Hesabım
    Adieu Monsieur Haffmann
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Adieu Monsieur Haffmann hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.066 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    6 Haziran 2023 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Jean-Philippe Daguerre'in tiyatro oyunundan Sarah Kaminsky ile birlikte uyarlayarak kaleme alan Fred Cavayé'in yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu “Adieu Monsieur Haffmann / Elveda, Bay Haffmann”; başrollerdeki Daniel Auteuil, Gilles Lellouche ve Sara Giraudeau üçlüsünün sıra dışı bir oyunculuk performansı sergiledikleri, bayılarak seyredeceğinizi umduğumuz tarihi bir dönem draması olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, Fransa'daki tiyatrolarda sahnelendiği 2016 yılında; prestijli Molière ödüllerinin yanı sıra dört Ulusal Tiyatro Ödülü'nü de kazanmış olan bu oyunun, sinema versiyonuna da biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - Paris, Mayıs 1941 -

    Yardımcısı François Mercier (Gilles Lellouche) ile birlikte kendinin ve oğullarının adını (Haffmann & Fils) taşıyan bir kuyumcu dükkanını işletmekte olan Yahudi asıllı Joseph Haffmann (Daniel Auteuil); Mercier işyerine giriş yapar yapmaz bir kadın müşteriye eşlik ederek sokağa çıktığında...

    Üzerinde...

    "Yahudiler İçin Sayım: Tüm Yahudiler en yakın karakola kayıt olmalıdır..." diye başlayan bir ilanın...

    Üst katını da evi olarak kullandığı dükkanının bulunduğu binaya, yapıştırılmakta olduğunu görür...

    ***

    Bir ayağında engeli bulunan François Mercier ve karısı Blanche Mercier (Sara Giraudeau); Blanche'ın doğurganlık test sonuçlarını değerlendiren ve böylelikle de, çocuk sahibi olamamalarının nedeninin François'dan kaynaklandığını öğrenecekleri doktorun (Pierre Forest) kliniğindedirler...

    Her ne kadar üzülmüş olsalar da...

    Bu, onların mutlulukları önünde bir engel de teşkil etmez...

    ***

    İşgal altındaki Paris sokaklarında, Nazi birliklerinin devriye gezmekte oldukları bir dönemden geçildiği günler de; sekiz yaşındayken Polonya'dan iltica ederek Fransa'ya göçmüş olan Haffmann'ın kendisi ile Fransa doğumlu karısı Hannah Haffmann (Anne Coesens) cephesindeki durum ise...

    Karısı pek ciddiye almasa da...

    Özellikle de...

    On parmağında, on marifet bulunduran kuyumcu Joseph Haffmann'daki tedirginliğin; had safhada olduğu şeklindedir...

    ***

    Üstelik...

    Alacağı bir miktar para karşılığında, kendilerini serbest bölgeye geçirebilecek birini tanıyan Joseph; Paris'ten ayrılmakta son derece kararlıdır...

    Öncelikle karısı ile çocukları Dora Haffmann (Néma Mercier), André Haffmann (Alessandro Lanciano) ve Maurice Haffmann'ı (Tiago Coelho) gönderip güvenliklerini sağlayacak olan Joseph; dükkanının geleceğini de sağlama alacağı planı yürürlüğe koyar koymaz, kendisi de onlara katılacaktır...

    ***

    Nihayetinde...

    Polonya işgal edildiğinde de, kimsenin başına bir şey gelmeyeceğini düşünen insanlar gibi davranmamaları gerektiğine ikna ettiği karısı ile çocuklarını Joseph...

    Birkaç günlük kısa bir hazırlığın sonrasındaki sabahın ilk ışıklarında...

    Kendilerini Paris'ten çıkartacak olan insan kaçakçısına (Yoann Blanc) teslim eder...

    ***

    Derken...

    Denetim noktalarındaki Nazi yoklamalarına takılması sebebiyle biraz geciken ve bu yüzden de işini kaybetmekten deliler gibi korkmakta olan Mercier'de çıkıp gelir...

    Ve...

    Telaşla koşuşturmaktan nefes nefese kalmış olan Mercier'yi bir tabureye oturtarak karşısına dikilen Haffmann ona...

    Dükkanına ilişkin planından söz eder...

    ***

    Şöyle ki...

    Tamamını Haffmann'ın karşılayacağı bir miktar para karşılığında dükkan...

    Ve karısı ile birlikte...

    Kendi evleriymişçesine kullanacakları üst kattaki ev, resmi bir sözleşme yapılmak suretiyle Mercier'ye devredilirken...

    ***

    Böylelikle de...

    Bir Yahudi ailesi olan Haffmann'ların mallarına, Nazilerce çökülmesinin önüne geçilmiş olacak...

    Savaş bittiğinde de...

    Bunun tam tersine bir işlem gerçekleştirilerek iadesi sağlanacaktır...

    ***

    Tüm bu yardımlarının karşılığında da...

    Geri döndüklerinde Haffmann...

    Kendi dükkanını açması için Mercier'ye maddi destek verecektir...

    ***

    El sıkışılan bu anlaşma bağlamında da...

    Son satışını Haffmann, eski müşterilerinden Bayan (Claudette Walker) ve Bay Rosenberg'e (Pierre Reggiani) yapar...

    ***

    Kağıt üzerinde yeterince mükemmel görünen bu alışverişten, başlangıçta karısı Blanche pek mutluluk duymasa da; hayalindeki dükkanın sahibi olacağı için Mercier, neredeyse kanatlanıp uçacak gibidir...

    ***

    Neyse...

    Ertesi gün...

    Söz konusu sözleşme imzalanır imzalanmaz...

    Kasadaki, kendisine de babasından kalmış olan Claude Monet tablosunu da cantasına yerleştirip, dükkan ile evin anahtarlarını Mercier'ye teslim eden Haffmann da; özgürlüğüne ulaşacağı, tren istasyonuna doğru yola koyuluverir...

    ***

    Aynı günün akşamı...

    Blanche ile François Mercier, yerleştikleri Haffmann ailesinin evinin ve eşyalarının tadını çıkartmaya başlarlar...

    ***

    Fakat birden...

    Alt kattan...

    Yani dükkanın olduğu bölümden bir gürültü duyulur...

    İçeri gireni hırsız zannetmesi yüzünden eline, sopa olarak kullanabileceği bir boş şarap şişesini alarak inen François'in karşısında; Almanların kontrolleri artırmış olmaları nedeniyle trene binemeyen Bay Haffmann'ın kendisi durmaktadır...

    ***

    Ki...

    Bu da...

    En azından o geceyi, üçünün birlikte aynı evde geçirecek olmaları anlamına gelmektedir...

    ***

    Zaten...

    Sabah olduğunda, insan kaçakçısıyla yeniden görüşeceğini söyleyen Bay Haffmann'da...

    Süreç öyle gelişir mi bilinmez...

    Ama...

    Aynen bu biçimde ifade etmektedir...

    Dakika 22...

    Bir tiyatro oyunu uyarlaması olması hasebiyle, kapalı tek mekan ağırlıklı olarak geçen filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik derecedeki ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, 93 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top