Hesabım
    365 Dni 2
    Ortalama puan
    2,1
    8 Puanlama
    365 Dni 2 hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.048 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    2 Kasım 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu...

    Blanka Lipińska'nın bizzat kendisinin, E. L. James'in "Fifty Shades of Grey" adındaki (2011 - 2012) erotik roman üçlemesinden esinlendiğini, açıkça itiraf ettiği kendi roman üçlemesinin ikincisinden (2018) uyarlayarak...

    Tomasz Klimala ve seri boyunca beraberce yönetmen koltuğunda da oturmakta olan Barbara Białowąs ve Tomasz Mandes ile birlikte kaleme aldığı "365 dni: Ten dzień / 365 Days: This Day"; romantik bir devam draması olarak geliyor karşımıza...

    ***

    Gelin isterseniz, ilki "365 dni / 365 Days" (2020) ve sonuncusu da "The Next 365 Days" (2022) olan; Polonya yapımı bu Netflix üçlemesinin, içerisinde diyaloglardan çok 35 müzik parçası ihtiva eden...

    Ve...

    Böylelikle de, bir aşk filminden çok Sicilya'nın doğal güzelliklerinin de gözler önüne seriliyor olduğu; uzun bir video klipi andırdığını ifade edebileceğimiz ikincisine biraz daha yakından bakalım...

    ***

    Yapılacak düğünleri öncesinde, gelinliğini giyinip makyajını da tamamlanmış vaziyetteki Laura Biel (Anna-Maria Sieklucka) ile üzerindeki damatlık kıyafetiyle Don Massimo Torricelli (Michele Morrone); o halde sevişmeye başladıklarında, Polonya geleneklerine göre bunun uğursuzluk getireceğini söyleyerek yanlarına gelen Laura'nın çocukluk arakadaşı Olga (Magdalena Lamparska)...

    Mart kedilerini anımsatan çifti, yapılacak törenin sonuna kadar birbirlerinden ayırır...

    ***

    Derken...

    Yalnız kalan iki Polonyalı kadın arasındaki konuşmadan...

    İlk filmde...

    İtalyan mafyası liderlerinden Massimo'nun rakiplerince saldırıya uğradığı tünelde, ölümden zor kurtulan ve karnında Massimo'nun bebeğini taşımakta olan Laura'nın düşük yaptığını...

    Ama...

    Çeteler arasındaki, kan davasına dönüşebilecek bir intikam savaşına yol açmasını engellemek amacıyla Laura'nın; bu olaydan Massimo'ya söz etmediğini öğreniyoruz...

    ***

    Ki...

    Gelinliğinin altına giymesi için dolaptaki çamaşırlarının arasından Laura'ya, külot da getirerek; "Karanlık bir sır, her başarılı ilişkinin temelidir..." diyen Olga'da, Laura'nın bu davranışını onaylayacak...

    ***

    Ardından da...

    Sicilya'daki bir kilisede düzenlenecek olan nikah törenine geçilecektir...

    ***

    Evet...

    Nihayet Laura ile Massimo muratlarına ermiş ve evlenmişlerdir...

    ***

    Bu arada...

    Laura ile Massimo arasındaki, birbirlerinin bademciklerini sökeceklermişçesine öpüşerek düzüştükleri +18 sevişme görüntülerini aratmayacak tarzdaki bir diğer ilişkinin; ileride evlenme kararı da alacak olan, Olga ile Massimo'nun yeni sağ kolu Domenico (Otar Saralidze) arasında yaşadığını da fark ediyoruz...

    ***

    Neyse...

    Laura ile Massimo'nun balayları, kısa sürer...

    Zira Massimo...

    Bir an önce, iş başı yapmak telaşındadır...

    ***

    Çok geçmez...

    Mevzuya, Torricelli ailesinin İspanyol asıllı bahçıvanları Nacho'da (Simone Susinna) dahil olur...

    Dakika 46...

    ***

    Neden ve kim için çekildiğini, 46 dakikalık süre boyunca bir türlü kavrayamadığımız, bu anlamsız filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; gereksiz zaman kaybının ötesinde hiçbir şey ifade etmeyen, 65 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    ***

    Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

    "Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

    Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

    25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

    ***

    Olsun, ben yine de izlerim...

    Diyenlere de...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top