Senaryosunu da, Soman Chainani'nin aynı isimli romanından uyarlayarak David Magee ile birlikte kaleme alan Paul Feig'in yönetmen koltuğunda oturduğu "The School for Good and Evil"; fantastik bir aksiyon drama olarak geliyor karşımıza...
Gelin isterseniz, yeşil perde, görsel efekt ve makyaj teknolojilerinin yanı sıra, özellikle de zorluk derecesi yüksek sahnelerinde koordinatörlüklerini Lemuel Black, Emma Galasso, Mark Henson, Margaret McGoldrick, Melissa R. Stubbs ve Justin T. Woods'un üstlendikleri; dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak çekilen bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...
***
"Yıllar evvel, iki kudretli birader; masal dünyasındaki 'İyi ve Kötü' arasındaki dengeyi korumak amacıyla bir okul kurmuşlar ve gücü de, çağlar boyunca barış içinde paylaşmışlardır...
Ama hiçbir şey, ebediyen sabit olarak kalamaz..."
***
Birbirleriyle kılıç düellosu yapmak suretiyle eğlenmeyi alışkanlık haline getirmiş olan biraderlerden Rafal (Kit Young) bir gün; yasaklanmış olmasına rağmen kardeşi Rhian'a (Kit Young) karşı, büyüye başvurur...
Zaten işlerinin başlarından aşmış olduğu düşüncesindeki Rhian, düelloyu keserek okula doğru yürümeye başladığında; tüm kuralların kaldırılarak her şeyin serbest olacağı, son bir düello daha önerir kardeşine Rafal...
Ve...
Biraz zorla da olsa bu kanlı düelloyu, iyiliği korumakta kararlı olan Rhian kazanır...
***
Yıllar sonra...
Uzaklardaki bir diyarda, yepyeni bir hikaye başlamaktadır...
Sıklıkla devreye giren filmin anlatıcısına (Cate Blanchett) göre:
"Evvel zaman içinde, Sophie (Sophia Anne Caruso) adında bir kız yaşarmıştır...
Kusursuz güzelliği ve eşi benzeri görülmemiş zarafetiyle herkeste hayranlık uyandıran bu kızın kaderinde, dünyayı değiştirmek mevcuttur..."
***
Derken, birkaç yıl öncesine dönüldüğünde...
Aynı Sophie sabah uykusundan, üvey annesi Honora (Rachel Bloom) tarafından, babası Stefan'ın (Rob Delaney) gözleri önünde odasının kapısına şiddetle vurulmak suretiyle hırçınca uyandırılırken; Gavaldon'ın diğer yakasında yer alan, kasabanın hemen dışındaki Mezarlık Tepesi'ndeki mütevazı bir kulübe de, Agatha (Sofia Wylie) isimli bir kız da hayatını sürdürmektedir...
Agatha'nın çevredeki insanlara, hiçbir işe yaramayan iksirler hazırlayarak geçimlerini sağlayan annesi Callis'in (Sandra Cole); kızının hamurunda, cadılık bulunduğuna dair inancı tamdır...
Ki böyle düşünen akranları ile neredeyse kasabalıların tamamı Agatha'ya, "Cadı!" şeklinde seslenmektedirler...
***
İşte doğaları birbirlerininkinden büsbütün farklı olan bu iki kızın; dost olmaları imkansızmış gibi görünse de aralarında, çocukluk günlerinde kurulmuş olan sarsılmaz bir ilişki bulunmaktadır...
Şöyle ki, annesi Vanessa Eve'i (Stephanie Siadatan) küçük yaşta kaybeden Sophie'nin (Ella Hehir) bu eksikliğini; kendisiyle ömür boyu sürecek bir bağ kuracak olan yaşıtı Agatha (Mahli Perry) dolduracaktır...
***
Neyse...
Evden verilen siparişleri alışverişlerinide yapan bu kızlar, işlerini bitirip evlerine dönerlerken; Deauville'in Hikaye Kitabı Dükkanı'na uğrayarak, hikaye kitapları da alırlarmış...
Yine öylesi günlerden birinde...
Sophie'nin dikkatini, dükkana yeni gelmiş kitaplar arasındaki "Cinderella"nın iç kapak sayfasının alt köşesinde yer alan; kimseciklerin yerini bilmediği, başka bir zaman ve başka bir diyardaki "S.G.E / İ.K.O (İyilik ve Kötülük Okulu)" nun kabartmalı simgesi çeker...
Bu türden işlerle yakından ilgilenen Bayan Deauville'in (Patti LuPone) duyduğu kadarıyla; her türden masalın hikayesinin, esasında başladığı yerdir de orası...
Yine Bayan Deauvill'in ifadesiyle; İyilik Okulu kahramanları, Kötülük Okulu ise kötüleri yetiştirirmiş...
***
Saçma buldukları bu anlatılan efsanelere inanmayan Sophie ile Agatha'ya Bayan Deauville; yirmi sene önce ortalıktan kaybolarak aniden sırra kadem basan ve kimilerince de, göğün kan kırmızısına dönüştüğü gece bu okulca kaçırıldığına kanaat getirilen, kasabanın kızlarından Leonora'dan (Abigail Stones) bahseder...
***
Böylesi bir durumu, yaşadıkları berbat kasabadan kurtulmak için eşsiz bir fırsat olarak değerlendiren Sophie; kaleme kağıda sarılarak yazdığı başvuru mektubunu, küçükken üzerine kendisiyle Agatha'nın isimlerini kazımış oldukları dilek ağacının kovuğuna bırakıverir...
Zaten okulu bırakarak fabrikada çalışmaya başlaması için üvey annesinin ısrarcı olması sebebiyle; Sophie'de en kısa süre içerisinde, kasabadan ayrılmayı kafasına çoktan koymuştur bile...
Fakat bu kaçış planı hazırlığını bizzat Sophie'nin ağzından işiten Agatha, kendisini bu fikirden vaz geçirmekte gecikmez...
Yoksa bu kasabada tek başına ne yapacaktır Agatha...
***
Bunun üzerine dilek ağacına giderek, yazdığı mektubu yırtıp atsa da Sophie; bazı dilekler, geri alınamayacak kadar güçlüdür...
Ve de üstelik:
Gürüldeyen gökyüzü, aynen Leonora'nın kayıplara karıştığı gece olduğu biçimde kızıla da dönüşmüşken...
***
Çok geçmez...
Okula götürülmek hususunda ziyadesiyle gönüllü olan Sophie ile bu işe bulaşmak istemediği gibi dostunu da engellemeye çabalayan Agatha arasında herhangi bir ayrım göstermeyen devasa bir kartal, her ikisini de kaptığı gibi uzak diyarlara doğru uçmaya başlar...
Dakika 18...
+18 aşk meşk ile terör konularında titiz davranan ebeveynlerin, çocuklarıyla beraber gönül rahatlığı ve severek izleyebileceklerini umduğumuz filmin geri kalanında sinemasever dostlarımızı; değişik ve ilgi çekici sürprizleri de bünyesinde barındıran, renkli maceralar ile dolu 129 dakikalık koskocaman bir bölüm daha bekliyor olacak...
Keyifli seyirler,