Servet Operasyonu - Beyazperde.com eleştirisi : Ritchie’den Eğlenceli Bir Suç Parodisi

Kendine has sinemasıyla 2000’li yıllara çılgın bir başlangıç yapan, daha sonra blockbuster projelere ağırlık verse de kendi tarzını koruyan Guy Ritchie, çekimlerinin büyük bir bölümü Antalya’da gerçekleştirilen Operation Fortune: Ruse de Guerre (Servet Operasyonu) filmiyle sinemalara konuk oluyor. Ritchie’nin, kariyerlerini birlikte inşa ettiği, daha sonra yollar ayrılsa da son dönemde yeniden bir araya geldiği fetiş oyuncusu Jason Statham başrolde yer alıyor. Diğer önemli rollerde ise Hugh Grant, Aubrey Plaza, Josh Hartnett, Cary Elwes, Eddie Marsan ve bazı sürpriz Türk oyuncular karşımıza çıkıyor. Film, Ritchie soslu aksiyon anlatısıyla her şeyden evvel yüksek dereceli bir eğlence sunuyor.

Guy Ritchie, sinema sahnesine girişinde yaratıcı senaryoları, komik diyalogları ve heyecan verici kurgu numaralarıyla ön plana çıktı. Onu en çok suç dünyası hakkında bir şeyler anlatırken seviyoruz. Bu noktada Jason Statham’ın ilk yılları da önemli ama ikisinin de biraz değiştiğini ve dönüştüğünü kabul etmek gerek. Ritchie, her ne kadar The Gentlemen ile eski günlerine bir göz kırpmış olsa da son 10 yılı blocbuster yapımlarla dolu. Statham ise temposu hiç düşmeyen aksiyonlarla dolu kariyerinden sonra biraz durulmuş gözüküyor. Bu iki durum, önce Wrath of Man, şimdi de Operation Fortune’la tescillenmiş durumda. İki filmde de biraz Ritchie, biraz Statham kariyerlerinin karışımını bulmak mümkün. Aksiyon, suç, komik diyaloglar, eğlence ve güzel müzikler... Statham biraz Ritcihie’ye, Ritchie de biraz Statham’a ayak uyduruyor ve ortaya bu filmler çıkıyor.

Operation Fortune, devlet adına çalışan iki farklı grubun çekişmesi ve gizli bir operasyon üzerinden ilerleyen bir hikaye barındırıyor. Biraz James Bıond, biraz da Mission Impossible filmlerini andırıyor ve bu filmlerin Ritchievari bir parodisini izliyoruz. Klişeler ardı ardına akıyor ama biz hiç sıkılmıyoruz. Her şey tahmin edilebilir ilerliyor ama biz Ritchie diyaloglarıyla keyifleniyoruz. Aslında, film büyük bir Ritchie suçlu zevki desek yanlış olmaz. Bir de Statham birkaç adam dövüp, Aubrey Plaza ve Hugh Grant ekrana çok yakışıbca eğlence kaçınılmaz oluyor. Elbette, bu harika ikiliden bir Snatch ya da Lock, Stock bekleyenler büyük hayal kırıklığına uğrar ama onların da böyle bir hedefi olduğunu sanmıyorum. Bonus olarak da film çekmek için dünyadaki en güzel ve doğal ışığın olduğu ender şehirlerden biri olan Antalya’mız var. 2 saat her şeyi unutup eğlenmek ve çıkınca da filmi unutmak, yapılacak en güzel hafta sonu aktivitelerinden biri olabilir.

Son yıllarda, eleştirmen ve sinefiller arasında daha çok kullanılmaya başlayan bazı tabirler var. Bunların en önemlilerinden biri “film kendini ciddiye almaması” durumu ya da tam tersi. Bu film de tam olarak böyle açıklanabilecek ve 2 saatlik eğlenceyi meşrulaştırabilecek bir tabir. Film, zaten biraz parodi, biraz Ritchie eğlencesi ve bolca Statham süresi barındırıyor. Yani hemen herkese göre bir şeyler var. Bir de soygun/operasyon filmlerini seviyorsanız eğlence sizinle olacak. Bir yerden sonra Ritchie'nin zaman atlamaları ve sarmal anlatımı da eğlence dozunu artıracak. Karakterleri de zaten tahmin etmek zor değil. Ciddiye almama durumunun kanlı canlı hali olan Hugh Grant ve filmdeki en gerçek profile sahip karakteri oynayan Aubrey Plaza, filmin gücüne güç katan önemli performanslar sergiliyorlar. Hepsinin sonunda bir lunapark eğlencei gibi keyif almak seyirciye düşen görev oluyor.

Ritchie ve senarist arkadaşı Ivan Atkinson, bu karışık ama eğlenceli filmografiye hız kesmeden devam edecekler gibi gözüküyor. Önümüzde Henry Cavill’li bir 2. Dünya Savaşı filmi, Alaaddin’in devam halkası ve Jake Gyllenhaal’lı bir aksiyon mevcut. Tabii işin ucunda Ritchie olunca bu filmlerin türünde pek emin olmamak gerekiyor. Şu sıralar Ritchie’nin yeniden Antalya’da çekimler yaptığını da hatırlatmak gerek. Son söz söylemek gerekirse, Ritchie’nin en iyi filmlerinin yanına yaklaşamayacan ama eğlence için güzel bir fırsat barındıran bir film Operation Fortune. 2 saat boyunca yukarı belirttiğim gibi kişisel ve dünya meselelerinden kopup, sinema eğlencesinin dibine vurup, çıktıktan sonra da filmi unutmak mümkün. Ritchie’nin bu iki saat boyunca size hazırladığı bir çok sürpriz var. Bir de bazı Türk oyuncularla, Antalya’yı  Ritchie gözüyle görmek eğlenceye katkı sunacaktır.