Senaryosunu da, Paul Guilhaume ile birlikte kaleme alan Léa Mysius'un yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Les cinq diables"; fantastik bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz...
23 Mayıs 2022 tarihindeki dünya prömiyeri, Cannes Film Festivali'nin "Directors' Fortnight" kısmında yapılan bu Fransız filmine biraz daha yakından bakalım...
***
8 yaşındaki Vicky Soler (Sally Dramé)...
Yüzme ve fitnes öğretmeni annesi Joanne Soler (Adèle Exarchopoulos) ile beraber...
Onun çalıştığı havuza gitmesine ilaveten...
***
Buz gibi soğuk bir havada...
Gölde yüzmeden önce...
Yine onun...
Bizzat kendi elleriyle vücuduna sürdüğü vazelinin elinde kalan kısmını da bir kavanozda muhafaza etmek suretiyle...
Aslında...
Kokusunu da depolamaktadır...
***
Ki evdeki...
Diğer pek çok kavanoz ile bu koku depolayarak sınıflandırma işlemini Vicky...
Fare ile sincabın ağız kokularını ayırabilecek kadar iyi...
Ve böylelikle...
Annesini ziyadesiyle hayrete düşürerek endişelendirecek bir biçimde...
Kestane, çam kozalağı vs. türündeki...
Doğada bulduğu tüm nesnelere de uygulamakta olup...
***
Hazır yeri gelmişken...
Joanne'in Vicky'nin kokulara dair becerilerinden söz etmediği...
Ve vakti zamanında...
Arkadaşlarından Nadine'in (Daphné Patakia) elinden kaptığı...
Senegal asıllı kocası Jimmy Soler'in (Moustapha Mbengue)...
Bir itfaiye görevlisi olduğunu da belirtmiş olalım...
***
Derken çok geçmez...
Jimmy'nin hapisten yeni tahliye edilmesine ek olarak...
Piromani (yangın çıkartma hastalığı) sebebiyle...
Rehabilitasyon tedavisine tabi tutulan...
***
Ve...
Bir lezbiyen de olan kız kardeşi Julia Soler'de (Swala Emati) çıkıp gelerek...
Bu üç kişilik çekirdek ailenin hayatına dahil olurken...
***
Elbette Vicky açısından simdi de sıra...
Halasının kokusu ile onun öteki gizli yönlerini keşfetmeye varır...
***
Zira...
Babasıyla 10 yıldır görüşmeyen Julia'yı...
Kendisi de ilk kez görmekte...
***
Üstelik annesi Joanne ile Joanne'nin...
Kızı için tasalanan babası da (Patrick Bouchitey)...
Julia'nın kendileriyle aynı evde kalmayıp...
Bir an önce çekip gitmesini isterken..
***
Joanne...
Bunu kocasına da...
Açıkça ifade etmekte...
***
Ancak...
Geleneksel üslubumuz gereği...
"Spoiler" vermek suretiyle, henüz seyretmemiş olanların ağızlarının tadını kaçırmak istemediğimiz için biz de anlatımımızı...
Filmdeki tüm heyecanın start alacağı...
Burada noktalarız...
Dakika 33...
***
Sıklıkla kullanılan flashback geçişleriyle...
Tam anlamıyla Joanne ile Julia arasındaki LGBTI+ bir ilişkiye dönüşecek olan filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; hangi nevi absürtlüğe yer verilirse verilsin Léa Mysius'un...
Bu şekilde bir Gaspar Noé'ye...
Asla kolaylıkla dönüşülemeyeceğini anladığını umduğumuz...
70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,