Hesabım
    Cosmos
    Ortalama puan
    3,1
    3 Puanlama
    Cosmos hakkında görüşlerin ?

    3 Kullanıcı yorumları

    5
    1 Eleştiri
    4
    0 Eleştiri
    3
    1 Eleştiri
    2
    1 Eleştiri
    1
    0 Eleştiri
    0
    0 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.100 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    30 Haziran 2022 tarihinde eklendi
    “Cosmos”, senaryosunu da yazan Elliot ve Zander Weaver biraderlerin yönetmen koltuğunda oturdukları ilk uzun metrajlı (debut) sinema filmi…

    Daha önce, “Apollo 17: The Untold Story of the Last Men on the Moon” (2011), “The Saturn V Story” (2014), “13 Factors That Saved Apollo 13” (2014), “Apollo Astronauts: Training NASA's Moon Men” (2015), “The Apollo Experience: Apollo 17” (2015) ve “NASA's 10 Greatest Achievements” (2015) gibi uzay belgeselleri de çekmiş olan ikili, bu filmin yapım macerasını kendi twitter hesaplarındaki 21 Nisan 2020 tarihli tweet de şöyle özetlemişler:

    “Filmimizi 600 ABD dolarlık Kamera, 3 Işık ve Bütçesiz çektik (ve Halen de Gösterimde) / We Shot Our Film with a $600 Camera, 3 Lights, and No Budget (and Still Got Distribution) "

    55 günlük çekim süresinin 33 gününü, cömert bir arkadaşlarının 3 araçlık garajına park ettikleri (ve sahibi oldukları) Volvo SUV’un iç mekân çekimleri için kullanmışlar…

    Filmde, “Astro-Nuts” şapkaları dışındaki bütün kılık kıyafet, oyuncuların kendilerine aitken, filmin yapımcılık, görüntü yönetmenliği, editörlük, makyaj, ses ve görsel efekt işlerini de ailecek kendi aralarında paylaşarak halletmişler…

    Elbette, bir kısmı Amazon’dan online olarak satın alınan 100 dolardan daha ucuz ekipman, bilgisayar yazılımı, yiyecek – içecek, akaryakıt ve kullanılan elektrik için ceplerinden (Türkiye’de harcanmadığı için 7.000 x 7.45: 52.150 TL değil İngiltere’de harcanan) 7.000 ABD doları karşılığındaki bir miktarda, masraf da yapmışlar…

    Ama hepsi bu kadar…

    İsterseniz, hadi gelin şimdi de filmin hikâyesine bir göz atalım…

    Her biri, kendi alanlarında uzman olsalar da, uzaydaki akıllı yaratıklardan gelecek mesajları duyarak insanlığa ulaştırmayı takıntı haline getirmiş olan “üç amatör astronomun” (bizzat Zander Weaver böyle tanımlıyor onları), bir gecelik nefes kesen serüvenlerinde, 128 dakika boyunca kendilerine eşlik ediyorsunuz…

    Hem de, tek saniye için bile olsa hiç sıkılmadan…

    Filmin kahramanları olan bu üçlüden ikisi; Goodman uydu projesinin yöneticisi olarak ENSAT şirketinde üst düzey mühendis olarak çalışmakta olan Roy Kennedy (Arjun Singh Panam) ile o geceki araştırmada kullanacakları “Annabelle” isimli teleskopun sahibi de olan Harry Knight (Joshua Ford), oradan tanışmaktadırlar zaten…

    Yani ENSAT’da bir süre birlikte çalışmışlardır…

    Fakat projenin tamamlanmasına yalnızca üç ay kala Roy ve (içinde Harry’nin bulunmadığı) ekibi, ENSAT’ı satın alan Astraeus tarafından kovularak işten çıkartılırlar…

    Üçüncü kahramanımız Mike Webster (Tom England) ise, hali hazırda Astraeus’da mühendis olarak görev yapmaktadır…

    Ki, bu durum geçici bir süre içinde olsa, Roy’un Mike’a mesafeli yaklaşmasına neden olmakta ama sonradan taşlar yerli yerine oturmaktadır…

    Gecenin ayazında, dışarıda kalmak yerine araç içinde çalışmayı tercih eden üçlüden Mike, yatırımcılarca da fonlanmak da olan, uzaydan gelen radyo dalgalarını resme dönüştürmeye yarayan bir sistemi geliştirmeye adamıştır kendini…

    O gece de, test halindeki bu sistem ile iş başında olan Mike, 1420.163 Mhz frekansından gelen bir takım sesler duymaya başlar…

    Ancak Harry, Mike’a sakin olmasını ve bunların, uzaylı medeniyetlerden değil de, “Pulsarlar” dan yani kalp atışları gibi muntazam ritimler ile uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarından gelen sinyaller olduğunu söyler…

    Bunun üzerine Mike’da, kimseye haber vermeden uzaya sesli bir mesaj gönderir ve karşılığında, yanıtını da alır…

    Bu yaşanılan durum, “gerçek olamayacak kadar iyi” olduğu için bir kez daha test edilmek zorundadır…

    Ve edilir de…

    Evet, beklenildiği gibi sonuç bu kez de pozitiftir…

    Ama bu arada çadır da karışıverir…

    Zira yaşanılan bir elektrik enerjisi yüklenmesi esnasında, kanıt olarak kullanılabilecek olan kayıtların tamamı uçup gitmiştir…

    Peki, pes eder mi, Astraeus mühendislerinden Dave Bennett’ın da (Ben Vardy) desteğini sağlama almış olan bizim “üç kafadarlar”?

    Tabii ki de, hayır…

    İşte soluk soluğa izlenilecek olan bundan sonrası da, artık sizlerde…

    Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…

    Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde puan olarak da 3,5 verdiğimiz bu film için önerimiz de:

    Sinemayı yüz milyonlarca dolarlık Hollywood prodüksiyonlarından ibaret sananların olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “muhakkak bir şans da siz verin” şeklinde olacak…

    Keyifli seyirler,

    Son iki not:
    1. Bu filmin yorumunda kaynak olarak, NoFilmScholl.com’da, 21 Nisan 2020 tarihinde Zander Weaver ile İngilizce yapılan söyleşiden bayağı bir yararlandık…

    2. Tüm hakları şahsımıza ait olan bu yorumun orijinal versiyonu, 7 Eylül 2020 tarihinde yazılarak bir başka mecrada paylaşılmıştır...
    cilalı taş
    cilalı taş

    24 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    18 Temmuz 2023 tarihinde eklendi
    Filimin en heyecanlı yerinde film bitti.Kesinlikle 2 saat 3 dakikalık bir film olmaması gereken bir yapım.
    Eminim ki yonetmene ve senariste sorsanız " bizim mesajımız farklı biz aslında............demek istedik"diyeceklerdir ama kardeşim bu 123 dakikalık bir film değil ki 70 dakikaya sığabilecek bir meseleyi arkadaşlar arasındaki çekişme ,kahve,şu,trafikte makas atma gibi manasız ve amaçsız şeylerle uzatmislar.Misal bir örnek vereyim bir kablo telsiz uzatma anten ayarlama sahnesi var evlere şenlik tamitamina 14 dk sürüyor yine filmin sonlarında enerjiye bağlama konusunda merkeze yetişme çabasını biz filmin çekildiği alandan dev antenlerin olduğu binaya kadar tüm yol boyunca gidislerini izliyoruz.Yobetmen sanırım "yaa ben buraya telaşlı bir müzik koyarim mis gibi olur" diye düşünmüş ama maalesef olmamış.Ortaya seyir zevki düşük ama zeka pırıltısı yuksek bir şey çıkmış.
    Orhan Özdemir
    Orhan Özdemir

    4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    1 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Herkes kafayı filmin bütçesine takmış ama senaryonun gerçeği uygunluğu bence tam notu hak ediyor. Ben zevkle izledim. Filmin sevilmesi için birilerinin uçup kaçması, karakterlerin öpüşmesi falan gerekmiyor. :)
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top