En yararlı eleştirilerEn yenilerEn çok eleştiri yazmış üyelerEn çok takip edilen üyeler
Filtrele:
Hepsi
nickisteee
35 değerlendirmeler
Takip Et!
4,0
11 Aralık 2006 tarihinde eklendi
Yorumları okuduktan sonra fark ettim ki ben bambaşka bir açıdan izlemişim filmi. Bence bencil olmayan bir aşktı yaşanan. Karşılık yok, sonu belli değil. Tüm zaman kavramına inat, sadece aşk, hayranlık, fedakarlık. Yeni doğmuş bir bebeğe harcanan ilgi ve karşılıksız sonsuz sevgi. Kahramanımız bedensel bir zaafa da bence düşmedi. İzlediği sessiz filmde anlattığı gibi, sonsuza kadar onun bedeninde yaşamak istedi, yaşamdan başka bir yaşamın doğacağına inandı. Beni hiç rahatsız etmemekle birlikte, yine ne kadar fedakâr olduğunu düşündüm.
Yönetmenimiz muhteşem müziklerle, eşsiz görsel zenginlikle bize böyle bir aşkın nasıl yaşanabileceğini -gerçekle ne kadar tezat olsa da- gösterdi.
bu film için ne uzun cümleler, ne sanatsal çözümlemeler ne de süslü kelimelere gerek var. harika demek mükemmel demek de yetmez... dolayısıyla izleyin demekten başka bir şey gelmez elden.
filmin çok garip bir konusu vardı ilk başta.ama daha sonradan beni öyle bir sardı ki film bittiğinde neye uğradığımı şaşırdım.çok güzel ve duygusal bir filmdi.bazı sahnelerde kendinizi tutamadan ağlayacaksınız.mükemmel bir filmdi kısaca...
almodovar aşkın farklı bir yüzünü göstermiş bize bu filmde.bir kere bu filmi izlemek için oturuyorsanız bencil bir aşkı izlemeye hazırlayın kendinizi..aslında büyük bir aşk ama aynı zamanda kendini düşünen bir aşığın çırpınışlarını anlatmış.zaten hep böyledir aşklar..kimse kimseyi görmez,hep başkalarının peşindedir.genel itibariyle filmi beğendim ben.beğenmediğim çok az nokta var.bunlardan biri de bazı gereksiz diyaloglar.aslında yok denecek kadar azdılar.neyse şunu da söylemeden edemeyeceğim.filmde kullanılan müzikler enfesti.sahne ve müzik uyumları sinemasal bir tat bırakıyor.özellikle erkek oyuncuların performansını takdire şayan buldum.belkide onlar daha çok gözönünde bulunduğu için öyle gelmiş olabilir.. bence orjinal bir senaryosu var filmin...birbirinden alakasız hayatların nasıl kesiştiğine ve nasıl dramlar yaşandığına,insanın yalnızlığına dem vurmuş.9/10
Eski filmlerinde oynamis olan kadinlari da nefis bir müzik esliginde gösterdigi sinema saheseri. sessiz sinemaya atifta bulunarak anne baskisindaki bir erkegin, kadinin görkemi karsisinda kendini nasil ufalaniyor hissetigini ve zayif bir aninda askla harmanlanmis bedensel istegi ugruna kendisini nasil yok edebilecegini anlatiyor. almodovar'in en mükemmel yapiti. bir tiyatroda tam bir görsel sölenle basliyor ve bitiyor. baslangiçta temsil edilen oyun zaten iki kadinin dramlari hakkinda güzel bir ipucu veriyor.
Almodovar'ı bu film ile tanıdım. Hiç bir şey beklemden bu filmi izlemeye başladım. Bu güne kadar beni saran, sımsıcak tutan en iyi filmlerden birisi diyebilirim. Böyle bir filmi izlediğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Filmler daima gerçekleri anlatmayabilirler. Ancak bu filmede hikayenin insanı alıp içine çekmesi çok başarılı.
Bence başarısız bir film, ilginç bir konu üzerinde fazla romantizm serpişritilmiş ve ortaya her izleyenin kesinlikle kabul edemeyeceği bir çalışma çıkmış. Filmi izlemeye başladığımda gerçekten konu sardı beni, ilk izlenimlerin filmin güzel olduğuna dairdi. Fakat film ilerledikçe "suç" kavramının masumane olarak yansıtılmaya çalışılması ve kurgudaki eksiklikler beni üzdü. Sonuç itibariyle Benigno'nun Alicia'ya karşı beslediği duygular kesinlikle aşk veya sevgi ekseninde değerlendirilemeyeceği kanısına vardım. Bunun adı olsa olsa saplantı veya sapıklıktır. Ve bu durum bizlere çok dramatize edilerek ve romantizm tepsisinde sunuluyor. İnsan sevdiğnin kılına zarar gelmesini istemezken, burada neler yapılıyor... Diğer yanda Marco ve Lydia öyküsünde ise Lydia'nın komada iken eski sevgilisinin geri gelmesi ve Marco'ya hastane odasında anlattıklarından sonra Marco'nun ardına bile bakmadan gitmesi. Buda kesinlikle sevgi değildir. Ya eski sevgili yalan söylediyse, bunu da bencillik ve düşüncesizlik olarak adlandırabiliriz. Filmin en son sahnesinde ise "Alicia y Marco" yazması bu tam bir hüsran, izleyenlere o sahneye kadar Marco iyi arkadaş olarak lanse edildi, bunun anlamı nedir ben çözemedim. Bu arada sessiz sinemada anlatılanlar ise tam bir rezalet, ne yani bir insanın içinde yaşayabilmek için "oradan mı?" girmek gerekiyor. Hatıralar, yaşanmışlar ve yaşanamamışların izleri ve liste uzar Yukarıda yazdıklarım filmin bende, film hakkında uyandırdıklarıdır. Kesinlikle ve kesinlikle güzel bir film değil. Ama izlenmemeli demiyorum. İzlerken dikkat edilmeli. Tabi atlanmaması gereken bir nokta var bu bir Almodovar filmi. Fazlada absürt bulmamak mı gerek yoksa?
almodovar'ı tanıdığım film.eski filmelrini de izlemek istiyorum ama bulamıyorum bir türlü.konuş onunla'yı izleyeli 2 yıl kadar oldu..ama hala film bittiğindeki o ruh halimi çok iyi hatırlıyorum.çok etkilenmiştim hikayeden...çok az yönetmen izleyicilerinde bu kadar derin bir iz bırakabilir ve bence alm.. bunu başarıyor:)
izlediğim tüm diğer almadovar filmlerinden ayrı, bambaşka bir yerde duran, çok özel bir film. konusu baştan sona sürükleyici, kahramanları günah ve sevaplarıyla bize kendilerini sevdiriyorlar işte, yaşadıkları duygular öylesine gerçekçi geliyor ki gözlerimiz doluyor, sonrasında almadovar senaryoda yakaladığı muhteşem kurguyla bizi şok ediyor, hayata dair acı bir tat kalıyor ağzınızda. müzikleri zaten soundtrack albumuyle çoğu arkadaşımın arşivinde duruyor, ağır viyolonsel nameleri filmin havasını tamamlamış. filmin içinde geçen kısa siyah beyaz film sanırım bukowskinin bir hikayesinden adaptasyon. filmin anafikri de bukowskinin uzağında durmuyor. henüz izlemeyenler hemen bulup izlemeli diyorum. beğeni garantisi verebilirim. 10/10.
İki farklı insanın farklı açılardan bir kadına duydukları aşkı nasıl yaşadığını ve bunu ne şekilde ifade ettiklerini gösteriyor Almodovar bize... İzlerken hep boğazımız düğüm düğüm .Bunları yaşayan bir çok insan var zaten.Yaşayıp da söylemeyeen ,ifade edemeyen .Filmden çıktıktan sonra konuş onunla diye haykırmak geliyor insanın içinden. Ayrıca Almadovo 'ın klasik öğesi yine tiyatroyla başlatmış filmi... Baleyle boğa güreşi arasında nasıl da bir benzerlik kurmuş hayret ikisi de kendine has bir dans ...
kesinlikle muhteşem bir Almadovar filmi...eğer hala izlemediyseniz ve Almadovar'ı biraz tanıyorsanız,izledikten sonra büyük kayıpmış diyeceğiniz bir film.
Çok güzel bir film.Uzun süre sonra ikinici kez izledim ama ilk izleyişimmiş gibi etkilendim.Bu filmle ilgili söyleyecek fzala birşey bulamıyorum,çünkü ne söylesem yetersiz kalır gibi geliyor.
sanatsal açıdan sürükleyici, duygusal yoğunluğun dans eden bedenlerden perdeye ve buradan izleyiciye aktığı, dört insanın iki kazayla kaderlerinin kesiştiği şiir tadında bir film.konuş onunla diyor adam, belki duymaz ama sen konuş ve kadın hep sen konuştun ben dinledim diyor, kadınlar bu filmde sessiz ve derinden birer özne işlevi görüyor. tekiller ve sadece narin ve kırılgan dünyalarında birbirlerinden habersiz ve farklı bir hayat sürmekteler. erkeklerse toplumda kadınlara yaşatılan acıyı ve çaresizliği, kadınların adına bizzat yaşamakta. Film bu açıdan bakıldığında, erkeklere kadın duygusallığını giydirerek cinsiyetler arası bir hesaplaşma yaratmakta.'lydia' erkeklerin dünyasına bir başına meydan okuyan, dirençli , gururlu bir kişilik olarak çıkıyor arenaya. karşısındaki boğa kadının her gün toplumda önüne çıkan, o şiddet eyleminin hayvanileşmiş bir cisimleşmesi olarak sunulmakta. sert yüz hatları, bu ataerkil yapının kadını da sonunda ezerek, erkekleşmek ve böylece kadınsı duyarlılığından onu soyutlayarak işlevsiz kılmak gayesini kapalı bir anlatımla dillendirmekte.?alicia? narin bedenini dans pistinde tüm kadınsılığıyla kullanmakta. Bozulmamış, kirlenmemiş bir kutsallıkta. Kadının farklı bir yönünü izleyiciye yansıtmakta. Zayıflığı ve dişiliği tüm film boyunca yattığı yatakta ortaya saçılmakta. Bu kişilik, güzel yüzü ve vücut hatlarıyla en üstteki ve hep gözlerin üstündeki, toplum içinde yer alan saf ve bir o kadarda harcana bilir kadın portresi sunmakta.?benigno ve marko ? ; biri karşılıksız ve safça bir aşk yaşamakta kendi çizdiği dünyasında. Gerçeklerden tamamiyle kopuk kalbiyle yön bulma uğraşısı içinde. Diğeriyse erkeksi yüz hatlarının arkasında tüm duygusallığıyla konuşmak yerine ağlamayı seçmekte. Sevgiyi aradıkları bedenler onlar için asıl sevgisizliğin ve umutsuzluğun kaynağı olarak karşımıza çıkıyorlar filmde. Sonuç ikisi içinde kaybediş oluyor. Renksizleşiyor birden perde. ? benigno'nun anlatımında, sessiz bir süreçte erkeğin kadın karşısın da küçülmesi ve savunmasız bir bedende, görselliğinde verdiği etkiyle, çaresizliğini gözlere ziyan bir dışa vurumla sunuyor ve erkeğin kadın bedeninin kusursuzluğu karşısında ve erişilmezliği gerçeğiyle onun koruyuculuğunda kaybolması, sınırları yıkan bir görsellikle sunuluyor izleyiciye.Başladığı gibi bitiyor perdenin açılmasıyla. o bitiş belki de yeni bir başlangıcın ilk adımları gibi, sahnede yan yana ilerliyor doyumsuz müzik eşliğinde. biterken gözde ve kulakta unutulmaz tatlar bırakıyor seyircinin, ?almodovar'ın ?konuş onunlası?....
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.