Hesabım
    Kuzeyli
    Ortalama puan
    3,5
    36 Puanlama
    Kuzeyli hakkında görüşlerin ?

    13 Kullanıcı yorumları

    5
    2 Eleştiri
    4
    1 Eleştiri
    3
    3 Eleştiri
    2
    3 Eleştiri
    1
    2 Eleştiri
    0
    2 Eleştiri
    Sırala
    En yararlı eleştiriler En yeniler En çok eleştiri yazmış üyeler En çok takip edilen üyeler
    Awesta
    Awesta

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    15 Ocak 2023 tarihinde eklendi
    Yorumlara kandım iki saat zaman kaybı eline kamera alan filim yap.
    Onur K.
    Onur K.

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    25 Aralık 2022 tarihinde eklendi
    Muhteşem bir film,hem görsel hem de işitsel olarak çok iyi.neden bu kadar düşük not verilmiş hayret ettim!
    Levent Türk
    Levent Türk

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    0,5
    7 Ekim 2022 tarihinde eklendi
    Bu kadro ile böyle ucuz film Hollywood can çekişiyor.bixim kılıç Kalkanlı sacma diziler dahi bu filmden çok daha iyidir.
    Eymen Uzunkök
    Eymen Uzunkök

    2 değerlendirmeler Takip Et!

    2,0
    22 Ağustos 2022 tarihinde eklendi
    Viking’in en kötü bölümü bu filmden zevklidir. Klasik bir senaryo.Fantastik seviyesi yüksek, yarısına kadar izleyebildik.
    Serdar KIRMIZI
    Serdar KIRMIZI

    1 değerlendirme Takip Et!

    0,5
    12 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Bi film bu kadar saçma olamaz izlicekseniz Cuneyt abinin kara murat ini izleyin daha iyi. Film bakişmalar ve boş lakirdilarla geciyor. Dusun kilic araniyor bulunuyor fonksiyonu yok . Amcasini 5 kere buzziklicek adam o ani bekliyor o an da sanirsin gokten tanri inicek. Ve imdb sinin bu kadar olmasi beni hayret ettirdi. Zaman kaybi vallaha bak hususi yorum yapmak icim uyelik vs isleriyle ugrastim yeminle çöp :)
    Mert H
    Mert H

    Takipçi 1.352 değerlendirmeler Takip Et!

    4,0
    10 Temmuz 2022 tarihinde eklendi
    Tek çekim olarak verilen birden fazla sahnesi var. Bu tarz filmlerde buna alışkın olmadığımızdan hayretle izledim. Viking filmi fakat Vikinglere dair pek çok öge kullanılmamış. Güzel bir tarih ve savaş filmi. İzlenir.
    Bulent Karci
    Bulent Karci

    5 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    22 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    spoiler: Shakespeare'in Hamlet'ini hiiç okumadım. Lakin onun ihanete uğramış bir kuzeyli kralı anlatan bir tiyatrosu vardı diye biliyordum. Nitekim Amleth'in Hamlet olduğunu anlamamız uzun sürmedi. Dönem filmlerini sevenler, Vikingleri merak edenler için görsellik anlamında iyi bir hikayeydi. Fakat neredeyse hiç sürpriz yaşanmadan düz bir anlatımla babasını öldüren ve tahtı ele geçiren amcasından intikam almak isteyen bir prensin öyküsü olarak film bitti. "Bitti" derken mutlu sonla bitseydi daha iyi olurdu. Film bitince insan "Eee! Biz bu filmi niye seyrettik o zaman?" sorusunu sordurmamalı. Tek sürprizi de biz yazalım. Annenin ihaneti. Bu film ne Cesuryürek olabilmiş ne Gladyatör. Belki Chamberbatch'ın yeni projesi iyi yönetilirse iyi olabilir. Zire zikrettiğim tüm filmler intikam teması taşıyor. Eggers'in çevirdiği filmlere bakılırsa dönem filmlerine merakı anlaşılıyor. 2015 yapımı VVitch filmi çook iyi bir filmdi. Sinema gurularının neden çok beğendiğini anlamadığım Lighthause filmi "bence" sonunu iyi getirememiş olmaktan mütevellit iyi değildi. Belki "Bu filmi beğenmeyen sinemadan gram anlamıyordur." denildiği için sinemadan anladığını düşünen zevat "Harikatül mükemmelet-üş şahane" demiş olabilirler. Eh, iyi olmayan bir filmi beğenirseniz sonrasında adama vereceğiniz sadece ego olur. Oysa film hak ettiği gibi eleştirilseydi İyi bir film izlemiş olurduk Kuzeyli'de. Böylece Eggers'in daha çok fırın ekmek yemesi gerektiğini anlamış da oluyoruz. VVitch'ten sonra bu iki film geri vitesti "bence" Bu filmi Ridley Scott veya Mel Gibson yönetseydi daha iyi bir film çıkardı. Eggers daha önce birlikte çalıştığı oyuncularla devam etmiş. Anya Taylor-Joy ile VVitch, Defoe ile Laghthause'da oynamıştı. Oyunculara bir şey diyecek yok. Senaryoyu yazan Eggers eğer mitolojik kısmı Truva filmindeki gibi inanç boyutunda tutabilseydi film bir mit olmaktan çıkardı. Pagan inancı ve İskandinav dinine çokça vurgu yapılmış. Fakat zaman zaman gerçekmiş gibi anlatılmış. Öyleyki filmin sonunda Amleth'in ayağa kalkıp gideceğini bekledik. Cüneyt Arkın'a çokça atıfta bulunmuş senaristler (!) Adam öldürüyor öldürüyor ölmüyor. Vuruyor kırıyor. İyi olması gereken insanlar bir köye saldırıp erkekleri öldürdükten sonra çocukları diri diri yakıyorlar. Kadınlar tecavüze uğramaktan neredeyse memnun kalacak. Kötülerin bile bir çok iyi tarafı vardı. Amca yengenin etkisiyle meğer kralı öldürmüş. İki oğlunun iyi babası. Amleth hem amcasını çocuklarını hem de kendi annesini öldürdü. Sonuç? Elde var sıfır. İntikam filmlerinin insanı sonunda rahatlatan bir yönü vardır. Evet William Wallace ve Maximus'da sonunda öldüler (Gladyatör'ün devam filmi olacakmış. Şimdiden yazayım: yazık...) Lakin film bittiğinde mutluydu. Bir arkadaşım Cesuryürek'i sinemada 3 kez izlemiş ve bana gelip anlatınca bir de benimle izlemişti. Şimdi dönüp The Northman'i izler misiniz? hayır. 2009 yapımı Mads Mikkelsen'li Valhalla Rising filmi kadar kötü olmasa da aldığı 7,5'luk puanı gerek yetersiz senaryo gerek iyi olmayan yönetmenle hak etmediğini düşünüyorum. Belki beklentimizi yüksek tuttuğumuzdandır. Fakat beklentimizin çook altında kaldı. Yine de izlenemeyecek bir film değil. Siz de izleyin. Bakarsınız siz de çok beğenenler safına katılırsınız
    . spoiler:
    talha kocabas
    talha kocabas

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,0
    21 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Nord filmleri arasından açık ara en kötüsü. Hikaye olsun karakterler ve tavırları olsun yakından uzaktan alakası yok. Sadece kostümler kask vb. Araçlar andırıyor. Zamanınızı çöp etmek istiyorsanız harika bir film!
    Turgay Buğdacigil
    Turgay Buğdacigil

    Takipçi 2.091 değerlendirmeler Takip Et!

    3,5
    21 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Senaryosunu da, Sjón ile birlikte (William Shakespeare'in unutulmaz tragedyalarından, "Hamlet, Prince of Denmark"ın ana karakteri Prens Hamlet'i anımsatan) bir orta çağ İskandinav efsanesi olan "Amleth" den uyarlayarak yazan Robert Eggers'ın yönetmen koltuğunda oturduğu “The Northman”; aksiyon dozu yüksek, destansı bir intikam draması olarak geliyor karşımıza...

    Gelin isterseniz, 60 milyon dolarlık bir bütçe ile yeşil perde ve görsel efekt teknolojilerinin yanı sıra, zorluk derecesi yüksek sahnelerinde; koordinatörlüklerini Jón Viðar Arnþórsson ve C.C. Smiff'in üstlendikleri dublör oyuncuların performanslarına yaslanılarak kurgulanan ve brüt 59.2 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de "resmen" gişeye çakılan bu filme biraz daha yakından bakalım...

    ***

    - Kuzey Atlantik, M.S. 895 -

    Savaş Kuzgunu Kral Aurvandil (Ethan Hawke), sandıklar dolusu ganimet ile seferden dönmektedir...

    ***

    Çok geçmez...

    Köpeği ile kralın üvey kardeşi Fjölnir de (Claes Bang) çıkarak gelir...

    Gelir gelmez de, Kraliçe Gudrún'a (Nicole Kidman) laf atan Soytarı Heimir'e (Willem Dafoe) gürülderken (büyüdüğünde Gustav Lindh'in canlandıracağı) küçük oğlu Gururlu Thórir'i kucağına alır...

    ***

    Savaşta hafif yaralar alan Aurvandil, çok güvendiği dostu Heimir'in de tanıklığında; kendisi ve ailesinin fertlerinden birinin başına bir iş gelmesi halinde, intikamını alma yemini ettirdiği oğlu Amleth'i (Oscar Novak), veliahttı olarak hazırlamak kararındadır...

    Ancak bu niyetini gerçekleştirmeye fırsat bulamadan, oğlu Amleth'in gözleri önünde; kafası, kendini yeni Kral (ve kardeşini acımaksızın öldürmesi nedeniyle de) "Kardeşsiz" olarak ilan eden Fjölnir tarafından kesilerek öldürülür...

    Ardından Fjölnir adamlarından, Amleth'in kellesini de ister...

    Katliam tüm köyde sürdürülürken; zamanı geldiğinde, annesini Fjölnir'in elinden kurtaracağını ve babasının intikamını alacağını söyleyen Amleth, atladığı bir sandal ile bölgeden uzaklaşır...

    ***

    - Rus Ülkesi, Yıllar Sonra -

    Bir grup Viking tarafından bulunarak vahşi bir savaşçı olarak yetiştirilen Amleth (Alexander Skarsgård); katliama dönüşen bir köy baskını sonrasında öylesine dolaşırken, Tapınakta karşılaştığı bir Kahin (Björk); kendisine, babası Kunduz Kral'ın ettirdiği yeminleri hatırlatır...

    ***

    Ertesi sabah Amleth; Norveçli Harald tarafından devrilerek yurdundan edilen Kardeşsiz Fjölnir'in, karısı yaptığı annesi ile oğulları Thórir ve Gunnar (Elliott Rose) ile İzlanda'da yerleştiği bir köyde hüküm sürdüğünü öğrenir...

    Ve...

    İçinde, Huş Ormanı'ndan Olga'nın da (Anya Taylor-Joy) bulunduğu; İzlanda'ya doğru gitmekte olan bir köle gemisine gizlice sızar...

    ***

    - İzlanda -

    Adaya varıldığında; yol boyunca sohbet eden Amleth ile Olga, böylelikle birbirlerini tanıma ve erekleri hakkında bilgi edinme fırsatını da bulurlar...

    ***

    Topraklarında köle çalıştıran Fjölnir; erkeklerden sadece Amleth'in alınmasına izin verirken, cazibesine kapıldığı Olga'yı da bizzat kendisi için seçer...

    Ki böylelikle Amleth, artık hem annesine hem de can düşmanının yanı başına ulaşmıştır...

    ***

    Bir gece çiftlikten gizlice kaçan Amleth'in yolu, Fjölnir'in öldürdüğü Heimir sayesinde hikayesinden haberdar olan Erkek Cadı (Ingvar Sigurdsson) ile kesişir...

    Bu da aslında Amleth'in; intikamını kolaylaştırmakta kullanacağı, yalnızca geceleri veya Hel (Cehennem) Kapıları'nda çekilebilen büyülü bir kılıç olan Draugr'ı ele geçirmesi anlamına gelecektir...

    Elbette bu öyle çok da kolay olmayacaktır...

    Zira kılıcı koruması altına almış olan Höyük Sakini lakaplı, bir muhafızı da (Ian Whyte) mevcuttur...

    Yani Amleth'in öncelikle bu engeli aşması gerekecektir...

    Dakika 60...

    Geride sizleri; Amleth'in annesinden duydukları karşısında şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmasının yanı sıra, "Bu çocukta, kesinlikle iş var" dediğimiz ve 2019 yapımı "The Lighthouse"unu da yine bu mecrada severek yorumladığımız yönetmen Robert Eggers'ın da "zorlu" bir "post - prodüksiyon dokunuşu" olarak ifade ettiği son derece çarpıcı görüntülere sahip olan sürpriz bir finali de bünyesinde barındıran, 77 dakikalık bir bölüm daha bekliyor olacak...

    Keyifli seyirler,
    Bay ?
    Bay ?

    22 değerlendirmeler Takip Et!

    3,0
    15 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Biraz çift taraflı bakmak lazım.

    Birinci taraftan gideyim: Şimdi ben bu hikâyenin esin kaynağının İskandinav efsanesi veya Mit’i olduğunu, hatta Shakespeare’in Hamlet’ini bu Mit’ten uyarladığını bilmek zorunda mıyım? Hayır. Peki yönetmenin buradan yola çıkarak, aslında Shakespeare’in Hamlet, Macbeth veya Edmond Rostand’ın Cyrano’su gibi Teatral eserlerin sinema uyarlamalarına benzer bir film çekçeğini (Şiirsel replikler, hayal dünyası ile bulanmış sahneler vs.) ve sanatsal, felsefi yönünün ağır basacağını tahmin edebilir miyim? Hayır. O zaman ben normal bir sinema seyircisi olarak neye bakıyorum: Bana göstermiş olduğun ambalaja. Yani afişe ve fragmana. Buradan bakınca sen beni kandırıyorsun kardeşim diyebilirim. Çünkü bana gösterdiğin bu ambalaj, beni bir Conan veya Banderas’lı 13. Savaşçı gibi bir film beklentisi içine sokuyor. Peki film öyle mi? Hayır. Yani beğenmeyenler bu yönden gayet haklı.

    Geleyim ikinci tarafa: Yukarıda bahsettiğim konulara hâkim olan veya sinema/tiyatro/görsel sanatlar alanında biraz eğitim almış veya anlatım tarzı olarak Shakespeare uyarlamalarına benzer beklentisi olanlar ve sevenler için ise tatmin edici bir film. Bu yönden de beğenenler haklı.

    Ancak benim şahsi fikrim, her iki tarafı da harmanladığımda, çok da dönem ambiyansını veremeyen, yukarıdaki bahsettiğim uyarlamalara yaklaşmaya çalışan, anlaşılır bir konuya sahip olmaklar beraber bu anlatım felsefesini oyuncuların mimikleri ile birleştiremeyen, gösterdiği aksiyonun ise çağa uygun olarak vahşi estetikten uzak olduğu ve sırıttığı bir film diyebilirim. Dolayısı ile çift taraflı bir denklem. İyi seyirler…
    gulcin sabr
    gulcin sabr

    1 değerlendirme Takip Et!

    1,5
    4 Mayıs 2022 tarihinde eklendi
    Zaman kaybı gittim pişmanım ne bi savaş sahnesi ne görkemli sahneler saçma sapan biseyler başrol enerjimi sömürdü scoby do nun sahibi gibi dolanio
    Sevgi Ozan
    Sevgi Ozan

    Takipçi 4 değerlendirmeler Takip Et!

    5,0
    26 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Kuzeyli filmini destansı anlatımın hakim olduğu bir eser olarak kabul ederek başlamayı daha makul görüyorum . Filmi daha iyi inceleyebilmek için bir çok ayrıntıya yer veren eleştiriler okudum fakat benim dikkatimi çeken epik bir kahramanın hayat hikayesinin anlatılmasından ziyade babanın katlini ve onun intikamını bir dram olarak görmemekle beraber Sophokles'in Oidipus Tragedyasının bir yansımasıyla karşılaşmış oldum. "Babanın intikamını al anneni kurtar" söyleminde hayatının tüm anlamını bu iki söze adayan kahramanın anlamsızlığın içine düşüp her şey yıkıp yok edecek kadar değer yokluğuna maruz kaldığını görmekteyiz . Anne karakteri anne olmaktan çok öte karanlık yönüyle oğulun tutunduğu intikam duygusuna bile saygı göstermez. Ama en kötüsü anne oğul sevgisi de şehvet duygusuyla yerle bir olur. Oğul oidipus gibi gözlerini kör etmez fakat kontrolden çıkar sakladığı göz yaşı yani masumiyeti de yok olur birden . Anne ise oğulla ikinci karşılaşmasında oğul tarafından kalbinden vurulur. Bu iki gerilimli olay filmin gizemli hakikatini belirsiz bir şekilde gözler önüne serer. Çünkü sahnede rahatsız edici olan fark edilir. Ve asıl ana temaya dönüşür böylece...
    Fatih Gedleç
    Fatih Gedleç

    1 değerlendirme Takip Et!

    2,0
    23 Nisan 2022 tarihinde eklendi
    Selamlar, Sırf bu film için burda oturum açtım. Vasat altı bir film. Sahneler birbirinden kopuk. Kesinlikle tavsiye etmiyorum. Benim zamanım boşa gitti. Sizin zamanınız boşa gitmesin.
    Daha Fazlasını Göster
    • En son Beyazperde eleştirileri
    • En İyi Filmler
    • Basın Puanlarına Göre En İyi Filmler
    Back to Top