The Witcher: Nightmare Of The Wolf eleştirileri

Senaryosunu, Polonyalı Andrzej Sapkowski'inin altı kitaplık "The Witcher Efsanesinden" (1994 - 1999) uyarlayarak Beau DeMayo'nun yazdığı ve ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çeken Kwang Il Han'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “The Witcher: Nightmare of the Wolf”, yetişkinlere uygun fantastik bir animasyon olarak geliyor karşımıza...

Gelin isterseniz, 3 sezonluk Netflix dizisi "The Witcher"ın (2019 - 2022) spin - off'u olarak Güney Koreli Mir stüdyolarında kurgulanan filmimize biraz daha yakından bakalım...

Genç "Witcher / Cadı" Vesemir (seslendiren Theo James), Kaedwen ormanında uğradığı leshen türü bir yaratık saldırısında kraliyet Meclisi üyesi babası ve soylu kız kardeşlerini kaybeden Sugo'yu (seslendiren Luke Youngblood), yaratığın elinden son anda kurtarır...

Vesemir'in öldürdüğü ve gerçekte konuşma özelliğine sahip olmaması gereken yaratık son nefesini vermeden, arkaik "elf" lehçesinde bir şeyler fısıldar...

Ki bu da fazlasıyla deneyim kazanmış olan Vesemir'in, yaratığın birinin kontrolü altında olduğunu düşünmesine yol açacaktır...

Doğrusunu ifade etmek gerekirse, haklıdır da...

Elbette bu ve benzeri diğer yaratıkların, kimin kontrolü altında olduğu hususuna, "spoiler" oluşturmaması bağlamında açıklık getirmeyeceğiz...

Fakat kendisi de güçlü bir büyücü olan Tetra Gilcrest (seslendiren Lara Pulver), bu tür saldırıları para kazanma peşinde olan Witcherların tezgahladığına inanmakta ve o nedenle de Kral Dagread (seslendiren Adam Croasdell) ile Meclisinin huzurunda, doğrudan onları suçlayarak Kaer Morhen'den gerekirse zor kullanılarak çıkartılmalarını istemektedir...

Ama Kral Dagread; Leydi Illyana Zerbst'in (seslendiren Mary McDonnell) Tetra Gilcrest'in elinde somut bir kanıt bulunmadan mesnetsiz iddialar ileriye sürdüğünü belirtmesi üzerine, Tetra'nın bu talebini anında geri çevirir...

Aynı sırada Vesemir ile "elf" dostu Filavandrel (seslendiren Tom Canton) kendi aralarında sohbet ederlerken, yaratığın ölmeden önce fısıldadığı kelimelerin anlamının, "Ölmüşümün ininden sakın" olmasının yanı sıra kendileriyle aynı saflardaki "elf" büyücü kızların birer birer yok olduklarını da öğreniriz...

Örneğin gizemli bir biçimde ortadan kaybolan bu kızlardan ilki ve de en önemlisi, genç Kitsu'dur (seslendiren Kari Wahlgren)...

Bu konuşma esnasında, masanın üzerinde duran pastanın yol açtığı bir "flashback" sayesinde Vesemir (seslendiren David Errigo Jr.), Illyana (seslendiren Jennifer Hale) ile çarşıda hırsızlık yaparak pasta çaldıkları ve hocası Witcher Deglan (Graham McTavish) ile tanıştığı çocukluk günlerine geri döner...

Bu Deglan, bir kese dolusu altın karşılığında; Vesemir ve babasının hizmetinde oldukları lordun karısını ele geçirmiş olan yaratığı yok ederek Vesemir'ın gözlerinin açılmasına sebep olacaktır...

Neyse...

Yeniden 1165 yılına dönünce Vesemir, bahara kadar kışı birlikte aralarına katılan "Witcher adayı" küçük çocukları yetiştirecek olan yakın arkadaşları Luka (seslendiren Matthew Yang King) ve Sven (seslendiren Darryl Kurylo) ile de tanışırız...

Çocuklara verdikleri bu eğitim de Vesemir'i, anılarındaki bir başka "flashback" ile pek çok arkadaşının ölümüyle de sonuçlanan Deglan'nın okuluna katıldığı zorlu çocukluk günlerine götürür...

Derken...

Kafaları çekmek amacıyla bir bara giden Vesemir ile Luka, kendilerine bulaşan kralın iki şövalyesini öldürürler...

İşte bu durum da, Lady Illyana Zerbst ve Tetra Gilcrest'i bir kez daha karşı karşıya getirecektir...

Kralın Vesemir ile Luka'yı, haklı olmalarına rağmen serbest bırakma şartı ise Vesemir'in, Ard Carraigh dışındaki ormanda halkı katleden yaratığı ortadan kaldırmasıdır...

Üstelik bu yolculukta kendisine, dişli düşmanı Tetra'da eşlik edecektir...

Dakika 42...

Geride sizleri; kimin haklı, kimin haksız olacağının tamamen anlaşılacağı oldukça kanlı, 41 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Keyifli seyirler,