Ukraynalı sinemacı Maksym Nakonechnyi'nin...
Senaryosunu da, Iryna Tsilyk ile birlikte kaleme almasının yanı sıra ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmini çekmek amacıyla yönetmen koltuğunda oturmakta olduğu "Bachennya metelyka / Butterfly Vision"; milliyetçi duygularla köpürtülerek başlatılan savaşların yol açtığı toplumsal travmanın, basit ama bir o kadar da çarpıcı bir dille anlatıldığı...
İlgi çekici bir drama olarak geliyor karşımıza...
***
Gelin isterseniz, 25 Mayıs 2022 tarihindeki dünya prömiyeri; Cannes Film Festivali'nin, seçilerek davet edilmiş olduğu "Un Certain Regard / Belirli Bir Bakış" kısmında yapılan...
Düşük bir bütçeyle kotarıldığı her halinden de belli olan bu filme, biraz daha yakından bakalım...
***
Donbas bölgesindeki Rus yanlısı ayrılıkçılar tarafından iki ayı aşkın bir süredir esir tutulan, "Kelebek" lakaplı genç bir İnsansız Hava Aracı (İHA) pilotu ve istihbaratçısı olan Lilia Vasylenko (Rita Burkovska); bir esir değişimi programı çerçevesinde, Ukraynalı yetkililere teslim edilir...
***
Kameralar karşısında...
Dönüşünü bekleyen Ukrayna vatandaşlarına...
"Herkese merhaba! Dürüst olmak gerekirse, ne diyeceğimi bilmiyorum...
Ukrayna için mücadele etmiş ya da halen etmekte olan herkese teşekkürler...
Bu bizim için önemliydi... Biz oradayken, bu desteği hissetmek çok güzeldi... Destek için minnettarız..."
Şeklinde demeç veren Lilia ve serbest bırakılan diğer savaş esirleri; Savunma Bakanlığı'na ait özel bir uçakla, birkaç saat içinde Kiev'e götürüleceklerdir...
***
Derken...
Söz konusu uçak...
Donetsk ve Luhansk'ın işgal altındaki bölgelerinde esir tutulan, ordu mensubu ve gönüllü taburlardan oluşan 25 askerle birlikte; uçaktakilerin endişeli akrabalarının doldurmuş oldukları, Kiev'deki Boryspil Uluslararası Havalimanı'na iniş yapar...
***
Lilia'yı, annesi (Myroslava Vytrykhovska-Makar) ile kocası Tokha (Lyubomyr Valivots) karşılarlarken...
Tokha'nın kullandığı bir otomobille evlerine giderlerken; annesinin sigara içmekte olan Lilia'ya, "çok fazla içiyorsun" diye müdahale etmesi gözlerden kaçmazken...
Lilia konuyu, büyükannesi Vira'nın cenaze törenini sormak suretiyle; değiştirmeye uğraşır...
***
Vardıklarında...
Duşunu alarak dişlerini fırçalayan Lilia; söz ve tavırlarıyla, fanatik bir Ukrayna milliyetçisi olduğunu açıkça belli eden Tokha'nın kendisine dokunmasına izin vermezken...
Ondan, kendisine yiyecek ve iç çamaşır, çorap vs. gibi kıyafetler satın almış olan annesini; evine bırakmasını ister...
***
Ertesi sabah...
Film boyunca...
Aynen uçuşan kelebekler gibi...
Aralara sıklıkla serpiştirilmiş, kısa süreli flashbacklerden ilki nedeniyle...
Kabuslarla dolu, zor bir gece geçiren Lilia...
Ordu Müfettişi Valery Andriyovych'nin telefonuyla uyanır...
***
Zira kendisine...
"Yasadışı silahlı grup tarafından, nasıl yakalandığını hatırlıyor musun?
Tek bir yerde mi tutuldun yoksa hareket ettirildin mi?
Eğer hareket ettirildiysen, ne zaman ve nereye götürüldüğünü biliyor musun?"
Biçimindeki, birkaç soruyu yöneltirken...
Aklında kalan, duyduğu isim ve lakapları da sıralamasını isteyecektir...
***
Elbette...
"Spoiler" oluşturmamak adına, bu soruların yanıtlarının hiç birine burada yer vermeyeceğiz...
***
Ardından da sıra...
Lilia'nın, detaylı sağlık kontrolüne gelir...
***
Evet...
Esareti sırasında, bir Rus'un tecavüzüne uğramış olan Lilia; kan damarlarının neredeyse tamamına yakınının oluştuğu, sekiz yahut da dokuz hafta büyüklüğündeki bir çocuğa hamiledir...
***
Çok geçmez...
Aynı haberi, eline tutuşturulan ultrason kayıtlarından okuyarak...
Askerlik görevini tamamlamış...
Ve...
Artık günlerini, sokaklar da...
Kendisi gibi gençlerden oluşan, silahlı gruplarla devriye gezerek doldurmak da olan Tokha'da öğrenmiş olur...
***
Sonrasında da...
Çıldırarak ortalığı ayağa kaldıran aynı Tokha...
Lilia'ya, kürtajın ne zamana planlandığını sorar...
***
Bunun için Lilia...
Şimdilik...
Test sonuçlarını beklemekte olduğunu, belirtmekle yetinir...
Dakika 37...
Rusya'nın 2022 yılında, Ukrayna'ya yönelik top yekün işgalini başlatmadan önce çekilmiş olan filmin geride kalanında, siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik sürprizleri de bünyesinde barındıran, 70 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...
***
Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...
"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...
Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...
25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...
Keyifli seyirler,