklifi geri çevirdiğini ve ardından da Amerika tarihindeki en büyük "epik" savaşlardan birinde, Twitter’da Trump’ın saldırılarına maruz kaldığını belirtmiş olalım…
Ki, böylelikle filmde anlatılmaya çalışılan her şey de tam anlamıyla yerli yerine oturmuş olsun…
Ve o yüzden de:
Sadece ABD değil tüm dünya için son derece “kritik bir eşik” olan Başkanlık seçimleri öncesinde “her bir karesi” itina ile düşünülerek kurgulanmış olan bu filmi, “Borat: Cultural Learnings of America for Make Benefit Glorious Nation of Kazakhstan” (2006) ile karşılaştırma “acemiliğine” kalkışmayın diyoruz…
Şimdi gelelim filmin konusu ile yapılan göndermelere…
Gerçi artık “sağır sultanın” bile duymuş olduğu hikâyesine göre, 2006’daki Kazakistan’ı küçük düşüren film yüzünden 14 yıldır bir Gulag’da sürgünde olan Borat, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev (Dani Popescu kendisi “Romendir”) tarafından Johnny isimli bir maymunu ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’e hediye olarak götürmekle görevlendirilir…
Ama Borat başarısız olur…
Ülkesine geri döndüğünde “idam” edilmekle tehdit edildiği için pes etmeye pek de niyeti olmayan adamımız bu kez Pence’e, ölen Johnny’nin yerine aynı kutudan “sürpriz yumurta” misali canlı çıkan 15 yaşındaki kendi kızı Tutar’ı (“Bulgaristan” doğumlu Maria Bakalova) sunmaya karar verecek ve buna ilişkin onayı da Nazarbayev’den alacaktır…
İşte o andan itibaren de oldukça yabani bir görünüm sergileyen Tutar’ın Cinderella’ya dönüşüm süreci başlayacaktır…
Unutmadan, Tutar’ın “bira şişesinin kapağını” açtığı sahneyi asla atlamayın…
Tabii özel bir “skeci” andıran ve daha komik olan pastanın içindeki “bebek” bölümü de pek ihmale gelmez…
Fakat gelin birazda isterseniz filmdeki siyasi Trump taşlamalarına daha bir yakından bakalım…
Bizce ilki ve en önemlilerinden biri, çiftlik malzemeleri satılan bir marketten Tutar’ın içinde uyuması için bir kafes alınmasıydı…
Aslında bu doğrudan 2018 yılında, Trump'ın çocukları ailelerinden ayıran göçmen politikasına karşı ülke genelinde düzenlenen 600'ün üzerindeki gösteride ABD’li çocuklarca taşınan, ''Çocuklar kafese konulmamalı'' yazılı dövizlere yapılan sağlam bir göndermeydi…
Bununla yetinmeyen Borat, marketin bir köşesinde gördüğü propan tankları üzerine satıcıya, “Bir tanesi ile kamyonetimdeki kaç çingeneyi bitirebilirim” diye sormayı da ihmal etmez…
Yalnız Borat’ın, “Cumhuriyetçilerin” gerçek yüzlerini göstermek amacıyla Pence’in,” Covid – 19” salgınının tüm dünyada tamamen kontrolden çıkmış olmasına karşın, “yalanın dibine vurarak” ülkedeki mevcut vaka sayısını 15 olarak açıkladığı propaganda toplantısına “Ku Klux Klan” kıyafeti ile katılması hali var ki, kesinlikle evlere şenlik…
Elbette film sadece Trump’ın canını sıkmamış…
Kadınların hem de NASA’nın Ay’da su bulduğunu açıkladığı ve keşif için Mars’a uzay aracı gönderdiği 21. Yüzyılın ilk çeyreğindeki 2020 yılında, “otomobil kullanmalarını” ve “işyeri sahibi olmalarını” yasaklayanların yanı sıra Musevilere yönelik “anti – semitik” bir tutum takınanlara yapılan eleştiriler sebebiyle filmin, bazı Arap ülkelerinde gösterimi de engellenmiş…
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.