Her dergi ve gazetenin puanlama sistemi farklı olduğu için, Beyazperde, puanları 0.5 - 5 yıldız üzerinden, kendi barometresine göre vermiştir.
Basın Eleştirisi
Hurriyet
Yazar: Uğur Vardan
‘Gucci Ailesi’ni temel olarak hırslarıyla ait olmadığı sularda ilerlemek isteyen ve kendisine çizilen sınırları geçerek daha da uç noktalara ulaşmaya çabalayan bir kadının yaşadıkları olarak algılamak mümkün. Öte yandan bu aynı zamanda moda dünyasına ait kimi gerçekleri, ayrıntıları, iş ilişkilerini, rekabeti, yeteneğin önemini, sermayenin dönüşümünü ‘The Godfather’ (Baba) esintileriyle sunan bir yapım.
Eleştirinin tamamı için: Hurriyet
Sabah
Yazar: Olkan Özyurt
Yönetmen Ridley Scott’ın yönettiği Gucci Ailesi, insanın para, güç ve ihtişam karşısındaki sınavını anlattığı gibi büyük bir sermayenin nasıl el değiştirdiğini de işliyor. Oyuncu performansları ile film Oscar’lara göz kırpıyor...
Eleştirinin tamamı için: Sabah
Habertürk
Yazar: Mehmet Açar
Filmin sevdiğim bir başka yanı, mizah duygusu oldu. ‘Gucci Ailesi’ ucuz ‘soap opera’ sularına pek girmiyorsa bunun nedenlerinden biri, Ridley Scott’un ironiden hiç vazgeçmemesi. Aslına bakarsanız, herkesin kendi derdine düşüp kendi hırslarının kurbanı olduğu hikâyenin özünde kara mizah hamuru da var. Başka bir yönetmen tümüyle bir ahlaksızlıklar komedyası çıkarabilirdi bu hikâyeden ama Scott, daha serinkanlı ve dengeli bir çizgide kalmayı tercih ediyor.
Eleştirinin tamamı için: Habertürk
T24
Yazar: Atilla Dorsay
Usta yönetmen Ridley Scott’ın, Sara Gay Forden’in romanından uyarladığı Gucci’nin Evi, tam başarı olmasa da ilginçlikleri olan bir film…
Eleştirinin tamamı için: T24
Birgün
Yazar: Tuğçe Madayanti Dizici
Savruk anlatımı, yapmacık duran yanları, abartılı ve tuhaf oyunculuklarıyla, Gucci isminin verdiği kalite hissinin bile çok uzağında kalan bir film bu. Adam Driver sanki başka bir filmdeymiş gibiydi, Al Pacino sete başka bir Al Pacino yollamış gibiydi, Jared Leto slapstick komedyen gibi takılıyordu, Oscar söylentileri ile anılan Lady Gaga’nın ise bu ödülü alabilmek için daha iyi bir filme muhtaç olduğu kanaatindeyim.
Beyazperde.com'da gezintiye devam etmek istiyorsanız çerezleri kabul etmelisiniz. Sitemiz hizmet kalitesini artırmak için çerezleri kullanmaktadır.
Gizlilik sözleşmesini oku.
Hurriyet
‘Gucci Ailesi’ni temel olarak hırslarıyla ait olmadığı sularda ilerlemek isteyen ve kendisine çizilen sınırları geçerek daha da uç noktalara ulaşmaya çabalayan bir kadının yaşadıkları olarak algılamak mümkün. Öte yandan bu aynı zamanda moda dünyasına ait kimi gerçekleri, ayrıntıları, iş ilişkilerini, rekabeti, yeteneğin önemini, sermayenin dönüşümünü ‘The Godfather’ (Baba) esintileriyle sunan bir yapım.
Sabah
Yönetmen Ridley Scott’ın yönettiği Gucci Ailesi, insanın para, güç ve ihtişam karşısındaki sınavını anlattığı gibi büyük bir sermayenin nasıl el değiştirdiğini de işliyor. Oyuncu performansları ile film Oscar’lara göz kırpıyor...
Habertürk
Filmin sevdiğim bir başka yanı, mizah duygusu oldu. ‘Gucci Ailesi’ ucuz ‘soap opera’ sularına pek girmiyorsa bunun nedenlerinden biri, Ridley Scott’un ironiden hiç vazgeçmemesi. Aslına bakarsanız, herkesin kendi derdine düşüp kendi hırslarının kurbanı olduğu hikâyenin özünde kara mizah hamuru da var. Başka bir yönetmen tümüyle bir ahlaksızlıklar komedyası çıkarabilirdi bu hikâyeden ama Scott, daha serinkanlı ve dengeli bir çizgide kalmayı tercih ediyor.
T24
Usta yönetmen Ridley Scott’ın, Sara Gay Forden’in romanından uyarladığı Gucci’nin Evi, tam başarı olmasa da ilginçlikleri olan bir film…
Birgün
Savruk anlatımı, yapmacık duran yanları, abartılı ve tuhaf oyunculuklarıyla, Gucci isminin verdiği kalite hissinin bile çok uzağında kalan bir film bu. Adam Driver sanki başka bir filmdeymiş gibiydi, Al Pacino sete başka bir Al Pacino yollamış gibiydi, Jared Leto slapstick komedyen gibi takılıyordu, Oscar söylentileri ile anılan Lady Gaga’nın ise bu ödülü alabilmek için daha iyi bir filme muhtaç olduğu kanaatindeyim.