Acil İniş - Beyazperde.com eleştirisi : Nefes kesen bir uçak gerilimi

Yazı, filme dair mecburi spoiler/sürprizbozan içerebilir... 

Kore sinemasında senaryoları ile tanınan Han Jae-rim’in yönettiği ve senaristliğini de üstlendiği Acil İniş (Emergency Declaration), bir uçakta yaşanan terör saldırısını ve saldırının gerilim ve dram ile örülü sonuçlarını beyaz perdeye taşıyan bir yapım. Güney Kore sinemasının uluslararası camiada da tanınmış, Song Kang-ho, Lee Byung-hun ve Jeon Do-yeon gibi isimlerini başrole taşıyan film, 74. Cannes Film Festivali’nde özel gösterimde dünya prömiyerini yaptıktan sonra 2022 yılında Türkiye de dahil pek çok ülkede vizyona girdi. Türkiye vizyonundan bir sene sonra da eski-yeni dijital yayın mecralarından TOD platformunda dijital kütüphaneye dahil oldu. Vizyonda kaçıranlar ve halen seyretmeyenler için Güney Kore sinemasının bol övgü alan filmi Acil İniş’e biz de göz atmak istedik...  

Bir uçak içi gerilim olarak tasarlanan Acil İniş, Seul’den Honolulu/Hawai’ye havalanan bir yolcu uçağının içinde ve aslında biraz da dışında geçiyor. Havaalanındaki başlangıcı itibariyle 2000’ler efsanesi Lost’u andırmakla birlikte, kuyrukta birbirinden habersiz sıra bekleyen yolcular mizansenleri gibi farklı hayat ve karakter kesitleri ile seyirciyi ortama dair ufaktan ısındırıyor. Kızıyla seyahat eden bir baba, bavul kuyruğunda bekleyenler, bir grup genç kız, çiftler, pilotlar, hostesler ve tuhaf soruları ve hareketleri ile bu sıradan yolcular arasından sıyrılıp kendisini belli eden bir sosyopat katil...Si-wan Yim’in masum ve sinsi bir ifadeyle canlandırdığı Jin-seok karakterinin başlarına açacağı beladan habersiz uçağa binen 150 kadar Koreli Hawaii (ABD) yolcusu, bir anda nedeni belirsiz bir biyolojik terör saldırısının ortasında kalırlar. Solunum yoluyla oldukça hızlı yayılan ve muhtemelen mutasyona uğramış bir virüsle 10 bin fit yükseklikte çalkalanan uçakta, işin daha da kötüsü uçuş mürettebatı da hayati tehlike altına girer. İnisiyatif alan pilot sivil havacılık kuralları gereği olağan üstü hal ilan edip yakıtları tamamen tükenmeden en yakın havaalanına inmek istediğinde bu sefer de uluslararası boyutta kriz çıkartabilecek engellemeler yaşarlar. Çünkü kimse ne olduğu belirsiz bir virüsün sardığı bir uçak dolusu insanı kendi memleketinde istememektedir... Haksız mıdırlar? Peki uçaktaki halen canlı ve sağlıklı yolcular göz göre göre ölsünler mi? Film, bu ahlaki soruyu Demokles’in kılıcı gibi seyircinin üstünde sallandırıp sallandırıp, hikayenin bir başka boyutuna transfer olmayı başarıyor.  

Zira uçak havada tüm bu gerilimler içerisinde çalkalanırken, yer yüzünde bir polis komseri (In-ho) gelen bir ihbarın peşine düşerek aslında uçak mürettebatından önce suçlunun kimliğini tespit eder ve yukarıdaki gerilimin aşağıdan çözülmesine öncülük eder. Senarist ve yönetmen Han Jae-rim, havadaki uçak ile yeryüzündeki karargah arasında gidip gelen bu dengeyi gerilim ve dram unsurları ile bezeyerek çok iyi kurguluyor. 2 saat 20 dakikalık görece uzun süresine ve başka bir senarist-yönetmenin elinde dağılabilecek parçalı öyküsüne rağmen Acil İniş, son dakikaya kadar diriliğini koruyarak kendisini seyrettirmeyi başarıyor. Her bir düğüm ha şimdi çözüldü çözülecek dedikçe filmin henüz bitmekten baya uzak olduğunu fark ediyorsunuz. Öte yandan 20-25 dakikadaki melodram bölümü hiç olmayabilirdi diye de düşünmeden edemiyor insan. Yine de yolcuların aldığı o hayat-memat kararının melodramatik boyutunu en az bizim kadar duygusal bir doğu toplumu olan Korelilerin doğasına verelim.  

Bir not daha keşke terör saldırısını planlayan Jin-seok'un onu bu koşullara iten saiklerini geçmişine dönerek birebir görebilseydik; yetkili ağızlardan ya da gazeteci sözlerindense insaniyetini bu kadar kaybetme noktasına gelen bir karakterin alt metninin daha da görselleştirilmesini beklerdik doğrusu.  

Uzun lafın kısası Acil İniş, izleyiciyi seyir koltuğuna çivileyen bir film, ister sinemada seyretmiş olun ister evinizin oturma odasında. Paralel hikaye akışı ve gerilim kurgusunun yanı sıra başrol oyunculukları da başarılı olan yapım, sosyolojik mevzulara da yaptığı göndermelerle puanları artı hanesine yazdırıyor. Hafta sonu dijital platformlarda ne seyredeceğini şaşıran seyirciye ilaç gibi gelecektir.  

İyi Seyirler!