Bir parça hayal kırıklığına uğrattı beni. Russell Crowe'un oyunculuğu ve görsellik için seyredilebilir. Tabii bir de sevgili Pippin'imiz Billy Boyd için. Senaryoyu beğenmedim. Bu filmi S.W.A.T'a tercih etmiştim ama galiba yanlış yapmışım. Yine de 6/10
Gerek oyunculu,gerek atmosfer,çekim olarak gerçekten güzel bir film.Ama sonu biraz boş kalmış.Daha belirgin bir sonla tamamlansaymış daha keyifli olurmuş.8/10
Ben filmin öngösterimine gittim ve doğrusu filmden pek birşey beklemiyordum.Ancak tamamıyle iyi bir filmle karşı karşıya kaldım.Russel crowe ve Paul bettany yine harika bir uyum tutturmuşlar.diğer tüm oyunculuklar,senaryo ve görüntüleriyle dört dörtlük bir film keyfi yaşadım.Artık şuna eminim ki içinde Russell Crowe'un yer aldığı hiçbir proje başarısızlıkla sonuçlanamaz:))
Süper bi film. Görkemli bi yapım. Peter Weir'ın anlayışını resim sanatından alan görselliği göz kamaştırıcı.Çok estetik. Tamamına yakını denizde, tek bir mekanda(HSM Surprise) geçen filmin sıkıcı olmaması şaşırtıcı. Akıllıca bir senaryosu da var. Peter Weir hayal kırıklığına uğratmıyor. Oyunculuklar çok iyi. Russell Crowe yine müthiş. Çok takdir ediyorum şahsını.Son dönem işlerinde "Yaşam Kanıtı" saçmalığını saymazsak gerçekten çok iyi tercihler yapıyor ve çok iyi yapımlarda rol alıyor. Jack Aubrey karakteri Russell'ın karizmasına tam uyum sağlamış. Bunun yanında Stephen Maturin'le arkadaşlıkları çok ilginçti. Özellikle Galapagos'a çıkmaktan vazgeçtikleri sahnede. Paul Bettany de müthiş, hayranlıkla karşılanan bi oyunculuk sergiliyo. Yardımcı erkek oyuncu oscar'ını haketmiş. Bence çok iyiydi. Şimdiden kendisini favorim ilan ediyorum. En azından öyle olmasını isterim. Zaten doktor çok ilginç bi karakterdi. Bunların dışında Lord Blakeney de çok ilginç bi çocuk. Onlarca karakter var ve sırf o kadar insanın böyle uyum içinde bir film çıkardıklarını görmek için bile izlenir diyorum. 2 sene beklediğime değdi. Russell Crowe'u keman çalarken görmek çok keyifliydi. Hepsini kendi çalmış. Normal yaşamında "30 Odd Foot of Grunts" adlı müzik grubunda gitar çalıp, şarkı söyleyen Russell'ın müzisyen yönüne de böylece şahit olduk. Tek takıldığım nokta "NİYE BU FİLM DAHA UZUN DEĞİLDİ???" Ama ne olcağını merak edelim diye yarıda bitiverdi!! Weir'ın bütün filmlerinde bu var bilmem dikkatinizi çekti mi? Gelibolu'da tam savaşın ortasında, Archie vurulduğu anda,, Truman Show'da da Jim Carrey kapıdan içeri girdiği anda bitiyodu film. Picnic at Hanging Rock'ı izlemedim ama o da bi sonu olmadığı için ABD'de dağıtımcılar tarafından reddedilmiş. Ama devam filmi gelicek mi diye sormadan da edemiyoruz. İnşallah öyle bişey olur da bikez daha izleriz Aubrey- Maturin ikilisini. Tabi Peter Weir- Russell Crowe ve Paul Bettany olmak şartıyla. Weir'ın bikez daha böyle zorlu bir işe kalkışmayacağını düşünmekle beraber ümit ümittir. 10/10
Bu kadar basit bir konu ancak bu kadar başarılı yorumlanabilir. Konunun sadece iki geminin çarpışmaları ve stratejik oyunlarıyla sınırlı olması normalde sıkıcı olmalıydı! Ama görsel-işitsel performans bir an bile sıkılmanıza izin vermiyor.
beyler bu kadar abartmayın film o kadar iyi degildi ve beni hayal kırıklıgına ugrattınız size guvenip gittim yorumlar şaşmaz dedim ama şaştı film konu olarak aynı film de masraf olmasın diye bir liman bile yapmamışlar film iki gemiyule başlıyor ve iki gemiyle bitiyor tanıdık savaş sahneleri biraz duygu sömürüsü al sana film
aşağıda bir arkadaş yine filmi VCD’den izlemeyin gibi bir uyarısında bulunmuş, vizyon tarihinden önce yorum yazan bizlere itafen sanırım. Bu filmin vizyona girmeden bir hafta önce Ön Gösterimi yapıldı. Milliyet gazetesinde verilen kuponu kesen herkes de bu filmi önceden izleme şansına kavuştu. Bazı şeylerden haberdar değilseniz, lütfen atıp tutmayın. Bunu yazıyorum çünkü daha önce özel mesajla bana ciddi bir şekilde sert sataşanlar da oldu. Festivallerde falan izlediğim kimi filmler hakkında yazdığım yazılar ardından, beni korsan vcd’den film izlemekle suçlayanlar falan. Belki yeri değil ama böyle uyarıları yapan kişilere, bazı filmleri önceden izlemek için bazı yasal yöntemlerin bulunduğunu, bu konularda fikirleri yoksa ortalığa çıkıp lüzumsuz ukalalık yapmamaları gerektiğini belirtmek istedim. Bu arada, bu filmin olağanüstü olduğunu, yılın en iyilerinden olduğunu falan da tekrarlamak isterim.
Filmi ön gösterimde seyretme şansı buldum. Filmde efekler ve kostüm için baya bi uğraşverilmiş ama mekanın tek olması ve konunun biraz monoton anlatılması insanı sıkıyor. Tamam kabul ediyorum bir kaç yerde heyecan filan var ama o kadar da zaten olması lazım diye düşünüyorum. Filmin sonu ise yine devam filmine açık kapı bırakıyor. Bu filme verdiğm 7 puanın 4'ünü özel efektlere ve kostümlere 3 puanını ise beni osmanlı deniz savaşlarını düşünmeye sevkettiği için veriyorum. Anladım ki bir Barbaros Hayrettin Paşa, bir Oruç Reis, bir Hızır Reis olmak kolay değilmiş.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.