Hesabım
    Tüp
    Ortalama puan
    3,4
    13 Puanlama
    Tüp hakkında görüşlerin ?

    4 Kullanıcı yorumları

    5
    0 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    1 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Aamir Khan
    Aamir Khan

    Takipçi 465 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    4 Eylül 2022 tarihinde eklendi
    Ben filmi beğendim son zamanlarda beni geren nadir filmlerden. spoiler:
    aslında kadın daha kamyonette ölmüştü ve yaşadığı şeyler araf gibi bi yerdi en sonunda da cennete giderek kızının yanına gitti. Mutlu sonla biten güzel bi filmdi izlemeye değer
    Saturn Ay
    Saturn Ay

    1 değerlendirme Takip Et!

    4,5
    25 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    spoiler:
    Aslında çok siradisi bir konusu var. Kadın daha filmin ilk dakikalarında ölüyor. Tüp denilen cehennem .öldükten sonra tüpte buluyor kendini. Acılar çekiyor geri iyilestiriliyor. Arada onceden ölen kızını görüyor. Bir türlü çıkamıyor tupten. En son buyuk acılar çekip cennete kızının yanına ulaşıyor spoiler:
    Burcu Akpınar
    Burcu Akpınar

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    5 Eylül 2021 tarihinde eklendi
    Gerçekten vakit kaybı film için hiç emek ve para harcanmamış sadece saçma sapan bir tüp bile diyemeyeceğimiz bir labirentte 10-15 kelimeden oluşan gereksiz bişi
    Oyuncular;
    spoiler: 1 araba 1 labirent 1 kadın 1 erkek 1 kız çocuğu ve robotik bişi 😂
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.094 değerlendirmeler Takip Et!

    2,5
    8 Temmuz 2021 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da yazan Mathieu Turi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu “Méandre / Meander”, "Cube" (1997) kıvamında başlayıp öyle de devam ederken, birden bire fantastik bir hal alan ve böylelikle de filmin son sahnesinde dahi 90 dakika boyunca yaşananları, aynen başrol karakteri Linda gibi kesinlikle anlamlandıramayacağınız, ilginç bir psikolojik gerilim olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, teknik ayrıntılara daha sonra göz atmak üzere doğrudan filmin hikayesine odaklanalım...

    Gecenin karanlığındaki ıssız bir yolda kaybolduğunu itiraf eden Lisa (Gaia Weiss) gönülsüz de olsa, kendisine yardım etmek amacıyla duran Adam'ın (Peter Franzén) kahverengi kamyonetine biner...

    Aralarındaki sohbet esnasında Lisa'nın Kitts Rock isimli bir barda garsonluk, Adam'ın da kendi ifadesiyle gece bekçiliği yapmakta olduğunu öğreniriz...

    Ancak daha da önemlisi, aracın radyosundan duyulan habere göre Adam'ın eşgali, polisin peşinde olduğu iki kadının katiline de tıpa tıp uymaktadır...

    Yani dokuz yaşındayken evlerinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden küçük Nina'nın (Romane Libert) annesi olan Fransız asıllı Lisa farkında olmadan ciddi bir kapana yakalanmıştır...

    Adam'ın ters bir darbesiyle kendinden geçen Lisa uyandığında, bileğini çepeçevre dolanan zaman ayarlı bir fener kelepçelenmiş bir biçimde ve bütün bunların, "Ne, Neden ve Nerede?" olduğunu kavrayamadığı bir kafesin içindedir...

    Ve çaresizce de dövünmektedir...

    Derken...

    Kafesin içindeki, havalandırma kanalını andıran bir geçide uzanan kapaklardan biri kendiliğinden açılıverir...

    "Suya düşen yılana sarılır" misali, belki kurtulurum düşüncesiyle içine girdiği anda da kolundaki fener aracılığıyla, tehlikeli tuzaklarla dolu sonsuz bir labirenti andıran geçidin ilk etabından kurtuluş için 10 dakika 54 saniyesinin bulunduğu işaret edilir Lisa'ya...

    Yoksa vakit tamamlandığında, kendisinden önceki zavallılara benzer bir şekilde alevlerin içinde kalarak kavrulacaktır...

    Ki, kalan 5 dakika 18 saniye ile süresi iyice de daralmıştır...

    Neyse yırtar buradan Lisa...

    Yırtar yırtmasına da, bu kez gittikçe daha da kötüleşerek karabasana dönüşen bir başka etap başlar...

    Şimdi de mezar gibi daracık bir yerdedir ve yine önünde 10 dakika 58 saniyelik zorlu bir geri sayım daha bulunmaktadır...

    Eğer verilen sürede bu görevi de tamamlayamaz ise, diğer kurbanlar gibi suda boğularak ölmesi işten bile değildir...

    Bu karanlık kulvardan da ucu ucuna kurtulan Lisa'nın yolu çok ama çok daha uzundur...

    Henüz dakika 31...

    An itibarıyla, klostrofobik bir atmosferin hakim olduğu filmin hikayesini anlatmayı burada keserek geride kalan 59 dakikanın heyecanını sizlere bırakıyoruz...

    Bir iki dokundurma da, teknik yapıya ilişkin olarak yapmamız gerekirse de...

    Öncelikle düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olan filmin en önemli silahının, "şaşkınlık", "korku", "acı", "panik" ve "duygusallık" arasında gidip gelen ruh halini yüzüne de yansıtarak neredeyse tek başına oynayan Gaia Weiss'in performansı olduğunu belirtebiliriz...

    Görsel efekt, plastik makyaj ve prodüksiyon tasarımı ile görüntü yönetimi de fena sayılmaz...

    Hatta dar mekanlarda kamera açılarını doğru ayarlayan Alain Duplantier'nin fazlasıyla iyi iş çıkarttığını bile söyleyebiliriz...

    Ancak Mathieu Turi'nin başarı için asıl, Frédéric Poirier'nin müzikleri ile ışık, renk ve ses efektlerine yaslandığını ifade etmezsek, eminiz yorumumuz bayağı bir "aksak" kalacak...

    Sonuç olarak dememiz o ki; "kült" statüsündeki "Cube"ün (1997) semtindeki duraklardan birinin uzağından dahi geçemeyen “Méandre / Meander”ı, çok büyük bir beklentiye girmemeniz halinde rahatlıkla izleyebileceğiniz ve ardında da hızlıca unutacağınız sıradan bir çerezlik olarak nitelemek, hiç de yanlış olmayacaktır...

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top