Filmi çok beğendim, tüm karakterler gri tonlarda. Hiç bir karakter melek değil, hiç bir karakter kötü değil. Gerçek hayattan bir kesit izliyoruz. Her karakterde kendimizden bir parça buluyoruz. Mesela ben, filmin başında milli eğitim müdürüne çok kızmıştım. Film bittiğinde ise o bürokratlara hak verdim. Filmin süresi uzun o nedenle evde izlemek zor. Filmi izlemek için konsantrasyon gerekiyor. Bence filmi mutlaka sinema salonun da izleyin. Yoksa abartıldığını düşünürsünüz.
doğu-batı çatışması işlenildi genel itibariyle ama oldukça ağır, sıkıcı ve mesaj verme kaygısı çok fazla olan bir film olarak görüyorum. sinema işi değil de edebiyat işi gibi duruyor hissiyatı verdi ben bunu sevemedim malesef.
Filmin replikleri ve Deniz Celiloğlu oyunculuğuna 3 yıldız verdim,adam hakikaten iyi oynamiş. 3,5 saatlik filmde 15 20 dakikalık rolü olan Merve Dizdar nasıl ödül almış ,çözemedim. Zaten bu kadının ve Demet Evgar in bu kadar sisirilmesini hiç anlamiyorum,olay kocaman yeşil göz sevdası sanirim
Gereksiz uzun olması ve Merve Dizdar'ın neden Cannes da en iyi kadın oyuncu ödülü aldığını anlamadığım film. Bu iki durum dışında güzel bir film, karakterler doğal ve olması gerektiği gibi. Konu yine ekstralardan oluşmayan, herhangi bir öykünün olmadığı sıradan bir konu, böyle olması NBC filmlerinin belkide en sevdiğim kısmı. Oyunculuklar iyi ama Cannesde en iyi alacak kadar değil. Yönetmen bundan sonra kısa film çekemiyecek galiba, film süreleri git gide uzuyor ve biraz bencilliğe giriyor gibi. Ne kadar uzun olasa da insanlar izler ve beğenirler diyor galiba içinden. İnsanlar 3.5 saat benim filmime maruz kalsınlar gibi olmuş. Sonuç olarak iyi film fakat gereksiz uzun.
Film klasik bir NBC filmi olarak insan psikolojisinin karanlık yönlerini ve gündelik hayatın sıkıcılığını anlatıyor. Bunu anlatırken de o sıkıcilik içinde zaman zaman siz de sıkılıyorsunuz. Merve dizdar a verilen ödül medya okuryazarlığı kapsamında sorgulanması gereken bir ödül konuya hakim olmadığım için tek söyleyebilecegim Merve dizdar in rolünün hem az olması hem de göz doldurmamasi. Samet in psikopat halleri yalnızlığı anlamını yitirdiği düşündüğü hayatı vs ama diğer karakterler de hiç masum değil. Kenan in Nuray ile görüştüğünü saklaması ki onları tanıştıran Samet idi. En sinir bozucu olan ise hem dış görünüşü hem karakteri itibariyle benim için Nuray oldu. Güya toplumu çok düşünüyor bu uğurda bacağı gitti ama kendi dişiliğini test etmek için Samet i kullanacak kadar da bencil. Samet de muhtemelen netten tanıştığı kızı arkadaşına tavsiye edecek kadar rahat. En etkili sahne ise sevişme sahnesi. Öyle ki günümüz bir seks sahnesi üzerinden bu kadar resmedilebilirdi. Samet in hayat enerjisi gibi libidosu da yerlerde o yüzden Viagra içiyor ve kadınla ne amaçla yakınlaştığı sorgulanır. Nuray da zaten yine kendi çıkarları için birlikte oldu ve o yemeği boşuna yapmadı:))
Merve Dizdar'ın ödüllü performansını film boyunca sabırla ve merakla beklerken Masumlar Apartmanındaki Gülben karakterinin paralel evrendeki haliyle hatta daha azıyla karşılaşmak hayal kırıklığı yarattı. Ece Bağcı'nın Sevim rolündeki performansı ile sanat adına daha etkileyici ve ikna edici bir iş çıkarttığı konusunda bence bir çok izleyici hemfikirdir. Siyasi kararlar yine yaratıcılığı ve sanatı gölgede bıraktı diyebiliriz herhalde. Bunun dışında Nuri Bilge Ceylan filmografisini düşündüğümde Bir zamanlar Anadolu'da filmindeki bagajdaki cesedin yanına koyulan kavun sahnesinden sonra ilk defa tebessüm ettiren mizahi unsurlar gördüğüm bir film oldu. Ama Bir zamanlar Anadolu'da filminden farklı olarak karakterlerin diyalogları aslında yönetmenin monoloğuymuş gibi bir his verdi ki özellikle Kış Uykusu ve Ahlat Ağacı filminde de aynı hisse kapılmıştım. Film akış, mizah ve diyalog çokluğu açısından yönetmenin son filmleri arasında biraz öne çıkıyor.
Nuri abinin bütün filmlerini izledim ve bu film bana en vasatı geldi. Filmin sonucu benim için şu oldu spoiler: "samet bir g%t ve dünyada onun gibi bir sürü g%t var"
Filmin konusu sürekli kaymış 3saat 17 dakika ne anlatıyor kendi bile anlamaış yine de ele aldığı felsefe ve oyunculuklar iyiydi tevsiyem şu ki izlemeyin gidin 3 saat 17 dakika bir kitap okuyun yada kendine yararlı başka bişey yapın. Bu kadar işi uzatıp durağan olup hiçbir sonuca varmayan bir film zaten TRT den beklenirdi. Yine de film sizi düşünmeye itiyor.
Film gerçek hayattan kesitler sunmuş gayet güzel bir filmdi.Her insan sevmeyebilir festival tadında fakat , erzurumda çekilen bir film.heleki nuri bilge ceylan gibi bir yönetmenin olduğu filmde başka yörenin şivesi mevcut ama erzurum şivesi mevcut değil.
Başta merak edip izlemeye başladım çok durağan bir film olmuş başrol oyuncusu harika oynamış rolünü çok beğendim âmâ film çok uzun olmasına rağmen biryere varmış değil.
Şiddetli baş ağrıma rağmen oturup izledim... Reel yaşamdan kesitler,insanın ilkel duygularını işleyen güzel bir film. Ve sorgulatan yanı ise, çocuk yaşta öyle bir kız çocuğuna bir yetiskinin yaklasiminin nasıl olması! Ve eğitimci ama ilkel benliğinden kurtulamamış bir yetiskinin yaklaşımının nasıl olması gerektiği! O kız çocuğunun yetişkin bir bireye dönüştüğünde nasıl bir karaktere dönüşeceği... O yetişkin bireyin yaşadığı duygunun sapıklık mı! pedofoli mi! oluşu... Bu saf bir duygu olamaz... Karakterler çok dogaldi,Sevim müthiş oynamış tebrik ediyorum kesinlikle. Kafam karışık kısaca,nasıl yorumlamamam gerek gerçekten bilemedim. Ama etkisinde kaldığım bir film gerçekliği de var.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.