Hikâyesi, Oleg Malovichko ve Andrei Zolotarev tarafından yazılan “Sputnik”, yönetmen koltuğunda oturan Egor Abramenko’nun ilk uzun metrajlı sinema filmi…
Ayrıntılara girmeden hemen söyleyelim:
Benzeri Hollywood prodüksiyonlarına nazaran, yaklaşık 2.6 milyon dolar gibi oldukça mütevazı bir bütçe ile çekilen ve hikayesinin yanı sıra nitelikli oyunculuk performanslarıyla da dikkatleri üzerinde toplayarak izlenilmeyi fazlasıyla hak eden bir film çıkmış ortaya…
Gelin şimdi şu üç hususu, yani “bütçe”, “hikâye” ve “oyunculuğu” tek tek ele alarak filmin değerlendirmesini yapalım…
Bütçe denilince de türün efsane filmlerinden 1979 tarihli “Alien”in dahi 14 milyon dolarlık bir bütçesinin bulunduğunu belirtmekle yetinelim…
Ve bu kıyaslamada da:
CG & VFX ile post - prodüksiyon teknolojilerindeki diğer gelişmeleri beyazperdeye aktarmaya çalışan, 100 milyonlarca dolarlık yapım maliyetlerine ulaşan yeni nesil bilim – kurgu filmlerini sayma işine hiç girmeyelim…
Neredeyse tamamına yakını, büyükçe bir depo ve müştemilatlarından oluşan kapalı bir mekânda çekilen bu filmde, paranın önemli bir bölümünün uzaydan gelen “yaratığın” tasarım ve animasyonu için harcandığı çok açık…
Ki, edindiğimiz bilgilere göre, bunda da aslan payını, “Chernobyl” (2019) TV dizisi ile “Stalingrad” (2013) filminde de imzaları bulunan, Rusya merkezli Postmodern Digital ve Main Road Post firmaları kapmışlar…
1983 yılında yaşanılan filmin hikâyesine gelince:
Öncelikle şunu açıklıkla ifade edelim ki, izlerken kesinlikle, bir yerlerden aşırılmış bir konu ile karşı karşıya bırakıldığınızı düşünmüyor ve sonuna kadar da ilgiyle izliyorsunuz…
Ancak filmde anlatılan olaylara yahut da karakterlere dair söylenilecek tek bir şey bile, ciddi anlamda “spoiler” içereceği için konuyu daha fazla uzatmadan, oyuncular faslına geçeceğiz…
Hikâyeye dair ilave edebileceğimiz tek bir husus daha varsa; o da “ses getirebileceğine inandığımız” bir Amerikan versiyonuna, esin kaynağı olabilecek nitelikte bir kurguya sahip olduğu biçiminde olabilir…
Başrolleri, Oksana Akinshina, Fedor Bondarchuk ve Pyotr Fyodorov’un paylaştığı kadro oldukça iyi… Bilim insanı Tatyana Klimova, Albay Semiradov ve Kozmonot Konstantin Veshnyakov karakterlerini başarıyla canlandırmışlar…
Hani öyle ki, (ancak filmi izlerken öğrenebileceğiniz) tamamen farklı mesleki ve duygusal dürtülerle hareket etmekte olan bu üç “zıt karakterin” yüz hatları ile tavırlarında, bu başarılı performansın izlerini rahatlıkla görebiliyorsunuz…
Zaten bu üçlüden Bondarchuk, yönetmenlik ve yapımcılık işleri de dâhil, sinemaya fazlasıyla bulaşmış olan bir isim…
Lafı çok daha fazla döndürüp dolaştırmak niyetinde değiliz…
Son olarak, baştada vurguladığımız gibi, eğer bilim – kurgu türünün meraklılarındansanız, bu filmi atlamamanız gerektiğini düşündüğümüzü, bir kez daha belirtmek istiyoruz…
Hele de Covid – 19 salgını nedeniyle, evlere tıkılmak zorunda kalınan bu günlerde…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır, “emek verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden sizlerle buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak 3 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…