Aşk Garanti eleştirileri

Senaryosunu, Elizabeth Hackett ile Hilary Galanoy'un kaleme aldıkları ve yönetmen koltuğunda da Mark Steven Johnson'ın oturmakta olduğu "Love Guaranteed"; Johnson'ın yine bu mecrada, kapsamlı bir yorumunu da paylaştığımız "Love in the Villa"sından (2022)...

Bir tık daha iyi olduğunu belirtebileceğimiz, bir "rom-com (romantic comedy)" olarak geliyor karşımıza...

***

Gelin isterseniz...

Oldukça düşük bir bütçeyle çekildiği her halinden belli olurken...

Kendine, Netflix platformunda yer edinebilme başarısı da göstermiş olan; bu bağımsız (indie) Amerikan filmine biraz daha yakından bakalım...

***

Seattle Ulaşım İdaresi'ne karşı, müvekkili Jerome Johnson'ın (Alvin Sanders) davasını kazanan avukat Susan Whitaker (Rachael Leigh Cook); tek katlı bir binada, eniştesi Gideon (Brendan Taylor) ile evli olan kız kardeşi Melanie (Caitlin Howden) ile kapı komşusu olarak yaşamaktadır...

***

Her seferinde olduğu gibi, yalnız geçen bir gecenin sabahında...

Küçük bir seyyar kafeden Susan, bal kabağı aromalı lattesini satın alırken...

Sıradaki isim, duble espresso sipariş etmiş olan arkasındaki Nicholas "Nick" Evans'tır (Damon Wayans Jr.)...

***

Ki...

Söz konusu bu Nick Evans...

Aynı zamanda Susan'ın, asistanları Denise (Lisa Durupt) ve (yönetmen Mark Steven Johnson'ın vaz geçemediği, eş cinsel tiplemelerin yeni nesil yardımcı oyuncularından Sean Amsing'in canlandırdığı) Roberto ile birlikte işletmekte olduğu; davaların çoğuna ücretsiz baktığı için, mali açıdan zor günler geçirmekte olan hukuk bürosunun...

Saat dokuzdaki müşterisidir...

***

Zira Nick...

Bir çöpçatanlık sitesi olan "Aşk Garanti Online"a, dava açmak istemektedir...

***

Bunun üzerine...

Susan Nick'e...

"Peki... Randevuda, tehdit mi edildiniz? Takip veya yaralanmamı var?" şeklindeki soruları yöneltirken...

***

Nick'in yanıtı ise...

"Daha da kötüsü... Dolandırıcılık kurbanıyım..." biçiminde olur...

***

Çünkü...

O güne kadar, 986 randevuya gitmiş ve hiç birinde de...

Aradığı aşkı bulamamış olan Nick...

Aşk Garanti Online'ın, "Aşkı bulacaksınız, garanti..." sloganıyla; insanlara her ay, 29.95 dolarlık kazık atmakta olduğunu iddia etmekte...

Ve...

Avans olarak da Susan'a, bir çek yazarak bırakıp...

Çekip gitmektedir...

***

İş çıkışı...

İkinci çocuğuna hamile olan ablası Melanie'ye uğrayan Susan...

Bugün çıkıp gelen Nick'i, "klasik yasal boşluk avcılarından biri..." olarak vasıflandırarak; sözleşmedeki bir detaydan dolayı, "Aşk Garanti"yi sömürecek olmakla itham etmekte...

Ve o sebeple...

Utanmazlık ile de suçlamakta...

***

Ama...

Melanie'nin de anımsatması sonrasında...

Paraya da ihtiyacı olması nedeniyle...

Nick'i telefonla arayarak, davanın detaylarını görüşmek üzere ofisine davet edebilmektedir...

***

1960'lı yıllardan kalma...

Bakımsızlıktan dökülmekte olan Volkswagen Karmann Ghia otomobiliyle, South Jackson Caddesi'ndeki ofisine giden Susan...

Asistanları Denise ile Roberto'ya...

Nick'in, garip ve bereketli flört hayatını; araştırmaları gerekeceğini söyler...

***

Roberto bunu, eğlenceli bulsa da...

Susan'a göre bu, hiç de kolay bir dava olmayacaktır...

***

Çünkü...

Budist bir yaşam tarzı gurusu da olan Aşk Garanti'nin CEO'su, milyarder Tamara Taylor (Heather Graham)...

Kendilerine karşı...

Müvekkillerinden, Forbes 500 sıralamasına girecek kadar para kazanarak varlık edinmiş; en iyi avukatları tutmaktan, kesinlikle kaçınmayacaktır...

***

Neyse...

Madem Aşk Garanti'ye dava açıyoruz, bari sistemin işleyiş mantığını öğrenelim diyen Roberto ile Denise; biraz da zorlayarak ikna edecekleri Susan adına, aynı internet sitesinde bir profil oluştururlar...

***

Derken...

Randevulaştığı kadınları...

"Bütün gece, kedileri anlatan...", "Ailesini randevuya getiren...", "Kardeşinin düğünü için kavalye arayan...", "Sarhoş olup komiye saldıran..." gibi nitelemelerle tanımlayarak tek tek dosyalamış olan Nick...

Onları Susan'a teslim eder etmez, o günkü sabah randevusu için de ofisten ayrılıverir...

***

Ardından da...

Hem Nick'in bıraktığı dosyalardaki insanlarla görüşme yapmak suretiyle birebir teyit...

Hem de Susan'ın profiline mesaj gönderenlerle...

Tabii ki de, bizzat Susan görüşerek...

Aşk Garanti'nin sistematiği kavranırken...

***

Elbette...

Nick'in, Aşk Garanti ile imzaladığı sözleşme gereği, 1.000 randevuyu tamamlamak amacıyla...

Sabah, öğlen ve akşam yemeklerindeki buluşmaları da...

Hız kesmeden devam edecektir...

Dakika 30...

***

Sürekli olarak Susan'a uzlaşmayı öneren Aşk Garanti'nin avukatı Bill Jones'un (Jed Rees)...


"Davalı, Aşk Garanti'nin marka mesajının arkasında duruyor... Gerçekten arayanlara, aşk garanti...

Bu duruşma sırasında davalı taraf, Nick Evans'ın; aşkı bulmaya, hiçbir niyetinin olmadığını kanıtlayacak... Bu davanın konusu, ticari uygulama veya yalan reklam değil... Ucuz bir 'yakaladım' davası... Bütün mesele de para...

Şimdi delillerle göreceğiz ki, daha önce aşktan dili yanan Nick Evans; tekrar aşkı bulmak niyetinde değildi... Tabii Bay Evans, bir randevuya gitmiş olabilir...

Fakat kanıtlarda açıkça görülüyor, bu randevulara; bin sayısına ulaşıp, para almak gayesiyle gitmiş olduğu...

O yüzden, bu duruşmanın sonunda; jürideki iyi insanlar, Aşk Garanti'nin lehine karar verecek ve tüm suçlamaları reddedecek..."


Diyerek, duruşma esnasında yapacağı açılış konuşmasının gerisinde siz değerli sinemasever dostlarımızı; beklenmedik derecedeki, ters köşe sürprizleri bünyesinde barındıran...

60 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

***

Emek verilerek ve benzeri bir örneğine rastlamanızın da asla mümkün olamayacağı; alışılmış "nesir" tarzının dışındaki, yüzyıllar içinde güzel Türkçemize yavaş yavaş sızarak eklemlenmiş Arapça, Farsça ve Avrupa kökenli sözcükler bütününe entelektüel taklaların attırıldığı...

"Irkçılık", "faşizm", "homofobi" ve doğruluğunun bilimsel olarak kanıtlanması imkansız bir metafizikten ibaret olan "inanç övücülük" yahut da "yericilik" içermediği için...

Ezberleri bozan "lirik" bir anlatım dili de benimsenmek yoluyla...

25 - 30 kelimelik Türkçe bilgi haznesinin ötesine geçilerek yazılmış, bir başka "özgün" yorumda yeniden buluşmak dileğiyle...

Keyifli seyirler,