Vinterviken eleştirileri

Senaryosunu, Mats Wahl'in aynı isimli romanından (1993) Dunja Vujovic'in yazdığı ve İsveçli sinemacı Alexis Almström'un yönetmen koltuğunda oturduğu “Vinterviken / JJ+E", izleyicisine; farklı dünyalar, adaletsizlik, mutluluk duyguları ve ırkçılık rüzgarlarının estiği bir ortamda tur attıran bir drama olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, aynı isimli ve yine İsveçli olan filmin (1996) "yeniden yapımı (remake)" olarak çekilen TV filmi lezzetindeki bu Netflix prodüksiyonuna biraz daha yakından bakalım...

Kentin varoşları olarak bilinen toplu konutlar bölgesinde yaşayan ve aynı binada da altlı üstlü oturan Sluggo (Jonay Pineda Skallak) ile John John (Mustapha Aarab) isimli iki ergen, kankaları Tariq (Josef Kadim) ve Kiba'yı da (Yohannes Frezgi) yanlarına alarak serinlemek üzere "Vinterviken'e / Kış Koyu'na" giderler...

Sluggo'nun verdiği gaz ile sahile park edilmiş motorlu bir deniz botunu çalarak zenginlerin havuzlu villalarının bulunduğu kıyılara doğru açılan gençlerden John John, bir deniz kazasına maruz kalan küçük Patricia'yı (Elsa Bergström Terent) göle atlayarak kurtarıverir...

Kahramanca gerçekleştirilen bu fedakarlığın altında kalmak istemeyen ufaklığın oldukça varlıklı olan babası Frank (Magnus Krepper), göl manzaralı kışlık malikanesine götürdüğü gençlerden ıslanmış olan John John'a kendi kuru süveterlerinden birini verdikten sonra otomobili ile evlerine de bırakır...

Yalnız bu arada Frank'in, malikanenin kapısındaki alarmlı kilidi açmak üzere tuşladığı şifreyi gören Sluggo, rakamları zihnine nakşederken John John'da evin büyük kızı Elisabeth (Elsa Öhrn) ile göz göze gelmiştir...

Neyse...

Okullar kapandığı için her iki kızını da yanına alan Frank yazlığa giderken; bunu önceden tahmin eden Sluggo'da, soymak amacıyla hep birlikte takıldığı John John, Tariq ve Kiba ile beraber Frank'in malikanesine doğru yönelir...

Ama Frank ve Elisabeth, büyük anne Victoria (Marika Lagercrantz) ile kapışınca, yazlığı bırakarak soyulmakta olan evlerine geri dönerler...

Böylelikle de, Frank'in tabancası dışında tüm eşyalar yerli yerinde kalmış olur...

Derken...

Annesi Maria'nın (Loreen) sevgilisi olan özel güvenlik görevlisi Patrik'in (Albin Grenholm) "oyuncu olma" hayalleri ile kafa bulmasına karşın annesinin tamamen desteklediği John John, sınavlarında başarılı olduğu ve eğitmenliğini Jacob'ın (Simon Mezher) üstlendiği drama okuluna öğrenci olarak başlar...

Tesadüfe bakın ki, Elisabeth'de sınıftaki öğrencilerin arasındadır...

Elbette John John ile Elisabeth hızlıca yakınlaşırlar...

Öyle ki John John, Patricia'nın doğum günü partisine dahi davet edilir...

Yetmez John John'da Elisabeth'i ertesi akşamki tiyatro oyununa davet eder...

Fakat iş insanı olan Frank'in aynı akşam iş yerinde çalışması gerektiğinden Elisabeth'in küçük kardeşi Patricia'ya nezaret etmesi yani John John'a verdiği söze sadık kalamaması gerekecektir...

Ancak çok geçmez ve Patricia'yı uyutur uyutmaz Elisabeth, aralarında John John ile Sluggo'nun da bulunduğu ekibin aracına atlayarak Stockholm gecelerine akar...

Dakika 45...

Geride sizleri; kimi zaman, "Bu kadarı da olmaz!" dedirtecek tarzdaki olaylar ile biri "ateşli" diğeri de "imkansız" gibi görünen iki aşk hikayesinin yaşanacağı, 45 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,

zengin kız fakir oğlanın isveç versiyonu.. Ama oyunculuk o kadar kötü ki.. Sanki oyuncu değilde amatör topluluğu.. Ve birde gençler hatta çocuklar denebilir.. Kötü bir isveç netfix yapımı olmuş