Meg Ryanın cüratkar sevişme sahneleri ve çıplaklığıyla adını duyuran üçüncü sınıf bir gerilim filmi.Ne konusunda iş var ne oyuncu performanslarında nede yönetmenin anlatımında, 40larındaki megi çıplak göstermesi dışında ilginç bir yanıda yok filmin.
Soyunarak, romantik-komedi kraliçesi ünvanını bir kenara atan Meg Ryan, kendi seyircisini çok şaşırtan bir dram performansı sergilemişti bu polisiye de...
Aslında oldukça başarılı bir film.tek eksisi sanırım biraz durağan bir tempoda geçmesi.Basıklığı ve ağırlığı bir süre sonra o kadar durgunlaşıyor ki dayanamıyorsunuz.Ama Meg Ryan, Mark Ruffalo ve Kevin Baconı izlemek ayrı bir zevkti.
meg ryan'ı böyle bir rolde görmek enteresan oldu.öyleki yaz-dırgamaktan iyimi kötümü oynamış çok anlıyamadım.film biraz durağan olmasına rağmen çarpıcı açılımlara sahip.cinayet filmin süsü gibi görünmekle beraber, ağırlık daha çok psikoljik bilinç altı tutkularına verilmiş.meraklılarının beğeneceği bir tür...
Aslında oldukça başarılı bir film.Tek eksisi sanırım biraz durağan bir tempoda geçmesi..Ama bazı arkadaşların görüşlerine saygı duymakla birlikte Meg Ryan’ın sadece cici kız filmlerinde oynaması gerçeğine katılmıyorum..Oyuncu dediğin her rolün altından kalkabilmeli bence..Ki Meg Ryan bunu fazlasıyla gerçekleştirmiş.Erotizmin de çok dozunda olduğunu düşündüğüm bir film ayrıca..Bence etki altında kalmadan herkes izlesin sonuçta beğeniler değişebiliyor..iyi seyirler
bu filmle beraber meg ryan gözümdeki bütün sempatiliğini kaybetti.böyle vasat bir film için akıl almaz sahnelerde oynamak hangi sivri zekanın ürünü acaba. olmadı meg ryan.yılların cici kızı bu sana hiç yakışmadı.sende prenses kanı vardı bence.bir filmle alobara ettin içimde sana olan sevgimi.
Çok başarılı bir film, senaryosu yönetimi inanılmaz. Çok uzun zamandır, gerilim ve tutkunun bu kadar içiçe geçtiği başka bir film daha izlemedim. Meg Ryan çok başarılı bir oyunculuk sergileyerek romantik komedi oyuncusu sıfatından ciddi bir biçimde kurtuldu bu filmde. Mark Ruffalo ise karizmatik ve duyarli erkek duruşu ile gerçekten olağanüstü. Filmin her karesinde bir kadın yönetmen duyarlılığı var. Tutku meselesinin bu kadar incelikli ve hisli anlatımı ancak bir kadın yönetmenin elinden çıkabilirdi, uzun zamandır izlediğim en iyi film diyebilirim, Frannie karakterinin okuduğu cümleler ile sahne geçişlerinin içiçe kullanımı filmi kusursuz kılıyor. Anlatım dili olağanüstü filmi iyi okuyabilmek için sanırım önyargısız başlamak ve sadece filmin içindeki hikayeye girebilmek her ayrıntıya dikkat etmek gerekiyor.
MEG RYANA ASIK OLANLAR (benım gıbı) BU FILMI SEVMEMELERI COK NORMAL. AMA FILM KONU OLARAK OYLE COK COK KOTU DEGIL BENCE EN AZINDAN BENI KENDINDEN KOPARMADI. FILMI ILK IZLEDIGIMDE BENDEDE HAYAL KIRIKLIGI OLMUSTU AMA BI KEZ DAHA IZLEDIM (megı için) VE DAHA COK HOSUMA GITTI. BENCE TEK EKSIGI BIRAZ YAVAS OLMASI
tutku esirleri kötü bir film değil herşeyden önce. ne pornografi ne de erotizm. aslında bu film düş/gerçek arasında gidip gelen bir drama. bir kadının anatomisi, istekleri, arzuları, tutkuları...
birkez jane camphion'un polisiye/gerilim yapmak gibi bir derdi yada iddiası yok. kendine has kurgu ve atmosferi ile daha başka şeyler anlatmaya çalışıyor. bir yazar var. bu yazar sık sık hayaller görüyor. hatta arkadaşına bir ara, sen neden vücut arıyorsun... hayalde kurarak yapabilirsin bunu!, diyor. haklı da aslında. çevresinden öylesine soyutlanmış ve yanlızlığa hapsolmuş bir insan yeniden seksi keşfe çıkıyor ama yazdığı romanda bu arada ayağına dolaıyor. katil hemen onun yanında olabilir endişesiyle doğru düzgün bir cinsel hayat ve hatta duygusal şeyler yaşayamıyor.
filmde bir fener sahnesi var. buda gerçek ve düş ikilemini güçlendiriyor. kadının üniversitede okuttuğu kitapda bahsettiği feneri daha sonra cineyet ana mekanı olarak kendi hayatında buluyor. ardından sebepsizce işlenen kardeş ölümü, dedktifin cebinden çıkan bebek arabası künye ucu. herşeyi bir kenera atsak sadece meg rayn için bile anlamlı kaçıyor.
yılların cicili bicili kızı birden wamp kadına neden dönüşüyor? bu sorunun cevabı yönetmende! yönetmen meg ryan'ı böyle yaparak aslında görünen/olan, söylenen/yapılan, doğru olan/çarpıtılana en kestirme yoldan gidiyor.
kendine has ve oldukça düşünsel alt metin içeren bu film bence izlenmeli. ha unutmadan camphion'un lynch olmak gibi bir kaygısı yok. o nedenle lynchvari bir film sakın beklemeyin.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.