Hesabım
    Beckett
    Ortalama puan
    2,4
    6 Puanlama
    Beckett hakkında görüşlerin ?

    2 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    0 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    1 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    29 Kasım 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu, yönetmen koltuğunda oturan Ferdinando Cito Filomarino'nun hikayesinden uyarlayarak Kevin A. Rice'ın yazdığı “Beckett”; yanlış zamanda, yanlış bir yerde bulunarak, görmemesi gereken bir çocuk kaçırma olayına tanıklık eden bir adamın başına gelenlerin anlatıldığı, aksiyon dozu yüksek bir gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz; geri planda, ekonomik kriz baskısı altında kıvranan Yunanistan'ın siyasi atmosferi ile "emperyalist merkezdeki" ABD'nin, elçiliklerinde görevli CIA mensuplarınca, üzerinde hükümranlık kurduğu "çevre ülkelerdeki" her türlü gelişmeye pervasızca müdahil olduğu, "bulanık" ve "karmaşık" arası bir resmin çizildiği bu Netflix filmine biraz daha yakından bakalım...

    Tatil için Yunanistan'a gelen Amerikalı Beckett (John David Washington) ve kız arkadaşı April (Alicia Vikander), Atina'daki siyasi gösterilerden biraz uzakta durmak amacıyla gecenin bir yarısı, Maçova (Μέτσοβο) yakınlarındaki bir dağ kasabasında rezervasyon yaptırdıkları otele doğru ilerlerlerken, direksiyon başındaki Beckett uykuya dalınca, araçlarının yoldan çıkarak devrilmesi ve o hızla sürüklenmesi de kaçınılmaz olur...

    Öyle ki; kiraladıkları SUV araçları ancak, polis memuru Xenakis'in (Panos Koronis) ifadesine göre yıllardır "boş" olduğu bilinen metruk bir eve çarparak, hatta duvarı yıkıp içine dalarak durabilmiştir...

    Ancak, ters dönen otomobilin içindeyken emniyet kemerine bağlı olarak aşağıya sarkan ve umutsuz gözlerle yardım arayan Beckett, sarışın bir kadın (Lena Kitsopoulou) ve yanındaki kızıl saçlı küçük bir oğlandan (Filippos Ioannidis) oluşan iki kişinin belli belirsiz siluetleriyle karşılaşmıştır...

    Yalnız bu arada yan koltukta emniyet kemerini çözerek uykuya dalmış olan April, biraz sert gerçekleşen çarpmanın da etkisiyle, aracın içinden dışarıya savrularak hayatını kaybetmiştir...

    Aradan geçen birkaç gün sonra:

    Uyuya kaldığı için kendini sorumlu tutmak suretiyle kaza mahalline geri dönerek, April'ın çantasında bulduğu uyku haplarıyla intihar etmeyi planlayan Beckett, kaza gecesi gördüğü sarışın kadının silahlı saldırısına uğrar...

    Fakat asıl acayip olan husus ise; bu ölümcül saldırıya, daha önce karakolda kendisine çok nazik davranan memur Xenakis'in de katılıyor olmasıdır...

    Eli silahlı bu iki saldırgandan kaçarak, bir hurda aracın içine sığınan Beckett, ertesi sabah kendisini bulan avcılardan yaşlı olanının (Andreas Marianos) evine götürülür...

    Ama Xenakis oraya da gelir...

    Derken...

    Bir fırsatını bulup kaçan Beckett, yardımsever arı üreticisi bir karı (Olga Spyraki) kocanın (Yorgos Vasiliou) cep telefonları vasıtası ile ABD Büyükelçiliğine ulaşarak yardım ister...

    İster istemesine de; bulunduğu bölge de, elçiliğin kendisine ulaşması en az bir gün sürecektir...

    Bunun üzerine elçiliğe bizzat kendisi gitmeye karar veren Beckett'a arıcı çift, yakındaki Kalambaka istasyonundan bineceği bir tren ile Atina'ya ulaşmasını önerirler...

    Neyse ki, haline acıyan bir turistik tur otobüsü şoförü (Spyros Dimitrakakis) Beckett'a yardımcı olur ve kendisini söz konusu tren istasyonunun tam da önünde bırakıverir...

    Elbette böyle oldu diye, bu tarzdaki bir zorlu kaçma ve kovalamaca döngüsü, bir tren istasyonunda birdenbire noktalanmaz...

    Zira Beckett'ın bindiği trendeki yan koltuğa, zorladığı arıcıları konuşturarak kendisini eliyle koymuşçasına bulabilen memur Xenakis oturmuştur...

    Ufak bir itiş kakış ardından elleri kelepçeli vaziyet de Xenakis'i ayağından vurarak trenden kaçan Beckett; indiği kent de, metruk evde gördüğü kızıl saçlı küçük oğlanın kayıp ilanlarını, bütün duvarlara yapıştırmakta olan Lena (Vicky Krieps) ve Eleni (Maria Votti) adındaki siyasal aktivistlere rastlar...

    Ve Dimos isimli kaçırılan ufaklığın, Karras (Yorgos Pirpassopoulos) adındaki, IMF uygulamaları karşıtı sol görüşlü Yunanlı bir politikacının yeğeni olduğunu öğrenir...

    Dakika 52...

    Geride sizleri, Atina sokaklarındaki, bütçesiyle orantılı bir aksiyonun tavan yapacağı; (hangi nedenle) kimin elinin kimin cebinde olduğunu hemen kavrayamayacağınız, 58 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Ahmet Büke
    Ahmet Büke

    Takipçi 935 değerlendirmeler Takip Et!

    1,0
    1 Ekim 2021 tarihinde eklendi
    durağan.. Konu çok yavaş ilerliyor… sahneler uzatılmış.. Oyunculuklar vasat a yaklaşamıyor… yunanistanda kaza yapan adamın hikayesi… olmamış.. Sıkıcı laf olsun diye çekilen netfiz filmlerinden
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top