"Yapay zeka, bir kez daha insanlığa karşı"
Yazar: Hande KaraBilim kurgu sinemasının Terminatör’den beri en sevdiği konulardan biri olan makinelerin insanlığa karşı savaşı bir çok filme konu oldu ve olmaya da devam ediyor. Son dönemde de sayısız film ve dizide karşımıza çıkan yapay zekaların, tıpkı bir insan gibi görünerek insanlığa hizmet etmeleri ve sonunda başlayan isyan hikayesi yakın gelecekte geçen Mother / Android’in de ana konusu. Başrollerinde Chloë Grace Moretz ve Algee Smith’in yer aldığı Mother / Android Mattson Tomlin’in ilk uzun metrajı. Aynı zamanda senaryoyu da kendisi kaleme alan Tomlin’e yapımcı olarak Matt Reeves destek vermiş. Filmin Hulu'da yayınlanan bir platform filmi olduğunu da eklemeden geçmeyelim.
Hamile olduğunu öğrendiği Noel akşamında arkadaşları ve sevgilisi Sam ile bir kutlamaya katılan Georgia, bebeği doğurup doğurmamaya henüz karar verememişken, ülkedeki herkes gibi evdeki hizmetli robotların saldırısına uğrar. Tüm ülkede ayaklanan androidler, insanlığın sonunu getirmeye kararlıdır. Saldırının ardından bitmek bilmeyen bir kaçışa başlayan ve bebeğin doğabileceği güvenli bir yer arayan çift bu hayatta kalma hikayesinin başrolleri olsa da, esas başrol anne Georgia’nın.
İnsanlığın en zayıf noktasının duygular olduğunu iddia eden yapay zekaya karşı bu savı çürüten film, çıkış noktası başarılı olsa da, bir bütün olarak baktığımızda ne romantik dram severleri, ne de bilim kurgu severleri tam olarak tatmin edemiyor. Film annelik üzerine anlatılmaya değer bir hikayeyi, başarılı diyebileceğimiz bir oyuncu kadrosuyla birleştirse de, maalesef tüm kaçış hikayesi heyecandan uzak, karakter gelişimi zayıf ve izleyiciye empati yapacak herhangi bir veri de veremiyor. Georgia ve Sam arasındaki aşkı / bağı hissedemiyoruz, doğal olarak karakterlere karşı herhangi bir bağ geliştiremiyoruz.
Hikaye, Georgia'nın Sam'den ayrılmaya niyetli olduğu bilgisi ile başlıyor (Georgia hamile ve Sam'i sevip sevmediğinden, hatta onunla birlikte olmak isteyip istemediğinden, hatta ona güvenebileceğinden bile emin değil), ancak koşullar ne olursa olsun bu uyumsuz çift birlikte kalıyor. Ana karakterlerin hikayesinin derinliğini göremediğimiz gibi, dünyayı yok olmanın eşiğine getiren katil androidlerin hikayeleri de oldukça yüzeysel. Bu noktada Tomlin'in bir tarafı seçip, onların hikayesi derinleştirmesi gerekiyordu. İnsanlığı seçmiş gibi görünse, bu seçim çok kağıt üzerinde duruyor. İnsanlığın androidlerle nasıl savaştığını, androidlerin neden bu kadar pasif olduğunu (birkaç kaçış sahnesinden anladığımız kadarıyla) ya da kaçmaya çalışılan Kore'nin ya da dünyanın geri kalanın (?) nasıl androidsiz kalabildiği hakkında bir fikrimiz yok.
Moretz ve Smith'in kötü oyuncular olduğunu söyleyemeyiz, ancak bir çift olarak aralarında herhangi bir kimya yok ve filmin diyalog yazımı ve melodram dozu da onlara hiç yardımcı olmuyor. Moretz'in anne Georgia karakteri daha fazla ön planda olduğu için çabasını görebiliyoruz, ancak bu durum bile bizi ikna etmeye yeterli olmuyor. Filmin en ilginç karakteri ise son yarım saatte tanıştığımız Raúl Castillo'nun oynadığı Arthur. Arthur filmin bilimkurgu tarafına başka bir boyut getirirken, Georgia'nın yolculuğundaki en ilginç olay örgüsüne hizmet ediyor. Onun karakterinin de diyalogları yetersiz kalıyor ama yine de filmin en heyecan veren sahnelerinde Arthur var diyebiliriz.
Tüm bunlara rağmen Mother / Android, bir Cumartesi akşamında evde popcorn sinemasına eşlik edebilecek bir film. Eğer filmin ilk bir saatine dayanabilirseniz, sonraki bir saat filmin sonunu getirebilmenizi sağlayacaktır. Daha fazlasını aramayanlara..
Hande Kara