Şeytan Kapanı: en yeniler yorumlar

Fragman olarak oldukça ilgi çekici ve hareketli olan bu film ne yazık ki fragmandaki o havaya sahip değil. Rahibe Ann, son zamanlarda şeytan çıkarma ayinlerine ve buna dair ihbarların artması sebebiyle açılan okulda çalışıyor ve daha sonrasında kendinde keşfettiği bir şey sayesinde bu okulda eğitim almaya başlıyor ve biz bu süreçte başından geçen olayları izliyoruz. Öncelikle filmin karanlık atmosferini sevdim ve şeytan çıkarma ayinine karar vermeden önce kişilere hasta gözüyle bakılarak tüm tahlillerinin ve psikososyolojik değerlendirmenin yapılmasıyla işin içine bilimi de katmaları hoş olmuş.Ama yine de klişelikten kurtulamamış.Sahnelerin çoğusu tahmin edilebilir ve farklı bir esprisi yok. Olayların çözülüşü çok hızlı ve basit. Şeytan çıkarma olayına daha farklı bir açıdan yaklaşmak istemişler ama konu tam işlenememiş. O eksikliği hissediyorsunuz. Şaşırmamız istenilen yer de ki eğer gerçekten böyle bir amaçları varsa oldukça anlaşılır olmuş,üstüne düşünmeye bile gerek yok. Ama filmdeki küçük kız Natalie'nin oyunculuğunu beğendim. Sondaki sahneye bakılacak olursa dizide geçen replikle beraber güzel bir son olmuş. Kısacası fena değil ama sıradan. Size eksta bir şey katacağını düşünmüyorum. Yine de izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler.

Senaryosunu, Earl Richey Jones ve Todd R. Jones ile birlikte yazdığı hikayeden uyarlayarak Robert Zappia'nın kaleme aldığı ve yönetmen koltuğunda da Daniel Stamm'in oturmakta olduğu "Prey for the Devil"; Los Angeles Sinema Okulu'nun standartlarına göre...

Korkunun, "Şeytani Ele Geçirilme (Demonic Possession)" alt kategorisinde kurgulanılmış...

Ve...

Gizemini sonuna kadar koruyan, bir korku gerilim olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz, görsel efekt ve yeşil perde teknolojilerine ilaveten kontakt lens ağırlıklı makyaj uygulamalarının da başarıyla kullanılarak; çekimleri Bulgaristan'da gerçekleştirilen bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Film...

Rahibe Ann'in (Jacqueline Byers)...

Küçüklüğünde (Debora Zhecheva), davranışları sebebiyle bir şizofren olduğu sanısına varılan annesi (Koyna Ruseva) ile yaşadığı...

Ürkütücü dakikalar ile başlar...

***

Ki Ann...

Kadrodaki tüm rahibeler için zorunlu kılınmış terapi seanslarının birinde...

Konuşmakta olduğu Dr. Peters'a (Virginia Madsen) bu durumu...

Açık açık itiraf ederken...

***

Her ne kadar adlandıramasa da...

"Ama çocukken bile, bundan fazlasının olduğunun farkındaydım..." demek suretiyle...

Ve...

Ağlamaklı bir yüz ifadesiyle...

Annesinin...

Şeytan tarafından ele geçirilmiş olduğunu...

İma etmeyi de unutmaz...

***

Elbette Ann işi...

Şeytan tarafından ele geçirilme hususuna getirince...


"1835 yılında Vatikan, Şeytan Çıkartma Ayini için rahipler yetiştirmek üzere Roma'da bir okul açar...

2018 yılında alınan ihbarlar, tüm dünyada en yüksek sayıya ulaşır...


Bunun üzerine Vatikan...

İlk kez Roma dışında şeytan çıkartma okulları açarak karşılık verir...

Rahibeler ise, bakım görevini üstlenirler...

Çünkü...

Hasta bakımı konusunda eğitimlidirler...

Ancak sadece rahiplerin alanı olan şeytan çıkartma eğitimini alamazlar..."


Şeklindeki bir bilgilendirilmeyle karşılaşırız...

***

- (Ruhların koruyucusu ve kötülüğe karşı savaşan ordunun sembolik komutanı) Aziz Başmelek Mikail Şeytan Çıkartma Okulu, Boston, Massachusetts -


Yağmurdan sırılsıklam olmuş bir vaziyette söz konusu binaya giren Ann...

Konukları gezdirmekte olan Peder Quinn (Colin Salmon) ve Peder Dante (Christian Navarro) ile selamlaşırken...

***

Dr. Peters...

Rahip ve rahibelere verdiği şeytan çıkartma tarihi dersinde...

Ruhlarının ele geçirilmiş olması bahanesiyle insanlara...

İspanyol Engizisyonu zamanında yapılan işkencelerden bahsedip...

***

Ardından da...


"Neyse ki, yüzyıllar içinde Kilise'nin yaklaşımı gelişerek değişti...

Ve o noktada da, benim gibi psikiyatrlar devreye girdi...

Vatikan'ın yeni kuralına göre, ele geçirilmiş kişi; Şeytan Çıkartma Ayini'ne kabul edilmek için, derinlemesine bir fiziksel ve psikolojik değerlendirmeden geçer..."


Demek suretiyle...

Bakış açılarının, ziyadesiyle farklılaştığını vurgulamaya çalışır...

***

Neyse...

Kafası, çocukluk günlerindeki...

Annesine ilişkin şiddet de içeren anılarına takılıp kalmış olan Ann'in ilgilendiği hastalardan birisi...

Her ne kadar Dr. Peters, kendileriyle aynı fikir de olmasa da...

Ailesinin...

İçine şeytan kaçtığından...

Neredeyse yüzde yüz emin olduğu küçük Natalie Hope'tur (Posy Taylor)...

***

Ve...

Ne yazık ki Ann...

Hayaller görüp...

Gaipten gelen ve kendisine...

"Annie" diye hitap eden sesler de duymaya başlamış...

***

Üstelik...

Peder Quinn'in...

Genç rahiplere, oditoryumda verdiği Şeytan Çıkartma Ayini derslerine de katılır...

***

Hatta aynen...

Derste işlenen Elena (Angie Zampona) vakası örneğinde olduğu gibi...

Rahiplerin hata yapma olasılıklarının...

Yüksek olabileceğini de öğrenip...

***

Arşiv bilgi ve görüntülerine ulaşmak amacıyla da...

Neredeyse bir kütüphane kurduna dönüşmüş olsa da...

***

"Katolik toplumundaki kadınlar olarak, bu ruhları işkenceciden kurtarmak bizim işimiz değil... Rahatlatmak, dua etmek ve merhamet dilemek için buradayız..."

Biçimindeki bir dünya görüşüne haiz olan Başrahibe Euphemia (Lisa Palfrey)...

Ann'i, bu işlerden alıkoyma konusunda son derece kararlıdır...

***

Ve...

Özellikle de...

İlgilendiği hastalardan yaşlı Clark'ın (Keith Bartlett) bedenine giren şeytanın Ann'e saldırmasını...

Sağlam bir gerekçe olarak değerlendirerek...

Onun yeniden manastıra gönderilmesini Kardinal Matthews'a (Ben Cross) önerse de...

***

Kendisine göz kulak olacağını ve gayri resmi olarak şeytan ile nasıl savaşılacağını öğreteceğini de belirten Peder Quinn...

Ann'i sahipsiz bırakmaz...

***

Zira o da...

Ann ile şeytan arasında...

Kişisel bir ilişki bulunduğundan...

Artık hiç şüphe duymamaktadır...

***

Böyle olunca da...

Kardinal tarafından...

Ann'in, Peder Quinn'in derslerine...

Gözlemci olarak katılmasına izin verilir...

***

Ki...

İçine şeytan girdiğine inanılan hastalara yapılacak ziyaretlerde de Ann...

Yine aynı statüyle...

Erkekler ile beraber yer alırken...

Durumu incelenilecek ilk hastanın Natalie olması da...

An itibarıyla kaçınılmazdır...

Dakika 23...

***

Ann'in kendisi ve annesi ile Natalie'ye dair...

Yıllardır gizli kalmış sırların da birer birer aydınlanacağı, filmin geride kalanında siz değerli sinemasever dostlarımızı; ters köşe sürprizleri de bünyesinde barındıran, 60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

Yeter ki, sıradanlığı aşamayan bu film adına çok da büyük beklentilere girmemiş olun...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,

Yüksek enerjili başladı fakat klasik korku filmine dönüşüp bitirdi. Senaryoyu orijinalden klişeye çeviren bir akışa sahip, ortalamanın altında korku filmi.

Pek çok yerde Natalie rolünü oynayan çocuk oyuncular arasında yok şaşırtıcı üstelik önemli bir rolü var

Güzeldi tavsiye ederim