Kutsal Örümcek eleştirileri

Senaryosunu da, Ağustos 2000 - Temmuz 2001 tarihleri arasında on altı kadını öldürmüş olan İran - Irak savaşı gazisi Saeed Hanaei'nin gerçek hikayesinden uyarlamak ve içine, (katledilerek yirmi iki yaşında vahşice öldürülen "Mahsa Amini / 2000 - 2022" protestoları sürecinde de açıkça görüldüğü biçimde, İran gibi şeriat yasalarıyla yönetilen bir ülkede gerçekleşmesinin "pek de mümkün ve inandırıcı" olamayacağını düşündüğümüz) Arzu Rahimi şeklindeki, eli maşalı kurgusal (fictional) feminist bir "kadın gazeteci" karakterini de yerleştirmek suretiyle, Afshin Kamran Bahrami ile beraber yazan Ali Abbasi'nin yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Holy Spider"; bir suç draması olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, "Altın Palmiye" Ödülü için yarıştığı Cannes Film Festivali'nde başrol oyuncularından Zar Amir-Ebrahimi'ye "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü kazandıran; Almanya, Danimarka, Fransa, İsveç ortak yapımı olan ve muhtemelen, resmi fragmanı ile yetinilerek bütünüyle seyredilmediği için İran Kültür ve İslami Rehberlik Bakanlığı'nca, Salman Rushdie'nin "The Satanic Verses / Şeytan Ayetleri"ne (1988) benzetilerek şiddetle kınandığı bu filme biraz daha yakından bakalım...

***

Profesyonel bir fahişe ve diğerleri gibi uyuşturucu müptelası da olan Somayeh (Alice Rahimi), kızını (Diana Al Hussen) yatağına yatırır yatırmaz; müşteri bulmak üzere gecenin yoğun karanlığında kendini, Meşhed'in işlek caddelerinden birine atar...

Elbette bir umumi tuvalete girerek makyajını belirgin hale getirip, kıyafetinde göz alıcı değişiklikler yapmak da; Somayeh'in öncelikleri arasında yer alacaktır...

Zira bu türden düzenlemeler, müşteri bulmasını ziyadesiyle kolaylaştıracaktır...

***

Neyse...

Para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği ilk müşteriyi başından savar savmaz Somayeh soluğu; önce uyuşturucu satıcısı Zari Khanum'un (Soraya Helly) yanında, ardından da yeni müşteriler için kent meydanında alır...

Yalnız...

Somayeh'in müşteri zannederek motosikletinin arkasına yerleştiği erkeklerden bir tanesi; Meşhed'i, öldüreceği sokak fahişelerinden temizlemeyi kafasına koymuş olan inşaat işçisi Saeed'den (Mehdi Bajestani) başkası değildir...

***

Derken...

Şehirlerarası bir otobüsle Meşhed'e gelen Arzu Rahimi (Zar Amir-Ebrahimi); kendisini otele götüren taksinin şoförünün (Hazem Elian), şehirde terör estiren "Örümcek Katili"nden bahsettiğini duyar...

Çok önceden ayarlanmış olmasına karşın, bekar olması nedeniyle, başlangıçta otel rezervasyonu onaylanmasa da; bir gazeteci olduğu öğrenilir öğrenilmez, tek kişilik odası Rahimi'ye teslim edilmek zorunda kalınır...

***

Odasına yerleşir yerleşmez...

Şehirdeki koyu tesettüre uygun kıyafetlerini giyinip, çakısını da cebine koyan Rahimi, bindiği belediye otobüsüyle; Örümcek Katili'nin her cinayetinden sonra telefon açarak bizzat aradığı, yerel gazetenin suç bölümünün yazı işleri müdürü olan Sharifi'nin (Arash Ashtiani) ofisine gider...

Zira Rahimi'nin amacı; Sharifi ile konuya ilişkin bir röportaj yapıp, kendi çalıştığı Tahran merkezli gazetede makale halinde yayınlamaktır...

***

Sharifi'nin anlattıklarına göre bu seri katil; kendisine "katil" denilmesinden son derece rahatsızdır ve yaptığı şeyin gazetelerce, "Ahlaksızlığa karşı cihat" olarak tanımlanmasını istemektedir...

Ancak aynı Sharifi, katile dair verdiği bilgilerden hiç birinin; Rahimi'nin makalesinde kullanılmasına da karşıdır...

Çünkü bu...

Sıradan bir cinayet davası değildir ve dini hassasiyetlerle yakından alakalı böylesi davaların; gazetedeki amirlerince, görmezden gelinmesi istenmiştir Sharifi'den...

Ama Sharifi'nin uyarıları, işini layıkıyla yapmakta kararlı olan Rahimi'yi durdurmakta yeterli olamayacaktır...

***

Çok geçmez...

"9 cesetli Örümcek Katili kim?" başlıklı Rahimi'nin makalesi; karısı Fatima (Forouzan Jamshidnejad) ile küçük kızları Khadijeh (Maryam Taleb), Zahra (Salma Alabed) ve oğulları Ali (Meshab Taleb) ile birlikte yaşayan Saeed'in de, alıp okuyarak sinirleneceği gazete de yayınlanır...

***

Konuyu detaylı olarak araştırmakta ısrarcı olan Rahimi; son iki ayda iyice artmış olan kadın cinayetlerinin, birbirleriyle bağlantılı olmayabileceğini de vurgulayan polis şefi Rostami (Sina Parvaneh) ile de bir görüşme yapar...

***

An itibarıyla, motosikletiyle Meşhed gecelerine akan Saeed'in hedefinde; yaşlı bir fahişe (Marie Jo Khojandi) bulunmaktadır...

***

Ertesi sabah...

Telefonla aradığı Sharifi'ye, öldürdüğü onuncu kadının cesedini attığı yerin adresini veren "Saeed / Örümcek Katili"; On İki İmam'dan Sekizincisi olan İmam Rıza'nın türbesinin yer aldığı Meşhed'i, İmam Rıza için temizlediğini söyler...

***

Böyle olunca da...

Sharifi'yi de kendi safına çekmeyi başarabilen Rahimi ile resmi makamlarca kimliği bir türlü tespit edilemeyen Örümcek Katili arasındaki mücadele, iyice kızışır...

Dakika 26...

Danimarka adına, Academy Ödüllerinin "En İyi Uluslararası Film" kategorisindeki "giriş adayı" olarak gösterilen filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; cehalet ve kent yoksulluğu ile siyasal İslam'ın yol açtıklarını, Ali Abbasi'nin elini biraz korkak da tutarak, İran özelinde masaya yatırmaya devam ettiği, 90 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

Gerçek olayları filmleştiren fakat bu olayların yaşandığı ülkeden çekim izni alınamadığı için farklı bir ülkede çekilen seri katil filmi. Oyunculuklar beklediğimden iyiydi. Genel olarak 35 günde çekilen çok iyi bir film yorumunu yapabilirim.

Tüm detaylar muhteşem işlenmiş. İşte İran'ın kadim kültürünün farkı!

Filmin her platformdaki eleştirilerine baktım hiç objektif bir yorum bulamadım o yüzden yazıyorum. Belli bir kesimde konu İran olunca yönetmen molla rejimini eleştirsin yeter;ödüle,puana boğarız mantığı var ve sağlıklı değerlendirilemiyor filmler. Gerilim filmi deniyor çok başarısız, ülkedeki tüm hukuğu kadın gastecinin sağlaması falan absürt olmuş,diyaloglar derinliksiz basit,polisiyesi tam hollywood klişesinde zaman israfı bir film. Estetiğe girmiyorum bile🤦