Filmi Türkçe dublajlı izlediğimi belirteğim önce. Dublajın bu kadar kötü yapıldığı bir film izlememiştim son yıllarda. Film beni hiç etkilemedi açıkçası. Uzun zamandır izlemek istediğim filmler listesindeydi ama bu kadar duygusuz bir film beklemiyordum. Çocuğunu kaybeden bir aile bu kadarmı ruhsuz olur anlamıyorum. Sanki çocukları değilde uzaktan bir akrabaları ölmüş gibiydiler. Bence zaman kaybetmeyin.
Merhaba...İlk olarak şunu söyleyeyim cannes te verilen altın palmiyeyi hak etmeyen bir film bana göre.Fakat gene de hekesin başına gelebilecek bir acıyı çok sade bir dille gürültüye mahal vermeden anlatması nedeniyle farklı da bir film...Bu filmden çok büyük bir duygu akışı beklemek yanlış...Çünkü duygu sömürüsü yapmaya kalkışmamış...Sanki bir komşunuzun başına gelen birşey gibi izliyorsunuz...Film bittikten bir süre sonra da değeri çok daha iyi anlıyorsunuz...Bence sinemada duygu sömürüsüne karşı olan herkes bu filmi izlemeli...10/9
bana göre son yıllarda yapılmış en iyi dramalardan biri.bir kere hikaye ağır falan deniliyor ama bu bir seçim değil çünkü film o kadar doğal ki hikayede anlatılan sürecin böyle geçmesi gerektiği anlaşılıyor.çocuğunu kaybeden bir baba ne yapabilir üstelik suçlu olduğunu düşünüyorsa veya anne ne düşünür?bu şok yaşanırken unutulan kızları neler hisseder?bütün bunlar oldukça yalın işlenmiş bu da filmi insanı çarpan bir film yapmış.ve bu filme yakışır bir sonu var yani kabullenirsin veya kabullenmezsin biz o aileyi geride bıraktığımızda bu acıyı çekmeye devam edecekler basit bir filmde olacağı gibi bakın biz unuttuk çok mutluyuz demeyecekler.ve sözcüklerin anlamsız kaldığı bir sahneyle bitiyor zaten her şeyi brian eno "stuck by this rivers" adlı şaheseriyle açıklıyor.bence vaktinizi ayırın ve ben olsaydım neler hissederdim diye düşünün...
Bildiğiniz gibi ödüllü bir film. Lakin; bir arkadaşın da yazdığı gibi soğuk bir film olmuş, ama soğukluğun bir parçasını dublaja yüklemek mümkün olsa da esasen filmin kendisi de öyle geldi bana. Ayrıca, kaybedilen oğulun acısını yansıtma çabaları bence çok yapmacık olmuş; hiç beğenmedim şahsen. Ödülü hak ettiğini de düşünmüyorum ama, bu benim fikrim tabii...
Çocuğunu kaybeden bir ailenin(özellikle babanın) evlat acısını anlatan Nanni Moretti filmi.Cannes'da altın palmiyesi var.Evet iyi film ama altın palmiye biraz fazla gibi.Hele de aynı sene The Man Who Wasn't There,Mulholland Dr,La Pianiste,Moulin Rouge gibi filmlerle yarışırken...
ben de trt'de izledim.alt yazılı olduğu için daha da etkileyici ve gerçekçi bence.bir ölüm ancak bu kadar sade ve katkısız anlatılabilirdi.çok duygusaldı çok beğendim.gözyaşlarıma hakim olamadım.duygusal bir film setretmek isteyenlere tavsiye ederim.
son derece sade yapısına ve çekimlerine rağmen insanın çok değişik duygulara ve dünyalara götüren kendi halinde bir avrupa yapımı.hiçbir şekilde duyguları sömürdüğüne inanmıyorum.mutlu,sorunsuz bir ailenin büyük bir şok karşısında hayatlarının bir anda değiştiğini çok sade bir dille,hatta neredeyse film boyunca kamerayı yerinden hiç oynatmayarak anlatıyor.o kadar sade ki kimi zaman araya giren flashbackleri bile filmin gidişatında ki normal bir sanıyoruz.bu büyük şoktan sonra oğullarının esrarengiz kız arkadaşının varlığını öğrenip ona sanki oğullarına ulaşacak bir kanıt gibi sarılmaları ve buluştuklarında ona gösterdikleri büyük sevgi insanın kalbini acıtıyor.puanına aldanmayın,çok fazla kitlelre ulaşabilmiş bir film değil.üstelik bol müzikli ve gözyaşlı hollywood melodramlarına göre de çok sade kalan bir yapım.2001 cannes film festivali ödüllü bu filmi eğer avrupa sinemasından ve duygusal filmlerden hoşlanıyor iseniz kesinlikle tavsiye ederim...
Bu filmi vizyona girdiğinde kaçırdığıma pişman olup uzun uğraşlar sonucunda edinmiştim ama sonuç tam bir hayal kırıklığı.Duygu yoğunluğu bile yaratmıyor,kötü.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.