Hesabım
    Yummy
    Ortalama puan
    3,0
    1 Puanlama
    Yummy hakkında görüşlerin ?

    1 Kullanıcı eleştirisi

    5
    0 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    0 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.050 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    3 Mayıs 2021 tarihinde eklendi
    “Yummy”, senaryosunu da Eveline Hagenbeek ile birlikte yazan Lars Damoiseaux’ın yönetmen koltuğunda oturduğu “çılgın” bir korku – komedi filmi…

    Göğüslerini küçülttürmek isteyen Alison (Maaike Neuville) ve suratını gerdirme telaşı içinde olan güzellik meraklısı annesi Sylvia (Annick Christiaens), Alison’ın “sakar” erkek arkadaşı Michael (Bart Hollanders) ile beraber internetten buldukları Doğu Avrupa’daki kırık dökük bir görüntü sergileyen bir plastik cerrahi kliniğine giderler…

    Dr. Krawczyk (Eric Godon) ile Janja’nın (Clara Cleymans) işlettikleri ve Dr. Yonah’ın da ameliyatlara girdiği bu tesiste, penis büyütme operasyonlarından liposakşına, karın gerdirmeden kalça kaldırmaya kadar her türden gençleşme ve güzelleşme tedavisi uygulanmaktadır…

    Tabii, dövme sildirmek için gelmiş olan Oksana’yı da (Taeke Nicolaï) atlamamak lazım…

    Yani estetik meraklıları ile fena halde kafa bulunan filmde “yok”, yok hükmünde…

    Zaten daha sonra öğreniyoruz ki, Dr. Krawczyk sadece işinin erbabı bir cerrah değil aynı zamanda tıbbi araştırma – geliştirmeyle de ilgilenen bir tıp uzmanıdır…

    Yalnız kan korkusu olduğu için tıp eğitimini ilk yılında bırakmak zorunda kalan Michael’ın dikkatini çeken bir şey daha vardır ki, örneğin ameliyata alınmadan önce Alison’a kan grubu testi yapılmadığı gibi ameliyathane de hijyen kurallarına da uyulmamaktadır…

    Hatta ameliyatı gerçekleştirecek doktor, ameliyat masasının başında hastasını elindeki kahve fincanı ile beklemektedir…

    Film, bizim coğrafyanın yönetmenlerinden birinin ürünü olsa muhtemelen o karede bir cigara da tüttürülüyor olurdu ya…

    Neyse…

    Bütün bunlar, Michael’ın kafasının iyice karışmasına yol açar…

    Ancak an itibarıyla, hastaları yakın markaja alan, genç kız ve uyuşturucu meraklısı Daniel (Benjamin Ramon) tesisi gezdirmek bahanesi ile onu oradan alıp başka bölümlere götürür…

    İşte ne olursa da ondan sonra olur…

    Zira Michael’ın merakı ve aculluğu yüzünden film, birdenbire bir zombi saldırısı ve önlenemez bir virüs salgınına dönüşür…

    Öyle ki, izleyiciyi artık benzeri diğer film ve dizilerde olduğu gibi neredeyse her yerin kan gölüne döndüğü ve parçalanmış bedenlerin, “hırlayarak” yerlerde süründüğü heyecan dolu bir zombi macerası beklemektedir…

    Fakat haklarını yemeyelim, görüntü yönetmeni Daan Nieuwenhuijs ile plastik makyaj ve görsel efekt ekiplerinin çıkardıkları şahane iş sayesinde, filmin ilk 20 dakikasından sonrası tam anlamıyla bir görsel şova dönüşmüş…

    Emin olun sözünü ettiğimiz bu sahnelerdeki görüntülerin başarısı, efsanevi “The Walking Dead” (2010 – 2021) dizisindeki görüntülerden çok da farklı değil…

    Rakamını bilmiyoruz ama oldukça düşük bütçeyle çekildiği her halinden belli olan bu film, bir de özgün bir hikâyeye sahip olabilseydi, daha şimdiden “korku – komedi” klasikleri arasına gireceği gibi tadından da yenmeyecekti…

    Bize göre filmin en önemli zaafı da bu…

    Peki, bu eksikliğine rağmen izlenir mi?

    Neden olmasın…

    Hele de sürpriz finalleri olan filmleri seviyorsanız…

    Keyifli seyirler,
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top