Kanlı ve şekerlemeli!
Yazar: Banu Bozdemirİnsanın içini sıcacık yapan, Noel ruhunun sıcaklığı, birlikte olma haliyle sarmalanmış, kimi zaman yalnız kalmanın hüznüyle üzerinize düşen kar tanelerinin sırtınızı sıvazladığı Noel filmlerini izlemeyi severim. Ama Violent Night / Vahşi Gece sıcak ve yumuşak bir film değil. Korku ve komediyi harmanlayan Tommy Wirkola’nın tarzından hoşlanıyorsanız bu kafası karışık filmin elbette kapısını çalabilirsiniz! Zira Wirkola, değişik sürprizlerle basit fikirleri kanlı bir eğlenceye dönüştürmekten keyif alan bir yönetmen.
Film birçok meseleye sahip çıkmaya çalışıyor ve filmin sonunda ‘ben Noel Baba’ya inanıyorum’ gibi saçma ve sevimli bir noktaya geliyorsunuz ki bu konuda filmin gösterdiği çaba takdire şayan doğrusu! Filmin diğer konularla temas noktası biraz Die Hard ve Evde Tek Başına noktasından geçiyor, zaten film Evde Tek Başına’nın ismini başlarda anarak, sonrasında küçük bir kahramana dönüşecek yedi yaşındaki Trudy ile küçük bir Kevin havası da solutmuş oldu bizlere!
Noel babayı başlarda bira içip sarhoş olmaya çalışırken, kusarken, içerken görüyoruz ve tek derdinin kendisine inanmayan, inanmayan ama kendisinden para ve video oyunu isteyen çocuklar olduğunu düşünüyoruz. Ve bu küçük, çılgın kapitalistlere çılgın bir slasher edasıyla saldıracağına dair korku filmi beklentisiyle tırnaklarımızı kemirmeye başlıyoruz. (Ama Hellboy’un kendini ciddiye almayan kahramanı David Harbour bu filmde de o kıvamda sanki! Ya da daha çok beladan kaçar bir halde kendisini odalara kilitleyip, arkasına bakmadan kaçma modunda! Orada da ilginç ve neşeli gelmişti, burada da aynı duygularla izledim kendisini!) Ama kimse David Harbour’dan daha fazla eğlenmiyor bu filmde, o da bir gerçek!
Bu filmden bir Santa’s Slay ya da Silent Night çıkar mı emin değilim ama filmin insanları öldüren bir Noel Baba imajından ilham aldığını söylemek mümkün. Tek farkla! Çocuklara, sorunlu ve ukala ebeveynlere ve ailelere dokunmaktansa, o evi soymayı hazırlanan hırsızlara had bildirmeye hazır efsanevi bir Noel baba!
Birbirini sevmeyen ultra zengin ailenin soğuk atışmalarını, soğuk atıştırmalık kıvamında izlediğimiz film bazı şaşırtmacalarla dikkatimizi diri tutmaya özen gösteriyor. Suratsız yemek şirketi elamanları ve satın alınmış ultra ek güvenlik timinin ihanetleri karşısında gardı düşen ailenin gizli umudu olan Noel Baba’nın geçmişe dönük anıları, bir yandan masalsı bir atmosferin duvarlarını örerken, film bir yandan da kara bulaşan kanın oranını arttırma derdiyle hareket ediyor. Bu arada Noel babanın yüzyıllardır ayakta kalan bir İskandinav Viking savaşçısı olduğunu öğreniyoruz ve kendisi Thor edasıyla kaptığı koca çekici hedefine yollamakta gayet başarılı!
Trudy ile yaptığı telsiz konuşmalarıyla bir çocuk filmi kafası yaratan ama asla bir çocuk filmi olmayan, fazlasıyla kanlı olsa da, bir yandan da bol miktarda şiddet ve aksiyon içeren bir Noel komedisi! Tabii film bir yandan da Noel babaya sonsuz bir öldürme yetkisi veriyor ve pek çok öldürme ve şiddet stilini arka arkaya sansürsüz bir şekilde karşımıza getiriyor. Elbette yönetmenin diğer filmlerinin hayranıysanız sorun yok, bu kadar şenlikli öldürme sahnelerine de alışık olmanız gerekir! Ve de Noel Baba’nın en kırmızı Noel’ini yaşadığına tanıklık edebilirsiniz!
twitter.com/banubozdemir