Out Of Death eleştirileri

Senaryosunu Bill Lawrence'ın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da, ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çekmesine ilaveten memur Frank karakterini de canlandıran Mike Burns'ün oturmakta olduğu "Out Of Death"; gerilim dozunun giderek arttığı, bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan ve varlığıyla Bruce Willis'in renk kattığı; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

Emekli polis memuru Jack Harris'in (Bruce Willis) elindeki silahı, şerif yardımcısı Billie Jean Stanhope (Lala Kent) ile memur Tommy Rivers'a (Tyler Jon Olson) doğrultup...

"Diz çökün... Hemen! Lanet olasıcalar!" diyerek bağırdığı bir sahne ile başlar...

***

Aynı gün, erken saatlerde...


Yakın zamanda ölen babasının küllerini...

Onun isteğine uygun bir biçimde saçmak amacıyla, kendisini aracıyla bırakan bir arkadaşının da (Lauren McCord) yardımıyla; Georgia orman alanının içinde yer alan yürüme parkuruna çıkan Shannon Mathers (Jaime King), aslında deneyimli bir foto muhabiridir de...

***

Aniden bastıran yağmur ve fırtına sebebiyle, parkuru tamamlayamayan...

Dolayısıyla da...

Babasının vasiyetini yerine getiremeyen Shannon...

Görevi, bir başka sefere bırakıp...

Tam da...

Aşağıya doğru inmekteyken...

***

Satılacak yeni parti uyuşturucunun teslimini gerçekleştirip...

Bir önceki partinin parasını teslim alacak olan şerif yardımcısı Billie Jean ile uyuşturucunun dağıtıcısı Jimmy (Oliver Trevena)...

Jimmy'nin kamyonetinde buluşarak, değiş tokuşu gerçekleştirmek üzeredirler...

***

Ancak...

Jimmy'nin, yaptıkları görüşmeyi...

Cep telefonuyla kaydettiğinin anlaşılmasının ardından...

Aralarında çıkan patırtı kütürtü esnasında...

Kocaman bir paket dolusu kokaini...

Billie Jean'in suratına boca eden Jimmy...

Kamyonetten inerek kaçmaya yeltendiğinde...

Peşinden seğirten Billie Jean'de, Jimmy'i kafasından vurarak öldürmek de gecikmeyecek...

***

Ve...

Tüm bu olan bitenleri Shannon...

Kamerasıyla...

An ve an...

Gizlice tespit etmeye çalışmaktadır...

***

Bölüm I: Görgü Tanığı...


Üç hafta önce, otuz iki yıldır birlikte olduğu karısını kaybetmiş olan Jack...

Philadelphia'dan kalkıp Georgia kırsalındaki, göle yakın bir kulübede; oğlu Pete (Keagan Lasater) ile beraber yaşayan yeğeni Pam Harris'in (Kelly Greyson) ziyaretine gelmiş olup...

***

Bol bol yürüyüp balığa çıkarak...

Temiz hava ve sessizliğin tadını çıkartacaktır...

***

Bu arada...

Durmaksızın fotoğraf çekmekte olan Shannon...

Billie Jean tarafından fark edilip...

Havaya yönelik olarak yapılan uyarı ateşiyle panikleyerek...

Oradan uzaklaşma çabası içine girip...

Fotoğraf makinesi ile telefonu dahil tüm eşyalarının da içinde bulunduğu çantasını da bırakmak mecburiyetinde kaldığında...

Telefonuna sarılan Billie Jean'de, Belediye Başkanlığı'na adaylığını koyan Şerif Hank Rivers'ı (Michael Sirow) arayarak durumdan haberdar edecek...

***

O da...

Kardeşi Tommy'i...

Billie Jean'in yanına destek olarak gönderecektir...

***

Ki zaten...

Çevreyi çok iyi tanıyan Şerif'e göre...

Üç çıkış yolu dışında...

Kendilerinden kurtulamayacağına inandığı Shannon'un, pek de fazla bir seçeneği bulunmamaktadır...

***

Bölüm II: Av...


Derken...

Billie Jean'in...

Tehdit ile karışık kendisine güvence de veren tatlı diline kanan ve şaşkınlıktan ne yapacağını da bilemeyen Shannon...

Ortaya çıkarak teslim olur...

***

Olur olmaz da...

Tommy'nin telsizinden gelen...

"Kaçağı yakalayıp işini bitirdin mi?" mesajı sonrasında...

Bir yolunu bulan Shannon...

Boynundan kavrayan Billie Jean'in elini ısırarak sıvışıp...

Tekrardan koşmaya başlar...

***

Fakat...

Bu kez kendisini...

Yüzüne, okkalı bir yumruk yerleştirerek bayıltan Tommy enseleyecek...

***

Ve...

Ayılır ayılmaz da...

Bataklığa götürerek öldürmeye karar vereceklerdir...

***

Elbette...

Yürüyüşe çıkmış olan Jack...

Shannon'un imdat çığlıklarını işitmemiş...

Ve...

Filmin ilk sahnesindeki gibi çıkıp gelmemiş...

***

Üstelik...

Billie Jean ile Tommy'i etkisiz hale getirir getirmez...

Sannon'u da yanına alıp...

Ormanın derinliklerine dalmamış olmasaydı...

Dakika 35...

***

Bu amansız takip sırasında...

Şu ana kadar isimlerini saydığımız ana karakterlerden ikisinin hayatını kaybedeceği, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; süresi 61 dakikaya yayılmış, beklenmedik sürprizleri de bünyesinde barındıran üç bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,