Elli yaşlarındaki Torontolu Melanie’ye ölümcül bir hastalık teşhisi konulduğunda hayatı alt üst olur. Hayatını sorgulamaya başlayan Melanie, kocası Frank’ı ve Toronto’daki hayatını ardında bırakarak Los Angeles'a gider. Burada tanıştığı fotoğrafçı Jonathan, Melanie’ye hayatının değişmesini sağlayacak ilhamı verir.