Hesabım
    Suikast Treni
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    4,0
    Çok İyi
    Suikast Treni

    Suikast Treni ile aksiyon meraklıları doyurucu bir yolculuğa çıkacak

    Yazar: Funda Sularöz

    Son DurakKill Bill ve Deadpool’un bir potada eridiği hissini yaratan "Suikast Treni" nabzınızı yükseltmeye geldi. Çok satan ve çok ödüllü yazar Kotaro Isaka’nın romanından uyarlanan film bir trende geçmesine rağmen iç mekan kullanımı ve arka fonu süsleyen dış mekan akışlarıyla kah güldürüp kah hipnotize ederek izleyiciyi günlük anlık sıkıntılardan koparıyor.

    Brad Pitt’in başrolde olduğu filmde, diğer karakterlere de geniş alan açılarak bizleri kötü karakterlerle empati kurdururken derinleştirmedikleri dğer karakterleriyle kötünün kötüsü varmış dedirtiyor. Tokyo’dan çıkan bir trende dünyanın farklı yerlerinden suikastçılar bir suç örgütü lideri tarafından toplanarak kukla gibi oynatılır. Hayatta kalma mücadelesi ölümcül bir varoluş çabasına döner ve kaosunu yaratarak kendi aksiyonunu besler.

    Silahların patladığı, kılıçların çekildiği, yılan zehrinin vücutları patlatarak kanattığı film 16 yaş ve üzerine hitap etse de bir çocuğun şeker yiyip azıtması gibi dur duraksız bir yoğunlukta gidiyor. Aksiyon bu kadar yüksek olmasına rağmen yine de birbiriyle çatışan karakterlerin kendine has özelliklerini anlayabiliyoruz. Şansız olduğuna inanan Uğur böceği lakaplı Brad Pitt hayatı zen modunda sorguladığı bir dönemdeyken Prens lakaplı Joey King “daddy issues” ile şansını ve aklını kulanan manipulatif bir genç kadın. Filmda kan gövdeyi götürürken ve replikleriyle cidddiyetsiz komedi yaklaşımı oldukça güldürürken tüm karakterlerin aynı tonda var olmadığını söyleyebiliriz.

    Filmde kullanılan animasyonlar, kompartıman dekorları bir “comic book” havası yaratsa da karakterlerin tipi akılda kalıcı olup kimi hayattan insanlara daha yakın. Uğur Böceği, Mandalina ve Limon lakablı ikizler, Beyaz Ölüm’ün oğlu, hikayenin dramasını yaratan Yuichi Kimura ve babası böyleyken pembeler içindeki Prens, suç örgütü lideri Beyaz Ölüm’ün saldırı anlarındaki maskeleri, yan karakterler suikastçı Arı ve intikam peşindeki Kurt daha karakterize edilmiş. Bu zıtlık nitekim hikayede de devam ediyor. Çizgi film karakteriyle süslü kompartımanda Japon kültürünün renkliliği iiçerisinde kan akıyor, sessiz kompartımanda kavga devam ediyor. Film sürpriz sonlu olmasa da üç çok sevilen ismin konuk oyuncuvari şeklinde görünmeleri filme ayrı bir heyecan katıyor.

    Filmin yönetmeni aslında Brad Pitt’in de “Troy”, “Dövüş Kulübü” ve “Mr. And Mrs. Smith” filmlerinde dublörlüğünü yapmış David Leitch. John Wick’in yönetmenlerinden olan Leich, "Deadpool 2" ve "Atomic Blonde" ile de mizah ve aksiyonu birleştirebildiğini kanıtlamıştı.

    Yaz döneminde sinemaya can verebilecek film klasikleşebilecek türde olmasa da salonları doldurmayı hak eden, her şeyi çok yüksek bir yapım. Brad Pitt filmin Los Angeles premiyerine etek giyerek gelip bunu da hepimiz öleceğiz, o yüzden biraz dağıtalım diyerek açıklaması filmin ana mesajını net bir şekilde veriyor. Mizah soslu aksiyon çok sevenler kaçırmasın derim.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top