Hesabım
    The World To Come
    Ortalama puan
    3,2
    4 Puanlama
    The World To Come hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    19 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu aynı isimli kendi kısa hikayesinden (2017) uyarlayarak, Ron Hansen ile birlikte Jim Shepard'ın yazdığı “The World to Come”, yönetmen koltuğunda Mona Fastvold'un oturduğu bir drama...

    İşin en başındayken homofobik ön yargılara sahip olanları, bu filme bulaşmamaları konusunda uyaralım...

    Zira anlatılan hikaye, her zaman olduğu gibi yine allak bullak edecektır tüm ezberlerini...

    Neyse biz dönelim filmimize...

    1 Ocak 1856 Salı...

    Soğuk bir kış gününün sabahında, Abigail (Katherine Waterston) ve Dyer (Casey Affleck) kahvaltıda, sadece haşlanmış patates yemektedirler...

    Yaşadıkları çiftliği satın aldıkları günden bu yana bu çiftten Dyer, çiftlikle alakalı her şeyi, bir sonraki sezonu öngörebilmek amacıyla kayıt altına almakta...

    Dört yaşındaki küçük kızları Nellie'yi difteriden kaybettikten sonra hüznünden kahrolan Abigail ise, tamamen içine kapanarak kendi kişisel günlüğünü tutmaktadır...

    Zaten bir anlamda filmdeki bütün olayları da, anlatıcılık (narrator) görevini de üstlenmiş olan Abigail'in bu notlarından ve onun bakış açısıyla izlemekteyiz...

    3 Şubat Pazar...

    Kiliseye gitmeyi de bırakan Abigal kocasına, Zebrun çiftliğini kiralayan yeni komşuları Tallie (Vanessa Kirby) ile Finney'in (Christopher Abbott) kim olduklarını sorar...

    4 Şubat Pazartesi...

    Tallie, evinin verandasındaki karları temizlemekle uğraşan Abigail'in ziyaretine gelir...

    14 Şubat Perşembe...

    Dyer'ın ateşlendiği üçüncü gecedir...

    Bu arada evliliklerini sorgulamaya başlayan Abigail ile Tallie, gitgide yakınlaşmışlardır...

    19 Şubat Salı...

    Hani, Abigail ile Dyer'da neredeyse sırt sırta uyumaktadırlar...

    Derken bir akşam çiftimiz,Tallie ile Finney'e akşam oturmasına giderler...

    25 Şubat Pazartesi...

    Abigail, Tallie'ye karşı henüz kendine de açıklayamadığı bir duygu beslemektedir yüreğinde...

    Ve Dyer'ın kasabaya gittiği o gün iki kadın, uzun uzun çocuk konusunda sohbet ederler...

    Öyle ki, kasabadaki işini bitirip de dönen Dyer, sabah selamlaştığı Tallie'nin evlerinden yeni ayrılmakta olduğunu görür...

    Ardından da günlerce sürecek ve Abigail ile Dyer'ın ilişkilerinin tazelenmesine yol açacak olan bir kar fırtınası başlamıştır...

    17 Mart Pazartesi...

    Kar ve soğuk o kadar etkilidir ki, Abigail ile Dyer'ın çiftliklerindeki tavukların yarısı donarak telef olmuş ama Tallie, Dul Weldon'ın oğlu (Ioachim Ciobanu) sayesinde sağ salim bir şekilde kurtarılmıştır...

    10 Nisan Perşembe...

    Yeşeren doğa ve aradan geçen onca günden sonra evlerine doğru gelmekte olan Tallie'yi gördüğünde güm güm çarpan Abigail'in kalbi...

    12 Nisan Cumartesi, 14 Nisan Pazartesi...

    İki kadın artık, dikkat çekici bir biçimde sürekli beraberdirler ve Abigail Tallie'den endişeyle, kocası Finney'in buradan ayrılarak batıya göçmek istediğini söylediğini duyar...

    Dakika 44...

    Bitti mi?

    Elbette değil...

    Hatta, şu ana kadar izledikleriniz, filmin uzatılmış ve "spoiler" içermeyen bir fragmanıydı bile diyebiliriz...

    Yani dopdolu bir 60 dakikaya daha hazırlamalısınız kendinizi...

    Bitirmeden ilave edeceğimiz son husus, Waterston ile Kirby'nin, zor olduğundan şüphe etmediğimiz rollerinin üstesinden başarıyla geldiklerini belirtmek biçiminde olacak...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top