Hesabım
    Uçak
    BEYAZPERDE ELEŞTİRİSİ
    3,0
    Ortalama
    Uçak

    Karşınızda Gerard “Rambo” Butler

    Yazar: Onur Kırşavoğlu

    Büyük ses getiren L’ennemi Public filmlerinin yönetmeni Jean-François Richet imzalı Plane sinemalarımızdaki yerini aldı. Başrolünde, türler arasında fazla gezinen ama her zaman geniş bir hayran kitlesine sahip olan Gerard Butler’ın yer aldığı filmde ayrıca, Daniella Pineda, Mike Colter, Tony Goldwyn, Kelly Gale, Lilly KrugJoey Slotnick ve Yoson An gibi oyuncular bulunuyor. Bir uçak kazası ve kaza sonrasında yaşanan gerilim dolu anların perdeye yansıdığı film, iyi ayarlanmış temposu, makul süresi ve absürde kaçmayan aksiyon sahneleriyle iyi bir seyirlik olarak vizyon seçenekleri arasında yer alıyor. Elbette, Gerard Butler aksiyonlarını sevenleri de ziyadesiyle memnun edecek bir yapım demek yanlış olmaz diyelim ve filme geçelim.

    Film, önce bir uçak kazası filmi gibi başlıyor ama başka sorunlar olacağını hızlı geçişler ve hikayenin çabuk akmasıyla anlıyoruz. Velhasıl, uçak yerel militanların kol gezerek insan kaçakçılığı yaptığı ve resmi hükümetinneredeyse hiçbir gücünün olmadığı bir bölgenin ormanlık alanına düşüyor, daha doğrusu kaptan tarafından zorunlu iniş gerçekleştiriliyor. Bu noktadan sonra Stallone’li ikonik film Rambo’yu hatırlatan sahneler bizi karşılıyor. Kaptan Rambovari bir şekilde ve her şeyiyle ortaya bir mücadele koyarken, klişe ama gerçek bir biçimde patronlar en az zararla bu olayı nasıl atlatacağını tartışıyor. Birçok klişe bizi karşılasa da filmin iyi ayarlanan temposu ve abartıya hiç kaçmamaya çalışan anlatımı doğru bir zemine oturuyor ve film oldukça keyifli bir hal alıyor. Elbette bu keyif, bir başyapıt ya da türe yeni bir soluk getiren bir film beklentisi oluşmadan, sadece seyirlik bir bakış açısıyla karşılığını buluyor.

    Filmin başarılı temposu ve ayarını biraz açarsak; Hikaye hangi noktada ne olması gerektiğini çok iyi biliyor. Duygusal olması gerektiği yerde yeterince duygusal ve asla aşırıya kaçmıyor. Daha sonra gergin olması gereken anlar geliyor ve dakikalarca gerilim dozunu zinde tutuyor. Sonrasında bir aksiyon bölümü (en uzun bölüm) geliyor ve gayet keyifli bir şekilde akıyor. Aksiyon tutkunlarının da popcornlarıyla epey eğleneceğini söylemek mümkün. Finale giden yolda ise yerli militanlar ve özel askerlerin çatışması da şiddet dozunu yukarı çekiyor ama gerçeklikten ve inandırıcılıktan asla kopmuyor. Kahramanın sonsuz yolculuğunda olduğu gibi adımlar ve bölümler peşpeşe akıyor ve anlatının çatısı formül bir şekilde oluşup, izleyiciye konsantrasyon kaybetme şansı vermiyor. Gerard Butler da her zamanki sevilen ekran yüzü profilini işletince ortay iyi bir seyirlik çıkıyor.

    Yardımcı oyuncu kadrosu da projenin genel havası için güzel oluşturulmuş ve epey katkı veriyor. "Cowboy Bebop" oyuncusu Daniella Pineda, uçuş görevlisi olarak iyi iş çıkarıyor, "Mulan" çıkışlı Yoson An, sağlam bir yardımcı pilot oluyor, Joey Slotnick, "en sinir bozucu" yolcu karakteriyle inandırıcı bir performans sergiliyor, Tony Goldwyn ve Paul Ben-Victor ise iyi polis kötü polis tarzı yöneticilik rolünde başarılı bir iş ortaya koyuyor. Kötü adamlar da her aksiyon filminde olduğu kadar gerekeni yapıyor. Elbette, filmi, uzak ülkeleri kolayca kötüleyen, karakterlerinin hepsini birer Rambo adayı gibi havalı bir yerden gösteren ve ırkçılığın uzak diyarlarda var olduğunu parmakla işaret eden bir noktadan görüp defterden silmek de bir seçenek ama Butler başrollü bir aksiyon filminden de müthiş politik ve dürüst bir film beklemek çok olası değil. Kaldı ki bu filmde buna gerek de yok.

    Ödül sezonunu yaşadığımız çılgın bir dönemde, kafa boşaltacak, derinlikten uzak bir film izlemek isteyenler, aksiyon tutkunları, popcorn filmlere bayılıp sinemayı sadece eğlence aracı olarak görenler, bilgisayar oyunlarının dinamiklerini beyaz perdede deneyimlemeyi sevenler ve Gerard Butler hayranları... Plane, önümüzdeki birkaç haftanın vizyonunda sizi en çok tatmin edecek film olarak görünüyor. Bunlar dışındaki herhangi bir beklenti için başka filmlere yönelmekte fayda var. Plane, içeriğin tartışmaya bile değmeyeceği, sonlara doğru “bu da olmaz” dedirten anlara sahip olan ama tekrar tekrar söylediğim üzere sinemayı salt eğlence aracı olarak gören ya da bu sefer o dozu arayanlar için oldukça eğlenceli. Son dönem çok tekrarlanan bir tabirle bitirmek gerekirse Plane tam anlamıyla bir “izle-unut” filmi ama en azından, bu uçağın nereye varacağı çok belli.

    Daha Fazlasını Göster
    Back to Top