Hesabım
    Korkuyorum
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,5
    İyi
    Korkuyorum

    Korkuyorum Anne!

    Yazar: Banu Bozdemir

    Hereditary ve Midsommar’ın Amerikalı yönetmeni Ari Aster’in son filmi Beau Is Afraid / Korkuyorum’u endişeden muzdarip komedi olarak tanımlayabiliriz. Filmde Paul Thomas Anderson’dan tutun, David Lynch ve Charlie Kaufman izlerine rastlamak da bir o kadar olası… Bir anne travmasının içinde yuvarlanan bir adamın annesine ulaşma çabasının çeşitli duraklarında görsel bir psikanaliz seansı yaşıyoruz, yönetmen bizi hikayenin otobiyografik yanı olmadığına dair ikna ediyor, daha doğrusu öyle bir şey olmadığına dair demeçleri mevcut.

    Filmin her aşamasını bir kısa film gibi izledim, sonrasında filmle ilgili kısa bir araştırma yapınca Aster’in Beau Is Afraid’i 2011 yılında bir kısa film olarak çektiğini öğrendim. Billy Mayo’nun evden çıkmaya çalışırken anahtarlarının çalınması aşamasını kapsayan kısa filmin izlemesem bile vurucu olduğunu iddia edebilirim.

    Joaquin Phoenix’in canlandırdığı Beau Wasserman, kendi paralel evreninden çıkarak annesini ziyaret etmek ister. Filmin en klostrofobik mekanını kendisine mesken edinen Beau, bir nevi zombi-kabus evreninin tek hissedeni gibi. Ses çıkartmadığı halde sessiz olması söylenen, anahtarları ve bavulu çalınan Beau, annesine ulaşmaması için yolu tıkanan bir aziz gibidir. Belki de içsel olarak anne-oğul hesaplaşması yaşamak istemediği için evrene yolladığı mesajların toplamından banyoda üstüne düşen bir adamdır hayat! Ortamı biraz tarif etmek gerekirse ölülerin ortalıkta çürüdüğü, duvar yazılarının çocukları öldürmek, papayı yok etmek üzerine kurulu olduğu, gram güvenin olmadığı, arkanı kollamanın daim olduğu bir ortamda Beau’ya kamyon çarpar ve başka bir ortama ışınlanır…

    Her bölümün farklı bir türde olduğu filmde ve aynı zamanda Aster’in diğer filmlerinde de olan özgür iradeyi kaybetmenin evrensel parodisini izliyoruz, Aster’in tarzını ne kadar komedi olarak niteleyebiliriz bilmiyorum ama diğerleriyle kıyaslayınca Korkuyorum bir tık daha absürtlük dozunu sırtlanıyor.

    Kamyondan sonra Beau kendisini Grace ve Roger’in evinde bulur ve orada evlat edinilme noktasındaki çocuk muamelesi görür ama evin tek kızı buna izin vermez. Beau kaçarken kendisini doğanın büyük gücünün içinde bulur. Doğanın içinde Beau’nun macerası şehirdekinden daha anlamlı ve farklı oluyor!

    Filmin ortalarında bir yerde Beau, kaybolan mutluluğu, yükselen hayat hikayesi ve üç oğlunun olduğu hakkında bir oyun sergileyen, kendilerini ormanın öksüzleri olarak niteleyen bir grup buluyor ve kendi hayatını hem izleyen hem de oynayan olarak deneyimliyor. Bu kısım harika animasyonlu bir arka plan gibi veriliyor, bu animasyonu yapanlar da Cristóbal León ve Joaquín Cociña…

    Geçmişe dair annesiyle yaşadığı detaylar, geri dönüşler eşliğinde filmin sonlarına doğru geliyoruz. Sonunda Beau annesinin evine varıyor, aslında eve dönmeye çalışmadığını, yaşadığı ve bizlere yaşattığı bu serüvenin bir yanılsamadan ibaret olduğunu kavrıyoruz.

    Terapistiyle yaşadığı seansların can alıcı sorusunun annesinin ölümüyle ilgili olduğuna takılıyoruz, yoksa annesinin ölmüş olması onu rahatlatan bir duygu mu? Her detayın iplerinin annesine bağlı olması, Beau’nun annesiyle ilgili kesin bir yargıya varmasını engelliyor, çünkü annesinin ölümüyle duyduğu duygu mutluluk olsaydı, kendi varoluş benliğinin tehlikeye girmesi de olasıydı. O yüzden dolambaçlı yollardan anne-oğul arasındaki ilişkinin detaylarına, hatta boğucu detaylarına kadar iniyoruz ve yönetmen bunu ödipal endişe yaşayan bir bireyin, annesiyle başlatıp geliştirdiği, minik bir kadın düşmanlığı ve erkek fantezisinin uzayıp giden bir karışımı gibi sunarak yapıyor.

    Kimilerine çılgın ve komik gelecek bu görsel terapi şovu kimilerine göre uzun ve paranoyakça gelebilir! Üç saatlik filmin ilk sahnesinde insanın kişisel doğasına dair izlenimlerimizi güçlendirirken, sonlara doğru bir terapistin not defterinden dökülen bir zihin oynatma şeklini alıyor. Aster gerçekten de kendi filmiyle boğuşuyor gibi, diğer filmlerini de referans alarak bize hareketli bir rüya sunuyor.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top