Şöyle son 10-15 yıla bir bakıyorum. İzlemiş ve beğenmiş olduğum filmleri, izlemiş ve beğenmiş olduğum aktrisleri düşünüyorum. Aklıma bazı isimler geliyor elbette. Ancak hiçbirini Bette Davis ile karşılaştıramıyorum bile. Muhteşem bir sanat. İliklerinize kadar işleyen bir performans. "Baby" Jane Hudson uzun süre aklınızdan çıkmayacak. "I've Written a Letter to Daddy" uzun süre aklınızdan çıkmayacak. Joan Crawford da muhteşem, ancak Davis bir başka. Yer aldığı tüm filmlerde odak noktası olmayı başaran aktris, yine tek kişilik bir şova imza atıyor. Bu harika oyunculardan destek alan film, başarılı senaryosu ve konusu ile iyice taçlanıyor. Bunu izledikten sonra akla ilk düşen "Sunset Blvd." oluyor. Gloria Swanson ve Bette Davis. Klostrofobik bir ortamda iki kardeş arasındaki psikolojik gerilim. Siz de seyirci olarak karakterler arası nefret ve sevgi ikileminde kalıyorsunuz. Ve müthiş final sahnesi. Davis ve Crawford'un gerçek hayatta da birbirinden nefret ettiği ve bu durum ile ilgili filmin yapım aşamasına dair bazı hikayeler anlatılıyor. Onlar da başlı başına ilgi çekici. Kesinlikle izlenmesi gereken "klasik" filmlerden. Günümüzde de muhteşem örnekler izliyoruz, ancak her zaman söylediğim gibi, "Whatever Happened to Baby Jane?"lerin tadı çok çok ayrı.